Buna göre artık adayların makalelerine, atıflarına, patentlerine, lisans üstü tez danışmanlığına kadar tüm faaliyetlerine puan verilecek. Sosyal bilimler, mühendislik gibi her alan için kriterler farklı olsa da her adayın ulusal hakemli dergilerde yayımlanmış en az bir makalesi bulunup, bilimsel toplantıya katılması, eğitime destek vermiş olması gerekiyor.
Ekim 2016’da uygulanmaya konulacak değişiklikler şöyle:
– Eskiden puanlama sistemi yoktu, artık doçent adaylarının tüm faaliyetleri puanlanacak.
-Daha önce sadece uluslararası hakemli dergilerde yayımlanan makaleler dikkate alınırken, şimdi ulusal makaleler de değerlendirilecek.
– Atıflara, patentlere, lisans üstü tez danışmanlığına, eğitim-öğretime katkıya (lisans ve lisans üstü derse girmek, danışmanlık) da puan verilecek.
– Adayın kendi çalışmalarına yaptığı atıflar değerlendirmeye alınmayacak, yani atıf aldığı ve yazarı olmadığı yayımlardan puan alacak. Adayın yayımladığı kitaplara da puan verilebilecek.
– Sosyal, beşeri ve idari bilimler alanında lisans üstü tezlerden üretilmiş yayınlarda adaya, tanınmış uluslararası yayınevleri tarafından yayımlanmış kitabı için 10 puan, tanınmış uluslararası yayınevleri tarafından yayımlanmış kitapta bölüm için 8 puan, SCI (Fen Bilimleri Atıf Endeksi), SSCI (Sosyal Bilimler Atıf Endeksi), AHCI (Sanat ve Beşeri Bilimler Atıf Endeksi) kapsamındaki dergilerde yayımlanmış makale için 8 puan, TÜBİTAK tarafından taranan dergilerde yayımlanmış makale için 4 puan verilecek.
– Mühendislik alanında ise uluslararası patent 20, ulusal patent ise 10 puan kazandıracak.
Asgari standartlar oluştu
Prof. Dr. Mahmut Özer (Üniversitelerarası Kurul Başkanı): Daha önce adayın sadece uluslararası makaleleri başvuruda dikkate alınırken yeni düzenlemeyle adayın eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetlerinin hemen hemen tümü dikkate alınıyor. Yeni düzenleme puanlama sistemine dayanmakta olup, adayın uluslararası ve ulusal makale, kitap, patent, atıf, bilimsel etkinliklere katılım, eğitim-öğretime katılım, bilimsel araştırma projeleri gerçekleştirme performanslarının hemen hemen tümünü dikkate alıyor ve değer veriyor. Böylece doçent adayının sadece tek bir alandaki performansı değil, daha bütüncül bir yaklaşımla tüm akademik performansı ve yükseköğretimle ilgili farklı alanlara katkısı olumlu olarak değerlendirmeye alınıyor. Puanlamayla değerlendirmeye yeni dâhil edilen çoğu alanda adayın performans sergilemesi ile ilgili asgari zorunluluk olmazken, o alanlarda performans göstermiş olması ödüllendiriliyor. Artık asgari standartlar var. Yeni düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle değerlendirmeye alınan alanlarda hem nicel hem de nitel iyileşmelerin görünür olacağını düşünüyorum.
Önce uygun jüri
Prof. Dr. Tahsin Yeşildere (Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı): Şartlar zorlaştı. Bu kriterlerde jüri üyesi de bulmak zor. Sosyal, idari ve beşeri bilimler alanlarında 100 puanı toplayamayacak nice profesör var. Öncelikle kriterlere uygun jüri üyesi seçilmeli. Atıfta belli asgari puan toplanacak. Objektif kriterlere geçiş kisvesi altında tek taraflı ve liyakatten yoksun bir toplumsal bilim anlayışı yerleştirilmek isteniyor.
KAYNAK: Hürriyet