Suriye’nin kuzeyinde etkili silahlı İslamcı gruplardan Heyet Tahrir el Şam’dan (HTŞ) sonra Türkiye ile iyi ilişkileri bulunan Ahrar’uş Şam da Ankara’nın, Suriye ile normalleşme çabalarına tepki gösterdi.
Ahrar’uş Şam’dan yapılan açıklamada, “Beşar Esad ile hiçbir şekilde uzlaşmaya yanaşmayacağız” denildi.
HTŞ de, liderleri Muhammed el Cevlani’nin konuşmasının yer aldığı, “Hiçbir zaman uzlaşmayacağız” başlıklı yeni bir video yayımladı.
Ahrar’uş Şam’ın açıklamasında neler var?
BBC Monitoring’in (BBC İzleme Servisi) aktardığına göre Ahrar’uş Şam’ın açıklaması, 3 Ocak’ta Telegram üzerinden paylaşıldı.
Örgütün açıklamasında, “Suriye’nin haklı devrimi” övüldü ancak “birleşik bir liderlik oluşturulmasında yaşanan başarısızlığın muhalefetin çabalarını engellediği” belirtildi.
Örgüt, “devrimin müttefiki” olarak tanımladığı Türkiye’nin, Şam’a yönelik tutumunu değiştirmesine neden olan koşulları anladığını belirtmekle birlikte, “Muhalefet halkımızın kutsal davasından vazgeçemez” ifadesini kullandı.
“Dava” ile Esad yönetiminin devrilmesinden bahsediliyor.
“Örgütün bu hedefe ulaşıncaya kadar uzlaşmayı düşünmeyeceği” aktarıldı.
Ahrar’uş Şam, açıklamanın sonunda ise “Suriye muhalefeti ile Türkiye’nin çıkarlarının çatışmasının önüne geçecek bir yolun bulunabileceğini ümit ettiğini” belirtti.
HTŞ eleştirilerine devam ediyor
Geçen hafta Türkiye ile Suriye görüşmelerini eleştiren HTŞ de eleştirilerine yeni bir video yayımlayarak devam etti.
HTŞ’nin medya organı Amjad tarafından yine 3 Ocak tarihinde paylaşılan video, “Hiçbir zaman uzlaşmayacağız” başlığıyla yayımlandı.
Örgüt lideri Muhammed el Cevlani videoda, Esad yönetimi ile uzlaşma içine girmeyeceklerini belirtti ve “suçlu rejim devrilinceye kadar mücadeleye devam edeceklerini” ifade etti.
El Cevlani, “Suriye, Türkiye ve Rusya arasındaki üçlü görüşmelerin devrim için yeni bir meydan okuma teşkil ettiğini” söyledi.
“Suriye halkına moralini bozmama” çağrısı yapan el Cevlani, “HTŞ’nin mücadelesini gece gündüz sürdüreceğinin sözünü verdiğini” söyledi ve herkesi grupla yan yana durmaya çağırdı.
Geçmişte El Kaide’ye bağlı olan Nusra Cephesi militanlarının kurduğu HTŞ, İdlib’deki en güçlü askeri grup.
Nusra Cephesi, Temmuz 2016’da El Kaide ile ilişkilerini sonlandırdığını açıklamış ve adını Şam’ın Fethi Cephesi olarak değiştirmişti.
Ocak 2017’de ise Şam’ın Fethi Cephesi liderliğinde bir araya gelen Ensar el-Din Cephesi, Ceyş el-Sunna, Liva el-Hak ve Nurettin Zengi Hareketi, yeni bir çatı örgüt olarak HTŞ’yi ilan etmişti.
Ahrar’uş Şam ve HTŞ 2017’de birbiriyle savaşmış olsalar da müttefik konumundalar.
İkisi de HTŞ’nin liderliğindeki “El Fatah El Mubin operasyon odasında” birlikte hareket ediyor.
Türkiye merkezli muhalefet ‘endişeli değil’
Bu arada hafta içinde Türkiye’deki Suriyeli muhalif grupların temsilcileri Ankara’da yetkililerle görüştü.
Suriye Geçici Hükümeti oluşumu başkanı Abdurrahman Mustafa, Suriye Müzakere Komitesi Başkanı Bedir Camus ve Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanı Salim Al Muslat’tan oluşan heyet, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da aralarında bulunduğu yetkililerle bir araya geldi.
Temaslarla ilgili Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Suriye bağlamındaki son gelişmeler ele alındı ve 2254 sayılı BMGK Kararı uyarınca Suriye muhalefeti ile halkına desteğimiz yinelendi” ifadelerine yer verildi.
Görüşmeler sonrası BBC Türkçe’ye konuşan Abdurrahman Mustafa, Türkiye ile Suriye arasında başlayan yeni süreçle ilgili kendilerini endişelendiren bir durum olmadığını gördüklerini söyledi.
Mustafa, “Tabii ki Türkiye Cumhuriyeti devletinin kendi egemenliği vardır, kararlarını kendi belirler ama biz şuna inanıyoruz ki sayın bakanla (Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu) görüşmemizde de bu vurgulandı; asla bu (süreç), Suriye halkının ve Suriye muhalefetinin çıkarlarının aleyhinde olmayacaktır. Kendisi tam tersine, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’in 2254 No’lu kararına bağlı olduğunu ve bunun için çaba harcadıklarını ifade etti” dedi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde 2015 yılında kabul edilen 2254 sayılı karar, Suriye’de ateşkesin sağlanmasını ve ülkedeki sorunlara siyasi çözüm getirilmesini içeriyor.
Türkiye ile Suriye arasındaki süreçte neler yaşandı?
2022 yılı içinde Ankara, Suriye ile istihbarat servisleri düzeyinde görüşmeler yapıldığını açıklamıştı.
Kasım ayında da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esad’la görüşme ihtimaline dair olumlu açıklamalar yapmış ve “Siyasette küslük dargınlık olmaz” demişti.
Yılın son günlerinde ise iki ülke arasında yıllar sonra ilk siyasi temas gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e önerdiği Türkiye-Rusya-Suriye üçlü mekanizmanın ilk toplantısında, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan, Suriye Savunma Bakanı Ali Mahmud Abbas ve Suriye istihbarat yetkileri 29 Aralık’ta bir araya geldi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu de önümüzdeki haftalarda Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile gerçekleştirecekleri üçlü görüşme için temasların sürdüğünü açıkladı.
5 Ocak’ta ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu sabah Sayın Putin ile görüşmem oldu. Türkiye-Rusya-Suriye olarak bir süreç başlattık. Ardından dışişleri bakanlarımızı bir araya getireceğiz. Daha sonra da gelişmelere göre liderler olarak bir araya geleceğiz. Derdimiz bölgede suhuleti sağlamak, barışı egemen kılmak” ifadelerini kullandı.
Hafta içinde Reuters haber ajansına konuşan ve ismini vermeyen üst düzey bir Türk bir yetkili ise bakanların ilk toplantısından hızlıca bir sonuç çıkmasını beklemenin gerçekçi olmadığını söyledi.