BAHAR KILIÇGEDİK/ Nusaybin’de öğretmenler, sokağa çıkma yasağı nedeniyle Öğretmenler Günü’nü buruk kutluyor. Öğretmen Kadri Baysal, duygularını Haberdar’a anlattı.
Okulların açıldığı günden bu yana Nusaybin’de 3 kez sokağa çıkma yasağının uygulandığını belirten öğretmen Kadri Baysal, öğrencileri ile yasak süreci boyunca doğru, düzgün ders işleyemediklerini söyledi.
“ÖĞRENCİLERİMİZ DERSİZ, ÖĞRETMENSİZ KALDILAR”
Baysal, ders müfredatını öğrencilere tam öğretemedikleri icin öğrencilerin girecekleri Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş (TEOG) sınavının Aralık ayına ertelendiğini söyledi. Farklı illerden özellikle batıdan gelen öğretmenlerin ilçede yaşanalardan dolayı panik ve stres içerisinde olduğunu söyleyen Baysal,” Her gün bir patlama olacak, bir kör kurşuna talip olacağız kaygısı yaşıyorlar. En ufak bir tedirginliklerinde rapor alıp, memleketlerine gitmek zorunda kalıyorlar. Dışardan gelen öğretmenlerimizin %90’ı Nusaybin’den ayrılmış durumda. Öğrencilerimiz derssiz ve öğretmensiz kaldılar” diyerek yaşadıklarını aktardı.
“ÖĞRENCİLERİMİZDEN YOKSUNUZ, İÇİMİZ BURUK”
Yasak nedeniyle ilçeden ayrılan öğretmenlerle telefonla görüştüğünü belirten Baysal, “İlk defa öğrencisiz bir öğretmenler günü kutladıklarını, bunların bir an önce sonlanmasını dilediklerini ifade ediyorlar. Öğrencilerimizden yoksunuz ve içimiz çok buruk. Böyle bir günde evlerimize kapanmak zorunda bırakılıyoruz, yanı başımızda bombalar,silahlar patlıyor ve bizler dışarı çıkamıyoruz. Benim oturduğum mahalle diğer mahallelere göre çatışmaların daha az olduğu bir mahalle… Ama yine de yasaktan dolayı çıkamıyorum. 5-6 gün elektriğimiz kesildi. Şu anda geçici olarak sokağa çıkma yasağını kaldırdılar. Yasağın kalktığı mahallelere elektrik verdiler ama hemen yanımızdaki mahallelerden bomba sesleri, silah sesleri gelmeye devam ediyor. Bizler böyle kaygılıyken o mahallelerde yaşayan öğrencilerimizin psikolojilerini düşünemiyoruz.”
“17 YILLIK ÖĞRETMENLİK HAYATIMDA İLK KEZ ÖĞRENCİSİZİM”
Nusaybin’deki son durumu anlatan Baysal, “Çoğu öğrencimiz ailesiyle birlikte köylerine gitti ya da şehir dışına çıktı. Gitme şansı olmayan öğrenciler mecburen mahallelerinde kaldılar. Şu an çatışmaların olduğu mahalle benim okulumun olduğu Fırat mahallesi. Mahalle muhtarı yaptığımız görüşmelerde çocukların korktuğunu, sindiğini, kir pas içinde kaldıklarını, doğru düzgün beslenemediklerini bir olağanüstü hal içinde kaldıklarını belirtti. Bizler sürekli öğrencilerimizi, okulların ne olacağını, eğitime nasıl ve ne şekilde devam edeceğimizi düşünüyoruz. Özellikle 8. sınıflar TEOG sınavları olduğu için mağdur durumdalar. Sokağa çıkma yasağı kalksa bile bütün öğrencileri ancak 1 haftada okula getirebilmek için toparlayabiliyoruz. TEOG sınavına nasıl katılacaklar bilmiyoruz. Ben 17 yıllık öğretmenlik hayatımda ilk defa çocuklardan ayrı bir öğretmenler günü geçiriyorum. İlk defa okullarımızda değiliz, ilk defa öğrenciler ve öğretmenler birbirinden ayrı. İçimiz buruk bir an önce bu sorunun kanla, çatışmayla değil diyalogla çözülmesini istiyoruz” dedi.
“ÖĞRENCİLERİM MAĞDUR KESİMİN ÇOCUKLARI”
Sokağa çıkma yasaklarının olduğu mahallelerin daha önce yaşanan toplumsal olaylardan dolayı Nusaybin’den göç eden sonrasında tekrar geri dönenlerin yaşadığı mahalleler olduğunu belirten öğretmen Baysal, çocukların yaşadığı travmaya dikkat çekerek şunları söyledi;
“Daha önce anne ve babaları bunları yaşamış. Şimdi de çocukları yaşıyor. Çocuklarımız zaten mağdur olan kesimin çocuklarıdır. Böyle olunca artık çocuklarda da bir önyargı ve beraberinde tepki doğuyor. Çocuklar polisi gördüklerinde taş atıyorlar, slogan atıyorlar. Polisler de çocuğun attığı taşın, sloganın ardından yoğun bir gaz atışı yapıyor. Polislere, çocuklara bu şekilde tepki vermemesi gerektiğini hep söylüyoruz. Geçtiğimiz dönemde emniyet yetkililerinin toplum yararına polislik projeleri oldu, uygulamaya çalışıldı fakat bir türlü başarılamadı. Bu önyargının kırılması için bizler elimizden geleni yapıyoruz.
Her ne kadar Nusaybin’deki yetkililerle diyaloğa geçebilsek de dışardan özellikle operasyonlar için getirilen polislerin yaklaşımları çok sert oluyor. Bu yüzden çocuklarda tekrar önyargı gelişiyor. Bir an önce bu çocukların yaşadıkları travmadan kurtulmalarını, okulların tekrar açılmasını ve öğrencilerimizin tekrar sosyalleşmesini istiyoruz. Öğrencilerimiz bir araya gelirse şu an içinde bulundukları kötü psikolojiyi üzerlerinden daha çabuk atabilecekler. Evlerinde çok zorlanıyorlar. Yasak kalktığında bizler de rehber öğretmenlerle düzenleyeceğimiz etkinliklerle öğrencileri bir rehabilite sürecine alacağız. Öğrencilerimizin psikolojilerini düzeltmeye çalışacağız. Geleceğe dair, sınava dair kaygılarını azaltmaya çalışacağız. Ne kadar başarabiliriz bilmiyoruz.”
KAYNAK: HABERDAR