Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile TEOG’un ani bir kararla kaldırılmasından sonra üniversiteye giriş sınavında yapılacak değişiklik de netleşti. İki aşamalı sınavdan vazgeçilerek, tek sınav sistemine geri dönülecek. Sınav bir hafta sonunda çok oturumlu olarak yapılacak. Saray’daki Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni”nde YÖK Başkanı Yekta Saraç, üniversite sınav sistemiyle ilgili beklenen açıklamayı yaptı. Saraç, sınavda köklü değişiklikler yapılacağını belirterek, eski sınav sistemine geri dönüşün sinyallerini verdi.
Edinilen bilgiye göre yeni sistemin ayrıntıları özetle şöyle:
YGS-LYS ayrımı kalkacak
Dört ay aralıkla iki aşamalı olarak yapılan Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavlarının (LYS) ayrımı kaldırıldı. Sınav bir hafta sonunda çok oturumlu olarak yapılacak.
Puan türlerinin sayısı düştü
Üniversiteye girişte yapılacak bir diğer önemli değişiklik ise YGS ve LYS ayrımının kalkması ile birlikte sınav puanının hesaplanmasında olacak. 18 puan türünden vazgeçilerek, puan türlerinin sayısı dörde düşürülecek. Dil puanı dışında temel olarak sayısal, sözel ve eşit ağırlık puan türleri esas alınacak. Ancak yapılacak tek sınavda baraj uygulaması da devam edecek.
Merkezde Matematik ve Türkçe
Puan hesaplamada da önemli değişikliklerin birisi de iki ders merkezli puanlamaya geçilmesi olacak. Türkçe ve Matematik, sınavın merkezinde olacak. Temel Türkçe ve Temel Matematiğin her puan türünde etkisi olacak.
‘10 yıl öncesine geri dönüldü’
Üniversiteye giriş sınavında yapılan sistem değişikliğini BirGün’e değerlendiren Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Aydoğan, yapılacak değişiklikle 10 yıl öncesine geri dönüldüğünü söyledi. “2010’a kadar olan süreçte intihar eden öğrenci vakalarının da artmasıyla tek sınav ile öğrencilerin geleceği belirlenemez” diye farklı puan türleri üzerinden sınav sistemine geçildiğini anımsatan Aydoğan, şunları söyledi:
“Yaptıkları her uygulama plansız. Öğrencilerimizin geleceği yaz boz tahtası değildir. Bilimi yok sayarak sürdürülen her değişiklik yaşanılan kaosu derinleştirmektedir. Gençlerimizin geleceğini ‘Ben yaptım, oldu’ mantığı ile karartamazsınız. Gençlerin gelecekten umutlarını kesmesi sonucu bu yıl yüksek öğretimde 322 bin kontenjan boş kalmıştır. Başarısız olan öğrencilerimiz değil, milli eğitim ve hükümet politikalarıdır.”
***
10 araştırma üniversitesi
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan da törende yaptığı konuşmada, “Son günlerde şahsıma ders kitaplarının içerikleri konusunda giderek daha fazla şikayetler gelmeye başladı. Demek ki burada bir sıkıntı var” dedi.
Müfredat memnuniyetsizliği
Konuşmasında yeni müfredat ve sınav sistemi değişikliklerine de değinen Erdoğan, “Sınav sistemlerini defalarca değiştirdiğimiz halde hâlâ öğretmenlerimizi de öğrencilerimizi de velilerimizi de memnun edecek bir sonuca ulaşamadık. Yaptığımız son düzenlemeye rağmen müfredat ve ders kitapları hususunda da istediğimiz neticeyi elde edemediğimiz anlaşılıyor” diye konuştu.
Erdoğan yeni akademik yılda 10 üniversiteyi araştırma üniversitesi olarak belirlediklerini de bildirdi. Tematik üniversite modeli ile akademik personellerin yetiştirilmesinin ön planda olduğu bu modelde yeni akademik yılda Ankara Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi araştırma üniversitesi olarak belirlendi. Yedek olarak belirlenenler ise Çukurova, Ege, Selçuk, Uludağ ve Yıldız Teknik Üniversitesi oldu.
Araştırma üniversitesi ne demek?
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, açılışta yaptığı konuşmada ‘araştırma üniversitesi’ kavramını şöyle açıkladı: “Araştırma üniversitesi misyonu ve stratejik yol haritasını belirlemiş ve üniversitenin çalışma disiplinini bu plana uygun biçimde yürütebilen bir kurumdur. Üniversite öğretim üyesi ders dışında da araştırma faaliyetlerine öğrenci dahil ederek eğitimin kapsamını ve katkısını arttırır. İdealimiz olan araştırma üniversitesi güçlü araştırmacılar yetiştiren, dünya bilimine ve ülkenin kalkınmasına katkı sunan doktora programları olan kurumlardır.”
