İsmail Alrij yer şiddetle sarsılmaya başladığında, altı yaşındaki oğlu Mustafa’yı daha yeni hastanede bırakmıştı. Bina yıkılmaya başlarken, İsmail en kötüsünün başına gelmiş olmasından korkuyordu.
İsmail bir dizi sesli WhatsApp mesajında bana olanı anlatırken “Daha sonra deprem daha da şiddetlendi. Elektrikler kesildi ve hastanenin camdan yapılmış girişi çatlamaya başladı” diyor.
“Kıyamet günü gibiydi. Oğlumu enkazın altından nasıl çıkartabileceğini düşünmeye başladım”
Bir dakika sonra Mustafa, bağırıp, ağlayarak ona doğru koşmaya başladı. Bağlanan serumu söküp çıkarttığı için, kolundan kan akıyordu.
İsmail daha sonra sadece kendi oğluna değil, karanlıkta binadan panikle çıkan diğerlerine yardımcı olmak için koştu.Hemşireleri ve doğum yapmak üzere olan bir kadını 20 dakika boyunca arabasında bekletti ve daha sonra kendi ailesine ne olduğunu görmek için hızla eve gitti.
İsmail’in eşi ve diğer çocuğu güvendeydi ve evleri hala ayakta duruyordu.
Suriye’nin kuzeybatısındaki El Dana’da durum kaotik ve umutsuz. İsmail iki apartmanın yıkıldığını gördü, ancak elektrik ve internet kesik olduğu için acil yardım isteyemedi.
Birilerinin bu binalarda sağ olanlar bulunup bulunmadığına bakmaya gelmesi bir saati buldu.
Kuzeybatı Suriye’deki doktorlar, depremden sonra ihtiyaçlarının çok büyük olduğunu söylüyor.
El Dana, İdlib’de muhalefetin elindeki Türkiye sınırı yakınlarında bir yer. Herhangi bir kamu hizmetinin olmadığı yerde sivil savunma birlikleri tek acil durum görevlileri. Ancak yıkımın büyüklüğü, herkese ulaşmalarını imkansız kılıyor.
7,8 büyüklüğündeki depremden birkaç saat sonra gazetecilik yapan İsmail etrafı görmeye gitti.
“Yıkım inanılmaz, en kötü etkilenen yerler daha önce Suriye hükümeti ya da Rus güçlerinin bombaladığı bölgeler” diyor.
İsmail, Suriye hükümetinin kontrolündeki Halep’in kuzeyindeki Atareb’de onlarca apartmanın yıkıldığını gördü.
“Ekipman olmaması nedeniyle kurtarma ekiplerinin ulaşamadığı çok sayıda bina ve mahalleler var. Uluslararası kuruluşların yardımına gerçekten ihtiyacımız var” diyor.
Suriye’de zaten faaliyet gösteren bu tür gruplardan biri Suriye Amerikan Tıp Topluluğu (Sams), muhalefetin elindeki ülkenin kuzeybatısında hastanelere destek veriyor.
Atareb’deki Sams hastanesine çağırılan Dr. Usame Salloum, depremin ilk birkaç saniyesinde “neler olduğunu anlayamadığını” anlatıyor.
“Ölümün yakınlaştığını hissettim. Binaların yıkıldığını ve kayaların düştüğünü duyuyordum” diyor.
Hastaneden ayrıldığında 53 ölü olduğunu belirten Salloum, sayının 120’ye çıktığını ve yaralıları sayamadığını anlatıyor.
Deprem, ülkenin kuzeyinde hükümetin kontrolündeki bölgeleri de vurdu. Aya, deprem olduğunda kıyıdaki Lazkiye kentinde bulunan ailesini ziyaret ediyordu.
26 yaşındaki Aya, elektrikler kesildiğinde, annesi ve üç kardeşiyle uyuyordu.
“Yataktan çıktım ama beni neyin uyandırdığından emin değildim. Neler olduğunu, ailemin diğer üyelerinin de uyandığını görünce anladım” diyor.
“Depremin şiddeti nedeniyle hareket edemedik. Oluğumuz yerde çakıldık” diye anlatıyor.
“Şoke olmuştum ve hareket edemedim. Duvarların nasıl sallanıp, ileri geri gidip geldiklerini gördüm. Durumun nasıl çılgın olduğunu size tarif edemem”
KAYNAK: BBC TÜRKÇE