İtalya’ya denizden ulaşan göçmen sayısının önceki yıllara göre büyük artış göstermesi üzerine hükümetin dün olağanüstü hal (OHAL) ilan etmesi tepkilere yol açtı. Muhalefet ve göç uzmanları iktidarı, ‘’yetersizliklerini’’ gizlemek için göç meselesini dramatize etmekle suçluyor.
İçişleri Bakanlığı verilerine göre İtalya’ya yıl başından bu yana deniz yoluyla ulaşan göçmen sayısı 31 bin 292’ye ulaştı.
Geçen yılın aynı döneminde bu sayı 7 bin 928, önceki yıl ise 8 bin 505 olarak kaydedilmişti.
Aşırı sağcı İtalya’nın Kardeşleri Partisi (FdI) liderliğindeki sağ koalisyon hükümeti, geçen yıl Eylül ayında yapılan seçimler öncesinde ‘’yasa dışı göçü durdurma’’ vaadinde bulunmuştu.
İktidarı döneminde ise ülkeye ulaşan göçmen sayısının yaklaşık 4 katına çıkması üzerine dün akşam Bakanlar Kurulu ülkede göç konusunda 6 aylığına OHAL ilan etti.
Başbakan Giorgia Meloni kararı, “göç akışına daha etkili ve zamanında yanıt verebilmek için olağanüstü hâl kararı aldık” diyerek açıkladı.
Hükümete göçün idaresi konusunda olağanüstü yetkiler vermesi öngörülen OHAL kararıyla, göçmenlerin geri gönderme işlemlerinin hızlandırılması amaçlanıyor.
Ancak bu karar muhalefetten, basından ve göç üzerine çalışan uzmanlardan eleştiri aldı.
Sol kanattaki Il Manifesto gazetesi bugün “Yanlış Alarm” manşetiyle çıktı.
Gazete, göçün idaresinde zorlanan hükümeti “insani bir krize çözüm bulmakta yetersizliğini gizlemek için OHAL kararı almakla” suçladı.
Katolik Kilisesi’nin gazetesi Avvenire de manşetinden “Bu gerçekten bir acil durum mu?” diye sordu.
Gazete, kiliseye bağlı göç vakfı Migrantes’in başkanı Monsignor Gian Carlo Perego’nun, “Göçmenlerin ve mültecilerin acil bir sorun olduğu algısını yaratmamalıyız” şeklindeki sözlerine yer verdi.
Il Riformista gazetesi de baş sayfasından hükümeti “panik içinde kendi kendine tam yetki vermekle” suçladı ve “Göç, otoriter kıskaç” başlığını attı.
‘Covid için OHAL’e karşıydı’
Ana muhalefet partisi konumundaki Demokratik Parti’den (PD) milletvekili ve göç tarihi uzmanı Toni Ricciardi, göç meselesinin bir acil durum değil yapısal bir fenomen olduğunu vurgulayarak, “Gerçek şu ki, hükümet propaganda ile gerçeklik arasında ne yapacağını bilemiyor” dedi.
PD milletvekili Matteo Mauri de “Söyledikleri yalanlardan nasıl kurtulacaklarını bilemedikleri için ‘ulusal olağanüstü hal’ ilan ediyorlar. Böylece durumu siyasi amaçlarla dramatize ediyorlar ve canlarının istediğini yapmakta özgür oluyorlar. Ama bu, göç olgusunu yönetme konusunda tamamen aciz olduklarını da gösteriyor” diye konuştu.
Covid pandemisinin ilk dönemlerinde başbakanlık koltuğunda oturan 5 Yıldız Hareketi lideri Giuseppe Conte de sosyal medyada şu mesajı paylaştı:
“Bugün Chigi Sarayı’nda (başbakanlık) bulunan Giorgia Meloni, geçen yıla kıyasla dört katına çıkan göçmen varışlarını yönetemediği için olağanüstü hal ilan ediyor… Giorgia Meloni muhalefette olduğu dönemde ise İtalya Covid nedeniyle diz çökmüşken ‘olağanüstü halin’ uzatılmasına karşı üstünü başını yırtıyordu, bana ‘sorumsuz aptal’ diyordu ve beni ‘özgürlükleri katletmekle’ suçluyordu.”
İtalya Sahil Güvenlik gücü geçen hafta sonunda İtalya açıklarındaki teknelerden yaklaşık 2 bin kişiyi kurtarmıştı.
800 ve 400 kişiyi taşıyan iki teknedekileri kurtarma çalışmalarının da bugün limana yanaşılmasıyla tamamlanması bekleniyor.
Hükümet, ilkbahardan itibaren olumlu hava koşullarının da etkisiyle deniz yoluyla gelen göçmen sayısının daha da artmasından endişe ediyor.
Orta Akdeniz göç hattında bulunan İtalya’ya bu yıl ulaşan tekneler ağırlıkla Tunus ve Libya’dan denize açılmıştı.
Denizden gelen göçmenler arasında ilk sıralarda Fildişi Sahili, Gine, Pakistan, Mısır ve Tunus vatandaşları geliyor.
Geçen yıllarda tekneleri durdurmak için Libya ile anlaşmalar yapan Roma yönetimi, benzer anlaşmaları Tunus ile de yapmak istiyor.
Dışişleri Bakanı Antonio Tajani geçen haftaki bir açıklamasında, göçe karşı Avrupa Birliği’nin Tunus’a maddi yardım yapması gerektiğini söylemişti.
Dünkü OHAL kararının ardından Sivil Koruma ve Deniz Politikaları Bakanı Nello Musumeci de, “Yüzde 300’lük bir artış kaydeden olgunun ciddiyeti” nedeniyle bu kararı aldıklarını söyledi.
Musumeci, “Ancak açık konuşalım, sorun böyle çözülmez, çözüm yalnızca Avrupa Birliği’nin bilinçli ve sorumlu müdahalesine bağlıdır” diye de ekledi.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE – ÖVGÜ PINAR