Birleşmiş Milletler (BM) uzmanlarının yeni raporunda, İsrail’in Gazze’deki kadın sağlığı merkezlerini sistematik olarak imha ederek “soykırımcı eylemlerde” bulunduğu ve cinsel şiddeti bir savaş stratejisi olarak kullandığı belirtildi.
Söz konusu rapor, BM bünyesindeki Doğu Kudüs Dahil İşgal Edilen Filistin Toprakları ve İsrail Üzerine Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu tarafından hazırlandı. Üç üyeden oluşan bu komisyon, Filistin toprakları ve İsrail’de gerçekleştirildiği iddia edilen uluslararası hukuk ihlallerinin incelenmesi amacıyla Mayıs 2021’de kurulmuştu.
Komisyonun son raporunda, İsrail’in “bir bütün olarak Gazze’deki Filistinlilerin üreme kapasitesini” kısmen yok ettiği belirtildi. İsrail, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) kurucu anlaşması olan Roma Statüsü ve BM Soykırım Sözleşmesi’ndeki “soykırımcı eylemler” kategorilerden biri olan “doğumları engellemeye yönelik önlemlere” başvurmakla suçlandı.
Raporda, tıbbi malzemeye kısıtlı erişimin etkisiyle doğum sırasında yaşanan ölümlerdeki artışla beraber bu eylemlerin ortadan kaldırmaya yönelik insanlık suçuna kadar vardığı ifade edildi.
Komisyon, Gazze Şeridi’ndeki cinsel sağlık merkezlerinin İsrail güçlerince sistematik olarak imha edildiğini, hamilelerle yeni doğan bebekler için hayati önem taşıyan ilaç ve malzemelerin ithalatının da engellendiğini bildirdi. Bunun sonucunda da kadın ve çocukların aslında engellenmesi mümkün olan komplikasyonlardan öldüğü belirtildi. BM komisyonu, bu eylemlerin insanlığa karşı suç teşkil ettiğini ve doğumların engellenmesiyle de soykırım kriterinin karşılandığını belirtti.
Komisyon ayrıca, İsrail’in “topluluk üyelerini bilerek fiziksel yok oluşa götürecek yaşam şartlarına tabi tutmak” kriterini karşılayan “soykırımcı eylemi” de gerçekleştirdiğini ifade etti.
Rapora göre, kamuya açık alanda soyunmaya zorlama, tecavüz tehdidi ve cinsel saldırı gibi eylemler de 7 Ekim 2023’teki Hamas baskını sonrası Filistinlileri cezalandırmak isteyen İsrail güvenlik güçlerinin “standart prosedürleri” arasına girdi.
İsrail: Temelsiz ve ön yargılı
İsrail’in Cenevre’deki BM Daimi Misyonu, “temelsiz”, “ön yargılı” ve “güvenilirlikten yoksun” olduğunu iddia ettiği bu suçlamaları “kategorik olarak reddettiklerini” bildirdi. Misyonun açıklamasında, “İsrail ordusunun bu tip suistimalleri katiyen yasaklayan somut yönetmelik ve politikaları bulunmaktadır” denildi.
Komisyon, Haziran 2024’te yayımladığı bir önceki raporunda, Hamas dâhil Filistinli silahlı grupları 7 Ekim 2023’teki baskında işkence ve aşağılayıcı muamele gibi ciddi hak ihlalleri gerçekleştirmekle suçlamıştı.
Uluslararası Adalet Divanı Ocak 2024’te aldığı kararda, BM Soykırım Sözleşmesi’ne taraf olan İsrail’in Gazze’deki soykırım eylemlerini engellemek için önlem almasının zorunlu olduğuna hükmetmişti.
İsrail, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kurucu anlaşması olan Roma Statüsü’ne ise taraf değil. Roma Statüsü, soykırım ve insanlığa karşı işlenen suçlarla ilgili olarak bireylere yönelik dava açılabilmesi için UCM’ye yetki veriyor.
Güney Afrika, Gazze’deki eylemlerinden ötürü Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine soykırım davası açmıştı.
Hamas’ın 7 Ekim saldırısının ardından İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda, bu bölgedeki sağlık yetkililerinin verdiği bilgilere göre şu ana kadar 48 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Hamas’ın İsrail’de düzenlediği baskında yaklaşık bin 200 kişi ölürken 251 kişi de rehin alınmıştı.