The New York Times gazetesinin yayınladığı görüntüler, aralarında küçük çocukların da bulunduğu sığınmacıların Yunan Sahil Güvenliği tarafından yakalanarak denize götürüldüğü ve göçmen botlarına bindirilerek denizde terk edildiğini ortaya koydu.
Video kanıtları, aralarında küçük çocukların da bulunduğu sığınmacıların Yunan Sahil Güvenliği tarafından zorla toplandığını, denize götürüldüğünü ve şişme bir sal üzerinde terk edildiğini gösteriyor.
Yunan güvenlik güçleri, Midilli Adası’nda aralarında bir bebek, küçük çocuklar, kadınlar ve erkeklerden oluşan 12 kişiyi plakasız bir minibüsün içine kilitledi.
Ardından göçmenler, bir sürat teknesine zorla bindiriliyor sonrasında ise bir Yunan Sahil Güvenlik gemisine naklediliyor.
Habere göre Yunanistan, Avrupa Birliği ve uluslararası hukuk ihlal ederek bu göçmenleri Ege Denizi’nin ortasında kaderine terk ediyor.
Somalili Naima Hasan Aden isimli 27 yaşındaki bir kadın ve altı aylık bebeği Awale’nin yanı sıra Sulekha Abdullahi ve altı çocuğu ile diğer göçmenler, kendi ifadelerine göre mucize bir şekilde Türk yetkililerce kuratılıyor.
İzmir’de bir gözaltı merkezinde bulunan göçmenler, Yunan güvenlik güçlerinin para, telefon ve üzerlerinde bulunan diğer her şeyi aldığını kendilerini öylece zorla araçlara bindirdiklerini aktardı.
Naima Hasan, “O gün hayatta kalmayı beklemiyorduk. Bizi şişme sala bindirirken hiç acımadılar.” sözleriyle yaşadıklarını anlattı.
New York Times, görüntülerin kare kare incelendiğini, kaderine terk edilen göçmenlere ait görüntülerin uzmanlarca doğrulandığını da yazdı.
Video, son iki buçuk yıldır adada çalışan Avusturyalı yardım görevlisi Fayad Mulla tarafından kaydedildi.
Göçmenler, güvenlik birimlerinin ilk etapta kendilerine Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) Örgütü üyesi olduklarını söylediklerini ancak kısa sürede durumu anladıklarını dile getirdi.
Yunanistan makamları, olayla ilgili gazetenin sorularını yanıtsız bıraktı.
Atina yönetimi, sığınmacılara kötü muamele yapıldığı yönündeki suçlamaları sürekli olarak reddediyor.
Ancak görüntüler, aralarında bebeklerin de olduğu göçmenlerin akıntılı sularda kaderlerine terk edildiğini gözler önüne seriyor.