İsveç’in NATO üyeliğinin 11-12 Temmuz zirvesi öncesi gerçekleşmesine Ankara’dan beklenen onaya dair gelen işaretler son dönemde olumsuz. Bu hafta yapılacak görüşmeler ise belirleyici olabilir.
Rusya’nın Ukrayna işgalinin ardından yaklaşık bir yıldır NATO’ya katılım için çabalayan İsveç’in NATO üyeliğine Ankara’dan gelecek haftaki Vilnius zirvesi öncesinde yeşil ışık yakılmasına yönelik beklentiler zayıflarken, diplomasi trafiği ise halen devam ediyor.
Şubat 2022’de başlayan Rusya’nın Ukrayna işgalinin ardından İsveç ve Finlandiya NATO’ya üye olmak için başvurmuştu. Türkiye ile İsveç ve Finlandiya arasında NATO’nun da dahil olduğu inişli çıkışlı görüşmeler trafiğinin sonunda; Finlandiya’nın üyeliği Ankara tarafından mart ayı sonunda onaylanmıştı.
İsveç’in katılımını ise şimdiye kadar İttifak’ın Türkiye ve Macaristan dışındaki üyeleri onaylarken, Türkiye’de seçimlerin sonlanması ve TBMM’nin yeni üyeleriyle açılmasıyla İsveç’in üyeliğinin 11-12 Temmuz’daki zirve öncesinde onaylanıp onaylanmayacağı son haftaların önemli bir gündem maddesiydi.
Ancak son dönemde gelen işaretler Ankara’nın bu onaya gelecek haftaki zirve öncesinde çok da sıcak bakmadığı yönünde. İktidar ve Dışişleri Bakanlığı çevrelerinde İsveç’in adımlarının Türkiye’nin beklentilerinin gerisinde kaldığı görüşü hâkim. İsveç’te en son meydana gelen Kur’an yakma olayı da Ankara’nın sert tepkisine neden olurken, sürece zarar veren etkenlerden biri olarak görülüyor.
İsveç’in başkenti Stockholm’deki bir caminin önünde Kur’an’ı yakan Iraklı sığınmacı Salvan Momika eylemi öncesinde İsveç makamlarından, yaptığı protestonun “düşünce özgürlüğü kapsamına girdiği” talebiyle müsaade almayı başarmıştı.
Erdoğan: Sözlerin tutulması daha faydalı olur
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada “teröre destek vererek, teröristlere alan açarak sokakları, caddeleri, şehrin en merkezi meydanlarını teröristlere tahsis ederek Türkiye’nin dostluğunun kazanılmayacağını” artık herkesin kabullenmesi gerektiğini söyleyerek, “Oyalama taktikleriyle vakit kaybetmek yerine verilen sözlerin tutulmasının daha akılcı, daha faydalı ve devlet ciddiyetine yakışır bir yöntem olacağına inanıyoruz” dedi.
Erdoğan isim vermeden Reuters’ta geçtiğimiz günlerde oğlu Bilal Erdoğan ile ilgili yayımlanan habere de değinerek, “Bel altı vuruşlarla mesafe alacaklarını düşünenlerin ne bizi ne Türkiye’yi ne de Türk milletini tanımadıkları aşikardır. Bizim tehdit siyasetine de tahrik siyasetine de aba altında sopa gösterme kurnazlığına da teslim olmayacağımızı tüm dünya bilir, bilmelidir” dedi.
Türkiye, Kur’an yakma eylemleri öncesinde de İsveç’i PKK ve Gülen yapılanması gibi örgütlerle yeterince mücadele etmemekle ve orada bulunan “terör” zanlılarını iade etmemekle suçluyordu.
Diplomasi trafiği devam ediyor
Öte yandan her ne kadar Ankara’dan gelen son işaretler İsveç’in üyeliği için pek olumlu gözükmezken, Vilnius zirvesi öncesinde diplomasi trafiği de devam ediyor.
Bu çerçevede ABD Başkanı Joe Biden’ın yarın İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile Washington’da görüşmesi bekleniyor.
Beyaz Saray’dan yapılan yazılı açıklamada, “Başkan Biden, ABD ile İsveç arasındaki yakın bağları daha da güçlendirmek için İsveç Başbakanı Kristersson’u Beyaz Saray’da karşılamayı sabırsızlıkla bekliyor” denilerek üyeliğe verilen destek gösterilmişti.
İsveç’in NATO üyeliği hakkında Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın dışişleri bakanlarının da katılacağı üst düzey toplantı ise 6 Temmuz’da Brüksel’de gerçekleşecek.
Biden’ın seçimlerden sonra Erdoğan’a açtığı kutlama telefonuyla ilgili açıklaması da dikkatleri çekmişti. Biden, Erdoğan’la yaptığı tebrik konuşması için “Onunla konuştum ve tebrik ettim. F-16’larla ilgili hala bir şeyler yapmak istiyor. İsveç konusunda anlaşmak istediğimizi söyledim” demişti.
Türkiye, 40 adet F-16 savaş uçağı ile 80’e yakın modernizasyon kiti almak için yaptığı başvuruya bir süredir ABD’den onay bekliyordu. ABD, Finlandiya’nın üyeliğinin TBMM’de onaylanmasının ardından modernizasyon kiti satışına yeşil ışık yakmıştı. Ancak Ankara F-16’lar ile ilgili süreçle İsveç’in NATO’ya katılımını birbirinden ayrı tuttuğunu vurguluyor.
Bu arada onayın verileceği TBMM ile ilgili takvim de daralıyor. Meclis’in eğer farklı bir karar alınmaz ise 13 Temmuz gibi kapanması ve Ekim ayı başında tekrar açılması bekleniyor.
Süreçte neler yaşanmıştı?
Ankara, iki ülkenin 2022 yılının mayıs ayındaki başvurusunun ardından onay için bazı taleplerde bulunurken, Madrid’de geçen yılın haziran ayında düzenlenen NATO zirvesinde aday ülkeler ve Ankara arasında gerçekleşen üçlü görüşmeler ile Türkiye vetosunu “belli şartlar” karşılığında çekmişti.
Üç ülke arasında NATO zirvesi kapsamında 28 Haziran 2022’de imzalanan mutabakat zaptı ile İsveç ile Finlandiya’nın “terörle mücadele konusunda Türkiye ile iş birliğini artırmaları” “başta PKK olmak üzere terörle ilişkilendirilen Türkiye kökenli örgütlerin her türlü faaliyetlerini engellemeleri” ve “Türkiye’nin ‘terör suçlusu’ olarak isim isim verdiği kişileri iade etmeleri” gerekiyordu. Buna ek olarak Türkiye’ye uygulanan silah ambargosunun da kaldırılması öngörüldü.
Bu kapsamda Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında üçlü bir mekanizma kuruldu. Zaman içinde bu mekanizmada bazı gelişmeler kaydedilirken, Türkiye’nin rahatsızlığını belirttiği bazı alanlarda İsveç verdiği taahhütler doğrultusunda çeşitli adımlar attı.
Bu çerçevede İsveç, “terörle mücadelede güvenlik güçlerinin alanını daha da açmak için” anayasada değişikliğe giderken, 1 Ocak 2023’de yürürlüğe giren bu anayasa değişikliklerinin ardından “terörle mücadeleyi ilgilendiren” yasalarda uyum çalışması yaptı.
Ancak bu adımlar Ankara için çok tatmin edici olmadı. Türkiye genel olarak taleplerinin Finlandiya tarafından karşıladığını, İsveç’in adımlarının ise yetersiz kaldığını savunuyor.
Türkiye’nin iade edilmeleri için verdiği listedeki isimlerle ilgili bir gelişme olmaması da Ankara’nın süreç boyunca sıklıkla hatırlattığı unsurlardan biri oldu.
Bu yılın başlarında İslam ve göç karşıtı aşırı sağcı Sıkı Yön partisinin lideri Rasmus Paludan’ın Türkiye’nin İsveç’teki büyükelçilik binası önünde Kur’an-ı Kerim yakması ise Ankara tarafından sert tepkiyle karşılandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan o günlerde yaptığı açıklamada “İsveç bizden NATO desteği beklemesin” derken, üçlü mekanizma bu nedenle bir süre askıya alınmıştı.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde uluslararası toplumun dayanışması sürece olumlu katkı sağlarken, üçlü müzakerelerin yeniden başlayacağı açıklaması Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın 20 Şubat’taki Ankara ziyareti sırasında yapıldı.
Böylelikle kısa bir süre askıya alınan ortak üçlü mekanizma üçüncü toplantısı 9 Mart’ta Brüksel’deki NATO karargahında düzenlendi.
Finlandiya’nın NATO’ya katılım protokolünün onaylanmasına ilişkin kanun teklifi ise TBMM Genel Kurulunda 31 Mart’ta kabul edilirken, Finlandiya Nisan ayı başında İttifak’ın 31. üyesi oldu.
Ortak mekanizma son toplantısını ise 14 Haziran’da gerçekleştirdi. Toplantıda, “İsveç’teki terör örgütleriyle ilgili alınan tedbirler ve bunların yansımalarıyla ilgili somut örneklerin” ele alındığı belirtilirken, tarafların somut adımlar üzerinde çalışmaya devam edecekleri kaydedildi.
Öte yandan İsveç birkaç hafta önce aldığı kararla da topraklarını NATO birliklerine İttifak’a tam üye olmadan da açacağını duyurmuştu.
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE – GÜLSEN SOLAKER