Yeni Zelanda’da Salı günü meclisten geçen sigara yasağı, dünyada sigaranın sağlığa zararlı etkileri ve hükümetlerin önlemleri ile ilgili tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
Yeni Zelanda’da kabul edilen yasa, sigara satışını 2010’da yasaklayan Butan Krallığı’nın ardından dünyada bu alanda çıkarılmış en katı yasal düzenleme niteliğini taşıyor. Yasayla 1 Ocak 2009 ve sonrasında doğan kişilere sigara satışı yasaklanıyor, yasağa uymayanlara 95 bin 910 dolara varan para cezaları öngörülüyor. Yasak, düzenleme kapsamındaki kişiler için ömür boyu geçerli olacak. Tütün ürünleri satma ruhsatına sahip dükkanların sayısı 2023 sonuna kadar 6 binden 600’e indirilecek. Yasa elektronik sigaraları ise kapsamıyor.
Yeni Zelanda, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütüne (OECD) üye 38 ülke arasında yüzde 12’nin altındaki sigara içme oranıyla dünyada en az sigara içilen ülkelerden biri. Ülkede sigara içen yetişkinlerin sayısı son on yılda yarılanarak yüzde 8’e düşmüştü. Sadece geçen yıl 56 bin kişi sigarayı bıraktı. Hükümet ise sigara tüketimini 2025’e kadar yüzde 5’in altına indirmeyi hedefliyor.
Türkiye en fazla sigara içilen ülke
OECD’nin 15 yaş üstü nüfusu baz aldığı sıralamada Türkiye ise yüzde 28’lik oranla başı çekiyor. OECD’nin 2019 verilerine göre son on yılda üye ülkelerin hemen hepsinde sigara içme oranları düşerken sadece Türkiye, Slovakya ve Endonezya’da yüzde 1 ila 2 arasında değişen hafif artış kaydedildi.
Türkiye’de kadın ve erkekler arasında sigara içme oranları arasında büyük uçurum var. Sigara içme oranı erkeklerde yüzde 41,3 iken kadınlarda yüzde 15’lere düşüyor. Sigara içen erkeklerin oranı sadece Endonezya, Rusya ve Çin’de Türkiye’nin üstünde. Ancak bu ülkelerde kadınlar arasında sigara içme oranı Türkiye’dekinin çok altında kaldığı için Türkiye toplam sigara tüketiminde birinci sırayı alıyor.
Sağlığa zararı yıllardır biliniyor
Sigaranın zararları uzun yıllardır biliniyor. Sigara dumanı, kansere yol açtığı bilinen arsenik, benzol, formaldehit, kadmiyum gibi 69 maddeyi içinde barındırıyor. ABD Sağlık Bakanlığı, sigaranın akciğer, gırtlak, ağız, yemek borusu, yutak, mesane, böbrek, rahim ağzı, mide ve akut miyeloid lösemi kanserleriyle bağlantısına dair elde yeterli bulgular olduğunu daha 2004 yılında raporlamıştı.
Ancak hükümetler buna rağmen yeterli adımları atıyor mu? Bu, OECD verilerine göre sigara içme oranının yüzde 19’a yaklaştığı Almanya’da da yıllardır tartışma konusu. Almanya’da tütün ürünleri tüketimiyle bağlantılı olarak yılda 127 bin kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.
Güçlü tütün lobisi
Alman Kanser Araştırmaları Merkezinden (DKFZ) Dr. Katrin Schaller, Yeni Zelanda’daki gibi katı bir sigara yasağının Alman kamuoyunda da destek bulacağına inandığını belirtiyor. Ancak Federal Meclis’te, tütün ürünlerinin zararlarını engelleme yönünde açık bir strateji benimsemek için gerekli kararlılığın bulunmadığı görüşünde. Schaller, bunda kısmen Almanya’daki güçlü tütün lobisinin de rol oynadığına işaret ediyor.
Almanya’da gerçekten de sigara satış ve kullanımına engeller konusunda siyasette bir isteksizlik hissediliyor. Sigara satın alma yaşının 16’dan 18’e yükselmesi ancak 2007 yılında mümkün oldu. Yine sigara reklâmlarının basılı yayınlar ve internette yasaklanması ancak 2007’de AB’nin baskısıyla gerçekleşti. Sinemalarda film öncesinde ve gösterim aralarında tütün ürünleri reklâmlarının sadece yetişkin izleyicilere gösterilebileceğine dair yasa da ancak 2021’de yürürlüğe girdi. Almanya, 2021 sonunda sokaklar ve otobüs durakları gibi kamuya açık alanlardaki reklâmları yasaklayan son AB ülkesi oldu. Elektronik sigara ısıtıcı afişlerine yönelik yasak ise ancak Ocak 2023’te yürürlüğe girecek. Kamuya açık alanlarda elektronik sigara reklâmlarının ise 2023 sonuna kadar devam etmesi bekleniyor.