Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’yı işgal ettiği günden bu yana sorduğumuz soru bu: Kremlin bu savaşta nükleer silahlarını kullanabilir mi?
ABD Başkanı Joe Biden bu seçeneği göz ardı etmiyor.
Biden bu hafta “Putin’in taktiksel nükleer silahlar kullanmasından endişe ediyorum,” dedi. Ona göre ortada gerçek bir tehlike var.
Başkan Biden’ın Rusya’da yayımlanan Profile dergisini okuyup okumadığını bilmiyorum. Ama eğer okuyorsa neden endişelendiğini anlamak zor değil.
Profile geçen hafta ileri gelen Rus dış ilişkiler ve savunma politikaları uzmanı Sergey Karaganov imzalı bir makale yayımladı.
Şahin politik görüşleriyle bilinen Karaganov, Dış İlişkiler ve Savunma Politikaları Konseyi’nin onursal başkanı. Yani iktidardakilerle yakın ilişkileri olan bir isim.
Özetle şu görüşleri savunuyor: “Rusya’nın Batı’nın iradesini kırmak için nükleer caydırıcılığı yeniden ikna edici bir argüman haline getirmesi, nükleer silah kullanımı önündeki eşiği düşürmesi gerekli.
“Düşman geçmişteki ve mevcut saldırıları karşısında küresel bir termonükleer savaşı engellemek amacıyla bizim misilleme olarak önleyici bir vuruş yapmaya hazır olduğumuzu bilmeli.
“Peki ama ya geri adım atmazlarsa? O zaman akıllarını kaybedenlerin kendilerini toplamaları için bir dizi ülkede birkaç hedefi vurmamız gerekecek.”
Geçen yıldan bu yana Moskova’nın nükleer tehditler savurmasına alıştık.
Putin zaten Rusya’nın Belarus’ta bir dizi taktiksel nükleer silah konuşlandırdığını doğruladı. Bu adımın Moskova’yı “stratejik bir yenilgiye uğratmayı umanları” yeniden düşünmeye sevk etmek için atıldığını söyledi.
Ancak Batı’ya yönelik önleyici bir nükleer saldırının artılarından bahsetmek? Bu konuyu yepyeni bir boyuta taşıyor.
Tabii ki Rusya’da herkes bu fikri desteklemiyor.
İş dünyası gazetesi Kommersant’ta yer alan bir makalenin başlığı: “Nükleer savaş sorunlarımızı çözmek için çok kötü bir yol.”
Tüm zamanların en hafif betimlemesi belki de. Ancak bu makalede asıl dikkat çekici olan şey, Ukrayna’da nükleer silah kullanıp kullanmamanın Rusya’da kamusal alanda tartışılan bir konu haline gelmiş olması. Tartışmanın tek tarafı da şahinler değil.
Moskova’da bulunan dış ilişkiler ve savunma politikaları uzmanlarından oluşan bir diğer grubun kaleme aldığı Kommersant makalesinde, Sergey Karaganov’un ne kadar yanıldığı anlatılıyor. Bunun ne kadar tehlikeli olduğu da.
Uluslararası Güvenlik Merkezi’nden Aleksey Arbatov, Konstantin Bogdanov ve Dmitri Stefanoviç şöyle yazıyor:
“Nükleer silahların konvansiyonel askeri yöntemlerin çözmeyi başaramadığı stratejik problemleri çözebileceğini ya da bu sorunların tırmanmasını durdurabileceğini düşünmek son derece kuşkulu ve muhtemelen de büyük bir yanılgı.
“Modern tarih, askeri harekatların öngörülemeyen sonuçlara neden olduğu birçok örnekle dolu. Ancak bunlarda nükleer silahlar kullanılmamıştı. Nükleer bir saldırı çatışmaları yepyeni bir öngörülemezlik seviyesine taşıyacak ve çatışmanın risklerini defalarca katlayacaktır.
“Nükleer rulet oynamanın radyoaktif kalıntıları kuvvetle muhtemeldir ki parlak bir gelecek için en kötü temeli oluşturacaktır. Sansasyonel fikirlerin ve tehlikeli kumarların taraftarlarının bunu hatırlarında tutmaları iyi olur.”
Bu da bizi Rusya’nın Ukrayna savaşının başlamasından bu yana sorduğumuz ikinci soruya getiriyor: Neler oluyor?
Karaganov’un önleyici bir nükleer saldırı önerisinin şoke edici olması karşısında diğer Rus akademisyenlerin buna sessiz kalamayacaklarını düşünmüş olmaları muhtemel.
Eğer durum buysa Rus medya ortamı her ne kadar devletin kontrolünde olsa da, mevcut sınırlamalar dahilinde bile bazı platformlarda sınırlı bir tartışma imkânının hâlâ olduğu söylenebilir. Özellikle de nükleer savaş gibi hassas konularda.
Ya da tüm bu tartışma belki de Batı’nın dikkatini çekmek için, Putin’i iyi polis, Karaganov’u kötü polis gibi göstermek için de tasarlanmış da olabilir.
Nihayetinde Kremlin lideri Batı’ya karşı önleyici bir nükleer saldırı çağrısını bizzat yapmıyor. Dolayısıyla, bu argümana göre, iyisi mi siz Karaganov gibi sertlik yanlılarının kazanmaması ve nükleer butona basmaması için Putin’le oturup konuşun, barış masasında görüşün.
Ancak açık olan bir şey var: Rusya’da Batı karşıtı retorik tırmanırken ve Ukrayna ordusunun karşı saldırısı devam ederken, nükleer silah kullanılıp kullanılmayacağı tartışması gündemden düşmeyecek gibi.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE