Papa Francis, Lefkoşe’de bir stadyumda düzenlenen toplu ayinde yaptığı konuşmada Kıbrıs’ın bölünmüşlüğüne de üstü kapalı atıfta bulunarak, “yaraların sarılması acımızı birlikte taşıdığımızda, sorunlarımızla birlikte yüzleştiğimizde, birbirimizi dinlediğimizde ve konuştuğumuzda gerçekleşir.” diyerek toplumlararası uzlaşı çağrısı yaptı.
Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu 2’nci Hrisostomos ise Papa Francis ile yaptığı görüşmede doğrudan Türkiye’yi ve KKTC’yi hedef aldı.
Kıbrıs’ın Türk kesiminde Hristiyan ibadet yerlerinin camiye dönüştürüldüğü, buralardaki değerli eserlerin çıkartıldığını ima eden ve tarihte Katoliklerin baş düşmanı olarak Hun İmparatoru Atilla’yı örnek veren Başpiskopos 2’nci Hrisostomos, “Sadece kana susamış Atilla’yı taklit etmekle kalmadılar, onu da aştılar. Bu kutsal ve adil mücadelede… aktif desteğinizi bekliyoruz.” dedi.
Papa Francis konuşmasında isim vermeden kutsal objelerin gerçek sahiplerine teslim edilmesi gerektiğini savundu. Papa Francis, geçen yıl Türkiye’nin Ayasofya’yı camiye dönüştürmesine tepki göstermişti.
Anastasiadis, Türkiye suçladı
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis ise Papa Francis ile yaptığı görüşmede Kıbrıs’ta çözümsüzlük noktasında Türkiye’yi suçlayarak, “Kıbrıs Osmanlı’nın parçasıdır” söyleminden rahatsızlık duyduklarını kaydetti.
Rum lider, Papa’ya ithafen “Buradaki varlığınız Kıbrıs sorununun çözümü için harcadığımız çabalar açısından önemli.” ifadelerini de kullandı.
Papa ise bu görüşmede coğrafi olarak küçük ancak büyük tarihe sahip bir ülkeye “ibadetçi” olarak geldiğini belirtti.
Papa, “Kıbrıs’ta gerçekleştirilmekte olan dinler arası diyaloğa destek ve dayanışmamı ifade etmek istiyorum. Kayıpların dramını unutmayalım. Kıbrıs Akdeniz’de barışın açık bir şantiyesi olsun. Barışa giden yolu tek ‘diyalog’ kelimesi niteler.” sözleriyle konuşmasını noktaladı.
KKTC’den gelen davet ve Papa’ya sitem
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Rum kesimini ziyaret eden Papa Francis’i, dün KKTC’ye davet etmişti.
Tatar, yaptığı yazılı açıklamada, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Papa’nın ziyaretini Türkiye ve KKTC’ye karşı siyasi amaçları doğrultusunda kullanmaya çalıştığını gördüklerini belirterek “Bu durum, Rum yönetiminin dini inançları istismar ettiğinin yeni bir kanıtı olurken oldukça üzüntü vericidir.” ifadesini kullanmıştı.
Bütün dinlere ve inançlara saygıları olduğunun altını çizen Tatar, “Papa Franciscus’un sadece Güney Kıbrıs’ı ziyaret edecek olması da bir diğer üzüntü kaynağımızdır. Kıbrıs’ta iki ayrı halk vardır ve Kıbrıs’ta sadece Hristiyan olan Rumlar değil, Müslüman olan Türkler de yaşamaktadır. Kıbrıs’ın temel gerçeklerinden biri de budur.” ifadelerine yer vermişti.
Papa’nın Rum kesimi temaslarını 4 Aralık’ta tamamlayarak Yunanistan’a gitmesi öngörülüyor. Papa Franciscus’un bu programı, papalık döneminin 35’inci dış gezisi oluyor. Katoliklerin ruhani lideri, bu yıl içinde Irak, Macaristan ve Slovakya’ya da gitmişti.
