Kaya, partisinin genel merkezinde “Eğitimde 12 sorun 12 çözüm” konulu basın toplantısı düzenledi.
12 Eylül 1980 darbesinin 38. yılı olduğunu anımsatan Kaya, darbenin üzerinden 38 yıl geçmesine rağmen hayatın her alanında darbe anlayışının geçerliliğini koruduğunu savundu.
Kaya, ülkenin 16 yıllık bir eğitim enkazıyla baş başa kaldığını dile getirerek, partisinin gelecek günlerde eğitimin sorunları üzerinde çalışma yapacağını söyledi.
Kaya, önerilerini özetle şöyle sıraladı:
1-Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalıdır. Devlet okullarında okuyan her çocuğa eğitime katkı payı olarak 500 lira verilmelidir. Özel okullardaki çocuklara 5 bin lira verildiğine göre bu da verilebilir. Taşımalı eğitime son verilmelidir. İkili eğitime son verilerek, tam gün sistemine geçilmelidir. Birleştirilmiş sınıf uygulanması sonlanmalı. Her okulda bir öğün ücretsiz yemek verilmelidir. Velilerden katkı parası ve okul masrafları alınmamalı.
2- Ülkemizin kıt kaynaklarını betona değil beyne kanalize etmeliyiz. Tasarruf tedbirleri kapsamında MEB’e ayrılan bütçeden kısıtlamaya gidildi. Hiçbir medeni ülkede eğitim bütçeden kısalarak tasarrufa gidilemez.
3- MEB, tarikatların eğitimle olan ilişkisini kesmeli, vakıflarla yaptığı her türlü anlaşmayı sonlandırmalıdır.
4- Eğitimde sadece piyasacı, gerici eğitime karşı öğrenci yetiştirilmemeli. Çağdaş, demokratik, laik bir müfredat oluşturulmalıdır.
5- Eğitimde dönüşüm yaparken partizanca davranamayız. Siyasete bakılarak atama yapılmamalı. Mülakat sistemine son verilmeli, hak edenlerin ataması yapılmalı.
6- Eğitim siyasetinizin uygulama alanı değildir. Milletvekili yapamadıklarınızı üniversitelere rektör olarak atayamazsınız.
7- Sınav odaklı ve ezberci eğitim derhal terk edilmelidir. Çocuklar ilgi alanlarına ve yeteneklerine göre yönlendirilmelidir.
8- Eğitimde liyakat esas alınmalıdır.
9- Darbeci eğitim zihniyetinden vazgeçilmeli. Erişilebilir, bölgesel farklılıkları giderilmiş, küresel düzeyde iddialı ve bilimsel eğitime geçilmeli.
10-1+8+4 sistemine geçilmelidir. Bir yıl okul öncesi, 8 yıl ilköğretim ve 4 yıl orta eğitim olarak yeniden yapılanmalı. Zorunlu eğitim, 9 yıl kesintisiz olmak üzere 13 yıla çıkarılmalıdır.
11 – Tüm bunların yapılabilmesi için öğretmene ihtiyaç var. Öğretmenlere hak ettikleri değer verilmelidir. Bunun için 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü ve 24 Kasım Öğretmenler gününde birer maaş ikramiye verilmeli. Ek göstergeleri 3600’e çıkarılmalı. Her yıl eylül ayında verilen hazırlık ödeneği bin 121 liradan bir maaş tutarına çıkarılmalıdır. Tüm öğretmeler kadroya alınmadır.
12 – Karma eğitimden vazgeçilemez. Vazgeçmek Türkiye Cumhuriyeti Devletinden vazgeçmek demektir. Cemaat ve tarikatların baskısıyla kanunda yer alan karma eğitimi tartışmaya açıyorlar. Eğitimde pedagojik olarak doğru olan uygulanır. Bakan Ziya Selçuk, 2007 yılında “Çocukların geleceği siyasilerin ya da cemaatlerin taleplerinden daha önemlidir. Eğitim bir parti değil millet ödevidir” diyor. Bu sözüne sahip çık. Sarayın davulunu omzuna alma. Davulu omzuna alacaksan tokmak da senin elinde olmalı.
“Karma eğitimi kaldırırsanız kıyameti koparacağız”
Kaya, ekonomik durumun üzerini örtmek isteyen iktidarın karma eğitim tartışması başlattığını savundu ve “Arkadan dolarak bu işi yapmaya kalkışmasınlar. Karma eğitimi kaldırırsanız kıyameti koparacağız. Çağdaş ve laik eğitimle oynamayın. Türkiye’yi orta çağ karanlığına götürmek kimsenin hakkı değil” dedi.
Toplantıda, Eğitim-İş’in belirlemelerine göre ilkokula başlama maliyetinin bin 624, ortaokula bin 700 lira, liseye bin 824 lira olduğunu, asgari ücretin ise bin 603 lira olduğunu hatırlatan Kaya, okul eşyalarının fiyatlarını gösterdi.
Kanserojen olmayan okul araçlarının bin 105 liraya alınabildiğini belirten Kaya, Çin’den gelen kanserojen maddelerin de olduğu araçların maliyetinin ise 766,5 lira olduğunu belirtti.
