Uluslararası Af Örgütü, 6 Şubat ve 20 Şubat’ta Türkiye’de meydana gelen ve Suriye’yi de ağır biçimde etkileyen depremlerin ardından yayımladığı açıklamada, deprem müdahalelerin merkezinde insan haklarının olması gerektiği çağrısını yaptı.
Uluslararası Af Örgütü Avrupa Bölgesel Ofisi Direktörü Nils Muižnieks konu hakkındaki açıklamasında, “Bu korkunç depremlerden kaynaklanan insani krizler hem Türkiye’de hem de Suriye’de önceden beri var olan kırılganlıkları daha da derinleştirerek insan hakları durumunun kötüleşmesine yol açtı” dedi. Muižnieks sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Kriz zamanlarında insan hakları korumalarının, müdahalelerin merkezinde olması hayati önemdedir. Her iki ülkede yetkililerin insani yardımların etkili ve adil bir şekilde ulaştırılmasını sağlamaları ve uluslararası insan hakları standartlarını eksiksiz olarak karşılamaları şart.”
“Risk altındaki grupların yaşadığı zorluklar muhakkak dikkate alınmalıdır”
Uluslararası Af Örgütü’nün depremlerin ardından hazırladığı brifing, Suriye’de ve Türkiye’de yaşam hakkıyla ilgili kaygılar, keyfi gözaltına karşı korunma, kişi güvenliği, işkence ve diğer türde kötü muameleye maruz bırakılmama, ifade ve örgütlenme özgürlüğü ve yerinden edilen kişilerin, mültecilerin, sığınmacıların ve göçmenlerin hakları dahil olmak üzere insan haklarını ilgilendiren birçok konunun ayrıntılarına yer veriyor.
Af Örgütü’nün açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
Barınma, yeterli gıda, içme suyu, hijyen olanakları ve sağlık hizmetlerine erişim sağlanarak ekonomik, sosyal ve kültürel hakların korunması da elzemdir.
Kadınlar, çocuklar, yerinden edilen kişiler, yaşlılar, engelliler, LGBTİ+’lar, etnik ve ırksal azınlıklar ve özellikle risk altındaki diğer grupların yaşadığı zorluklar yardım çalışmalarında muhakkak dikkate alınmalı ve çözüme kavuşturulmalıdır.