Bir grup ergen kız, saç düzleştiricinin sıcak olup olmadığını anlamak için sınıf arkadaşlarının derisini yakıyor. Onun bayılıp bayılmayacağını görmek için bir erkeğe, karnına olabildiğince sert vurmasını emrediyorlar. Yaşananları da cep telefonlarına kaydediyorlar.
Bunlar Güney Kore’nin popüler dizisi The Glory’nin bazı rahatsız edici sahneleri. Dizi, bir kadının titizlikle planladığı, lisede kendisine zorbalık yapanlardan intikam alma hikayesini anlatıyor.
Ancak hayat mı sanatı taklit ediyor yoksa tam tersi mi? Mağdur olduklarını iddia eden gerçek Güney Koreliler de çok açık bir intikam peşindeler.
İnternette K-pop yıldızlarını, aktörleri ve sporcuları zorbalıkla suçluyorlar. Bazı ünlüler özür dilemeye, başrolden çekilmeye zorlanıyor veya iddialar nedeniyle büyük fırsatları kaçırıyorlar.
K-pop yıldızlarının adı çıkıyor
İddialara konu olan kişiler genellikle, yıllarca süren yoğun bir eğitimden sonra şov dünyasında başarılı olmuş, hevesli ünlüler.
Geçen yıl, popüler erkek grubu BTS’nin ajansı Hybe, yeni kurduğu kız grubundan şarkıcı Kim Ga-ram’ı çıkarttı. Bunun sebebi, kimliği belirsiz bir kişinin onu ortaokul yıllarında kendisine şiddete uyguladığını iddia etmesiydi. Bir arkadaşını savunmak için küfür ettiğini kabul eden şarkıcı, fiziksel şiddet iddialarını reddetti.
Yakın zamanda yetenek yarışması Fire Trot’ın en güçlü yarışmacılarından Hwang Young-woong da, eski okul arkadaşının kendisine zorbalık uyguladığını iddia etmesinin ardından yarışmadan çekilmeye zorlandı.
Kalabalığın öfkesini yatıştıramayan Hwang Young-woong finalden hemen önce çekilme kararı aldı. Halbuki kazanacağı 470 bin dolar değerindeki ödülü de hayır kurumuna bağışlayacağını söylemişti.
Ajansı tarafından yapılan açıklamada, “Hwang, kendisi tarafından zarar gören herkesten içtenlikle özür diliyor” denildi.
Ewha Womans Üniversitesi Okulda Şiddeti Önleme Enstitüsü Müdürü Han You-kyung BBC’ye, Kore’de insanların, halka mal olmuş ünlüleri yüksek ahlak standardında tutma eğiliminde olduğunu söylüyor:
“Ünlülerin geçmişte, okulda şiddete karıştığını öğrenince halkın bu kadar üzülmesinin nedeni bu. Aynı şey alkollüyken araba kullanmak veya uyuşturucuya bağlı suçlar için de geçerli. Bu vakaların okullarda şiddeti önlemek için bir işaret olduğu da doğru.”
Yapımcılar için mali yükü var
Yayıncılar ve yapım şirketleri için okulda şiddet skandallarının ağır bir mali etkisi var.
2021 yılında aktör Ji Soo, internette eski sınıf arkadaşı tarafından öne sürülen şiddet iddialarının ardından başrolünü üstlendiği River Where the Moon Rises’tan istifa etmek zorunda kaldı.
Hakkında çıkan iddiaları reddeden pek çok şöhretin aksine o, suçu kabul etmiş ve mağdurlardan özür dilemişti.
Yine de bunun maliyeti büyük oldu. Onun olduğu tüm sahneler tekrar çekilince, yapım şirketi onun ajansına yaklaşık 2,3 milyon dolarlık tazminat davası açtı.
Sonunda kendisi hakkında düşünmek için biraz zamana ihtiyacı olduğunu söyleyerek askere gitti.
Büyük platformlarda gösterilen iki Güney Kore dizisi de, başrol oyuncularına karşı okul zorbalığı iddialarının su yüzüne çıkmasının ardından iptal edildi veya Kore’de yayımlanmaları süresiz olarak ertelendi.
Shim Eun-woo’nun oynadığı Fly High Butterfly ve Park Hye-su’nun oynadığı Dear.M dizileri, yalnızca yurt dışında gösterilmek üzere hazırlandı. Ancak muhtemelen bu, yapım şirketleri için büyük bir kayıp anlamına geliyordu. Çünkü diziler genelde ancak kendi ülkelerinde büyük bir başarı elde etmişse yurt dışında daha yüksek fiyata satılabiliyor.
Shim, yaşananları kabul etti ve mağdurlardan özür diledi. Ancak Park, iddiaları şiddetle reddetti ve iddia sahiplerine dava açtı.
Bazı şirketler şikayet riskini azaltmak için önlemler aldı. Kore medyası, cinsel şiddet ve uyuşturucu suçunun yanı sıra zorbalık iddialarıyla ilgili tazminat maddelerinin de eğlence sektöründeki sözleşmelerde giderek yaygınlaştığını aktarıyor.
İsimsiz suçlamalar
Kore’deki bu iddiaların belirgin özelliği, daha çok internet ortamında ve kimliği bilinmeyen kişiler tarafından, olaydan yıllar sonra ortaya atılmaları.
Ajanslar müşterileri hakkında çıkan bu zorbalık iddialarını genelde reddediyor ya da inceleme sürecinin devam ettiğini söylüyor. Eğer yıldız iddiaları kabul ederse, ajans onun adına özür diliyor ya da ünlü kişi kendi yazdığı özrü kendi sosyal medya hesabında yayımlıyor ve bir süre ara veriyor.
Kimlik, Güney Kore’deki hakaret kanunlarından dolayı açıklanmıyor. Birçok Batı ülkesinin aksine, iddialar kanıtlansa bile mağdurlara karşı bazen suçladıkları kişi tarafından itibar davası açılabiliyor.
Kimlik açıklanmaması ve kesin kanıt eksikliğine rağmen, üstelik bazı masum kişiler suçlansa da, görünen o ki çoğu Güney Koreli bu iddialara inanıyor.
Yukarıda bahsettiğimiz hiçbir vakada okul şiddetinden dolayı cezai iddianame hazırlanmadı.
‘Nihai intikam, zorbalığın tamamen son bulması’
Zorbalık iddialarına karşı bu güçlü tepki, Güney Kore’de bu konunun ne kadar yaygın ve ciddi olduğunu gösteriyor.
Hükümet 2004’te, okullardaki şiddete karşı yasal önlemler almaya başladı. Ancak eleştiriler yasanın hoşgörülü cezalandırmalar öngördüğü ve şiddete uğrayanları desteklemekte eksik kaldığı yönünde.
Kamuya açık bir şekilde yaşadıklarını dile getiren az sayıda mağdurdan biri olan Pyo Ye-rim, Mart ayında okulda şiddete ilişkin mevcut beş yıllık zamanaşımına son verilmesi çağrısında bulunan bir dilekçe verdi.
Pyo Ye-rim BBC Korece Servisi’ne verdiği röportajda, “Zorbalardan intikam almak istiyor muyum? İstediğim şey, daha fazla benim gibi okul şiddeti mağdurunun olmaması. İstediğim başka bir zorbanın bunu başka bir çocuğa yapmadığından emin olmak. Nihai intikam bu olmaz mıydı?” diyor.
Korece’de Hakpok olarak bilinen okul şiddeti yalnızca bu ülkeyle sınırlı bir kavram değil.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) 144 ülkeden ve bölgesel yönetimden topladığı verilerle hazırladığı raporuna göre, 2019 yılında her üç öğrenciden biri zorbalığa maruz kaldı.
Raporun ortaya koyduğu sonuca göre, “Güney Kore, okulda fiziksel şiddet ve zorbalığın keskin düşüş gösterdiği altı ülkeden biri”. 2014’te yaklaşık olarak ülkedeki öğrencilerin yüzde 47’si okulda zorbalığa maruz kalırken bu oran 2018’de 29,5’e indi.
Ancak şiddet uygulayanların adının duyurulması ve ayıplama daha çok bir Güney Kore kavramı. Buna özel bir isim de var, “Hakpok” ve #MeToo etiketiyle bu konuda paylaşımlar yapılıyor. Şu an her zamankinden daha fazla “tövbekar” “zorba” var.
The Glory’nin yönetmeni de onlardan biri. Şu an 40’lı yaşlarında olan An Gil-ho’nun, 17 yaşında Filipinler’de okurken diğer çocuklara şiddet uyguladığı iddia edildi.
An Gil-ho lisedeyken bir grup erkeğin ortaokuldaki kız arkadaşıyla alay ettiğini duyduktan sonra ortaokul öğrencilerine vurmakla suçlandı.
Bu isimsiz iddiaları kabul etmeyen yönetmen, şiddet uyguladığını hatırlamadığını söyledi.
Ancak daha sonra, gençlik yıllarında olanları doğru bir şekilde hatırlamak için eski okul arkadaşlarıyla iletişim kurmak için defalarca girişimde bulunduğunu söyledi.
Sonunda hukuk firması aracılığıyla özür diledi.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE