BBC araştırmasına göre, Afrika ülkesi Nijerya’da siyasi partiler, Şubat ayında yapılacak genel seçimler öncesinde, rakipleri hakkında dezenformasyon yaymak için gizlice sosyal medya fenomenlerine para ödüyor.
BBC Dezenformasyon Araştırma Ekibi, ülkedeki iki siyasi parti için çalışan kaynaklarla ve bu meseleyi “sektör” olarak tanımlayan önde gelen siyasilerle konuştu.
Kaynaklar, partilerin bu iş için nakit para, çok sayıda hediye, hatta siyasi atamalar verdiğini söylüyor.
Haberde kimliklerini korumak adına söz konusu kaynakların isimleri değiştirildi. “Yemi” olarak okuyacağınız kişi önde gelen bir stratejist, “Godiya” ise bir politikacı.
Godiya olanları “Bir netice alabilmek üzere bir influencera 20 milyon naira (45 bin dolar) verdik. Ayrıca insanlara hediyeler de dağıttık. Bunun haricindeki fenomenlerse daha çok, ‘Hükümette nasıl bir rol istiyorsunuz?’ sorusunu duymak istediler” diyerek anlatıyor.
Seçim kampanya merkezleri, seçimler öncesinde siyasi partilerin karargahı konumunda.
Buralarda partiler stratejiler oluşturuyor ve ardından da kampanyaların seyri takip ediliyor.
Ancak kaynakların bize tarif ettiği merkezlerin başka işlevleri daha var. O da, influencerlara aktarılan yalan haberlerin nasıl netice verdiğini takip etmek.
Stratejist Yemi, yalan haberlerin kendi adaylarının şansını yükseltmek adına geliştirildiğini söylüyor:
“Kendinize uygun bir şekilde kasten yanlış bilgi verebilirsiniz.”
BBC, sosyal medya hesaplarında yalan yanlış siyasi gönderiler yapması karşılığında ödemeler yapılmasının yaygın olduğunu doğrulayan çok sayıda influencerla da konuştu.
Facebook’ta yaklaşık 150 bin takipçisi olan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir influencer, siyasi partiler tarafından kendisine, diğer rakipler hakkında tamamen yanlış hikayeler yayımlaması için para ödendiğini söyledi.
Bunu açıkça yapmadığını ancak bunun yerine işe aldığı diğer influencerlar aracılığıyla yanlış haberler yayımladığını söylüyor.
Rabi’u Biyora, iktidar partisi Tüm İlericiler Kongresi’ni (APC) desteklemesiyle tanınan önemli bir influencer.
BBC’ye konuşan Biyora, bir muhalefet partisinin APC adayı hakkında olumlu anlamda yazıp çizmeyi bırakması ve kendi adaylarını desteklemesi için “sıkboğaz edildiğini” söyledi.
Facebook hesabında yaptığı paylaşımlar, onun tam da bunu yaptığını doğruluyor.
Biyora bize verdiği demeçte, bunu yapmak için herhangi bir hediye almadığını söyledi.
Ancak, sosyal medyadaki desteği karşılığında bir partiden araba ve para aldığını söylediği 2019 tarihli bir Facebook paylaşımını bulduk.
Bunu ona söylediğimizde ise bize cevap vermeyi bıraktı.
Taktikler
Yaklaşık 80 milyon kişinin internet erişimi olduğu tahmin edilen Nijerya’da sosyal medya siyasi tartışmalarda önemli bir rol oynuyor.
Araştırmamız, Twitter’da daha fazla kişiye ulaşmak için kullanılan farklı taktikleri ortaya çıkardı. Çok sayıdaki kampanya çalışmasında dini, etnik ve bölgesel farklılıklar gibi meseleleri görmek mümkün.
Temmuz ayında pek çok influencer, APC’nin başkan yardımcısı adayı Kashim Shettima’yı İslamcı militan grup Boko Haram üyeleriyle ilişkilendiren paylaşımlar yaptı.
Bu yanlış hikayeler Twitter’da bir ivme kazandı ve binlerce kez paylaşıldı. Ardından WhatsApp ve diğer platformlara da sıçradı.
Tersine bir görsel aramayla fotoğrafta Shettima ile birlikte görüntülenen kişilerin Boko Haram üyesi değil, aksine göçebe Fulani topluluklarından 2017’de çocuklarını laik okullara yazdırmak isteyen aileler olduğunu bulduk.
Bir ay sonra ise influencerlar İşçi Partisi’nin devlet başkanı aday Peter Obi’nin hiçbir kanıt olmaksızın Biafra Yerli Halkı (Ipob) ile bağlantılı olduğu ve onların talimatlarına uyduğuna dair iddiaları destekledi. Parti bu iddiaları reddetti.
Bu bilgiyi paylaşanlar arasında, Twitter’da iki milyondan fazla takipçisi bulunan eski muhalefet lideri Goodluck Jonathan’ın özel asistanı Reno Omokri de vardı.
Konu hakkında yorum almak için ulaşıldığında Omokri, suçlamaların arkasında durduğunu söyledi ancak ana muhalefetteki Halkın Demokratik Partisi’nin (PDP) kampanya yürütmesi için kendisine para ödediğini ise reddetti.
Öte yandan PDP’nin cumhurbaşkanı adayı Atiku Abubakar’ın hastalanarak ülke dışına çıkarıldığı yönündeki asılsız iddialar da Twitter’da birçok kez paylaşıldı.
Röportaj yaptığımız politikacı Godiya, siyasi partilerin influencerlara para karşılığı sipariş ettikleri gönderilerde olabildiğince duygu uyandırmaları yönünde talepte bulunduklarını söylüyor:
“Dolaşıma soktuğumuz hikayelerde olaylarla alakalı olmayabilecek görseller de kullanıyoruz. 1990’ların Doğu Afrikası’ndaki savaş bölgelerinden fotoğraflarla etnik grupların nasıl öldürüldüğünü herhangi bir tweet’e ekleyebiliyoruz. İnsanlar bunun karşısında duygulandıklarında bu gönderileri paylaşıyor, beğeniyor ya da ilgi gösteriyor.”
Kaynaklarımıza göre, para karşılığı tutulan influencerlardan paylaşımlara kendi ifadelerini katmaları da isteniyor. Ancak bazen de doğrudan paylaşmaları için tweet’ler veriliyor.
Influencerlara ödemelerin, takipçi sayılarına göre yapıldığını söyleyen kaynaklar, resmi kayıtlardan kaçınmak için de ödemelerin çoğunlukla nakit olarak yapıldığını kaydediyor.
Ahlaki boyutu
Nijerya’da siyasi partilerin sosyal medya influencerlarıyla çalışması yasa dışı değil. Ancak sosyal medyada dezenformasyon yaymak, ülke yasalarına ve Twitter politikalarına aykırı.
BBC, Nijerya’nın başlıca siyasi partilerinden APC, PDP ve İşçi Partisi’ne kaynaklarımızın iddialarını sordu. Ancak hiçbiri yorum taleplerimize cevap vermedi.
Twitter ise ortaya çıkardığımız sonuçlar neticesinde kendilerine bildirdiğimiz bazı hesapları kaldırdı, seçime yönelik konuşmaları, manipülasyon ve yanlış bilgilere karşı koruma sorumluluğu olduğunu söyledi.
Öte yandan Elon Musk’ın şirketi devralmasının ardından Twitter’ın Gana’da bulunan Afrika genel merkezi kapatıldı ve neredeyse tüm personel işten çıkarıldı. Bu da platformun Afrika’daki yanlış bilgilerle mücadele etme kapasitesi hakkında endişeleri beraberinde getirdi.
BBC, bu değişikliklerden sonra Twitter’a tekrar ulaştı ancak yanıt alamadı.
Afrika ülkeleri için faaliyet gösteren Demokrasi ve Kalkınma Merkezi Direktörü Idayat Hassan, bu influencer faaliyetlerinin “siyasi müdahale” anlamına geldiğini söylüyor.
“Demokrasiye olan güveni baltaladığı gibi seçim sistemine olan güvene de zarar veriyor ve çatışmayı kışkırtıyor.”
Ancak politikacı Godiya ise daha farklı bir bakış açısına sahip:
“Bu bir oyun. Birinin kazanması gerekiyordu ve Tanrı yardımcım olsun, kaybeden tarafta olmayacağım.”
KAYNAK: BBC TÜRKÇE