Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi, Perşembe günü Strasbourg’da düzenlenen acil oturum sonrası kabul ettiği bildirgede, Türkiye’ye muhalefet partilerinden seçilmiş temsilcileri yargılamaya ve tutuklamaya son verme çağrısı yaptı.
Bildirgede, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan’ın derhal serbest bırakılması talep edildi.
Acil oturumda, demokratik olarak seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyum atama uygulaması ile demokrasinin özünün ortadan kaldırıldığı belirtilerek, Türkiye’de çoğulculuğun tehdit altında olduğu ve demokratik değerlerden giderek uzaklaşıldığı ifade edildi.
Protestolara da değinildi
Farklı ve muhalif seslerin kesilmesinin ve kayyum atanmasının giderek normalleştirildiği belirtildi. İmamoğlu ve beraberindeki 100’den fazla kişinin tutuklanması ile tetiklenen protestolara katılan öğrenci ve gazetecilerin tutuklanmasına da değinildi. Toplanma ve ifade hakkının çok geniş kısıtlamalara tabi tutulmasının yerel yönetim öz ilkeleri ile çeliştiği vurgulandı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınması ile tetiklenen protestolarda gözaltına alınan kişi sayısının 1879’a ulaştığını açıkladı.
Bu kişilerden 260’ı tutuklanırken, gözaltına alınanların 468’i için adli kontrol kararı verildi, 489’u ise serbest bırakıldı.
Oturumda söz alanlar, kovuşturma ve tutuklama yöntemiyle yerel yöneticilerin ekarte edilemeyeceği belirterek, tutukluluk halinin makul bir şüphe olmadan uygulanmaması çağrısında bundu.
Oturumda söz alanlar İmamoğlu’nun, Zeydan’ın ve diğer kişilerin tutuklanmasının bir kişi meselesi değil, demokrasinin meşruiyetiyle ilgili olduğunu vurguladı. İmamoğlu’na yönelik hukuki baskıların yanı sıra diploması iptal edilerek “hikayesiz ve kimliksiz bir kişiye” dönüştürülmesi çabalarının yerel yönetimlerin kurumsal bütünlüğüne karşı olduğu belirtildi.
Halk tarafından seçilenlerin sadece halk tarafından görevleri sonlandırılacak şekilde hareket edebileceklerinin altı çizildi.
İngiliz üye ise Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan’ın çok az politikasıyla hemfikir olduğunu, siyasi yelpazenin zıt taraflarında yer aldıklarını ancak tek bir konuda ortak düşündüklerini söyledi: yerel yönetimlerin kendi yöneticilerini seçme hakkı.
Türk yetkililere ve Erdoğan destekçilerine çağrıda bulunan üye, “Bu harika ülkeye ne yaptıklarını bir daha düşünsünler,” dedi.
Oturumda söz alan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın bildirgeyi şu sözlerle eleştirdi: “Kayyum atamalarını eleştiren raportörlerin, DEM Parti’nin seçimle gelmemiş, hukuki karşılığı olmayan eşbaşkan uygulamasını görmezden gelmesi, gerçeğin nasıl bloklandığını açıkça gösteriyor. Türkiye’de hukuk işliyor, yargı süreci devam ediyor ve gerçekliği çarpıtarak oluşturulan algı operasyonlarına izin vermeyeceğiz.”
Türkiye’nin yargı sürecine yönelik çifte standartlı yaklaşımda bulunulduğunu belirten Büyükakın, raporlarda hep muhalif görüşlerin yer aldığını ifade etti.
“Gerçekle propaganda arasındaki fark netleşmiyor,” diye ekledi. Türkiye’de herkes sokaktaymış gibi bir hava yaratıldığını da öne sürdü.
Öte yandan, Büyükakın’ın bu sözlerine seçilmiş Avrupalı üyelere “olayları iyi okuyamadıkları” söylenerek baskı yapıldığı itirazı geldi.
Raportör David Eray ise Büyükakın’ın eleştirisine, Türk yönetime yol haritası talebi ilettiklerini ama dönüş alamadıkları yanıtını verdi.
Bu nedenle Türk yetkililerin görüşünün rapora yansımaması eleştirisinin yerinde olmadığı belirtilerek, etkili iş birliği için bu konu üzerine “birlikte” çalışılması çağrısı yinelendi.
‘Demokrasiye saldırı’
Kongre, Türkiye’de yerel ve bölgesel seçilmiş temsilcilerin çalışma koşullarının giderek kötüleştiğine ve temel hakların zayıflatıldığına dikkat çekti. Özellikle muhalif belediye başkanlarının “terör” ve “yolsuzluk” suçlamalarıyla görevden alınarak yerlerine kayyum atanmasının Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na aykırı olduğu vurgulandı.
Bildirgede, 2019’dan bu yana devam eden yargı tacizinin İmamoğlu’nun seçimlere katılma hakkını kısıtlamak için kullanıldığını belirtti.
Kongre Başkanı, İmamoğlu’nun 23 Mart’ta tutuklanmasını “demokrasiye saldırı” olarak nitelendirirken, bu durumun 16 milyondan fazla nüfuslu İstanbul’un seçilmemiş bir yönetici tarafından idare edilmesi riskini doğurduğunu vurguladı. Kongre üyesi Abdullah Zeydan’ın tutuklanmasının ardından Van Belediyesi’ne kayyum atanması nedeniyle 4 milyon yurttaşın kendi seçtikleri belediye başkanları tarafından yönetilmediğinin de altını çizdi.
2016’dan bu yana 150 belediye başkanı görevden alındı
Kongre, 2016’dan bu yana Türkiye’de yaklaşık 150 belediye başkanının görevden alındığını ve milyonlarca insanın demokratik temsil hakkının ellerinden alındığını belirtti. Bildirgede, son dönemde gösteri yasaklarının yaygınlaşmasının ifade ve toplanma özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtladığına da dikkat çekildi.
Kongre, Türkiye’nin demokratik standartlardan uzaklaştığını belirterek şu çağrıları yaptı: muhalif belediye başkanlarına yönelik yargı süreçlerine son verilmesi, İmamoğlu ve Zeydan dahil olmak üzere tutuklu belediye başkanlarının serbest bırakılması, seçilmiş yerel yöneticilerin baskı ve tehdit olmadan görevlerini yerine getirebilmelerinin sağlanması.
Kongre ayrıca, Türkiye ile siyasi diyaloğu sürdürme taahhüdünde bulunarak, yerel demokrasinin durumunu değerlendirmek için bir inceleme heyetinin en kısa sürede Türkiye’ye gönderileceğini duyurdu. Heyet, İmamoğlu ve diğer tutuklu belediye başkanlarıyla görüşmeyi hedefliyor.
İmamoğlu’nun tutuklanması
İmamoğlu, 18 Mart’ta İstanbul Üniversitesi’nden aldığı diplomanın iptal edilmesinden bir gün sonra gözaltına alınmış daha sonra da 23 Mart’ta ‘yolsuzluk’ soruşturmasından tutuklanmıştı. Tüm bu süreç, İBB Başkanı’na son haftalarda açılan soruşturmaların ardından ve CHP’nin cumhurbaşkanı adaylığı ön seçiminin öncesinde geldi. Bu soruşturmaların başlangıcında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da “Onlar da çok iyi biliyorlar ki daha turpların büyükleri heybede. Telaşlarının sebebi bu,” demişti.
Ancak İmamoğlu tutuklanmasıyla aynı gün 15 milyona yakın oyla CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edildi. Ardından İçişleri Bakanlığı kararıyla İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırıldı.
İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve sonrasında tutuklanmasıyla tetiklenen kitlesel protestolar, Türkiye’de 10 yıldan uzun süredir görülen en büyük gösterilere dönüştü. Polis, protestolara karşı biber gazı, göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su ile karşılık verdi. İstanbul başta olmak üzere ülkenin birçok büyük şehrinde güvenlik güçleri göstericilere sert müdahalelerde bulunuyor.
Yetkililer aralarında gazetecilerin de olduğu 1.100’den fazla kişiyi gözaltına aldı. Aynı zamanda sosyal medya platformu X’e yüzlerce hesap engelledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Ankara’daki kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada protestoları ‘şiddet hareketi’ olarak nitelendirdi.
Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın geçen hafta lirayı desteklemek için üç gün içinde 25 milyar dolara kadar müdahalede bulunduğunu tahmin ediyor.
Zeydan’ın tutuklanması
Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Abdullah Zeydan’a ‘terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmeye teşebbüs’ suçundan üç yıl dokuz ay hapis cezası verildi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partili (DEM Parti) başkan, Salı günü Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen cezayı istinafa (bir üst denetleme ve inceleme mahkemesi) taşıyabilecek.
‘PKK’ya yardım etmek’ iddiasına Zeydan’ın 2015’te Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde canlı kalkan eylemine katılarak ‘yasaklı bölgeye girdiği’ iddiası gerekçe gösterildi.
28 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde kurulan Kürdistan İşçi Partisi (PKK) Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa, Türkiye ve pek çok başka devlet tarafından terör örgütü kabul ediliyor.
Zeydan 31 Mart 2024’teki yerel seçimde oyların yüzde 55,48’ini almıştı. Ancak Van İl Seçim Kurulu, Zeydan’ın geçmişte aldığı hapis cezası nedeniyle seçilme yeterliliği olmadığına karar verip, mazbatayı en yüksek ikinci oyu alan adaya verilmesine karar vermişti.
DEM Parti bu karara itiraz etmiş, kentteki eylemler sonrası Yüksek Seçim Kurulu itirazı kabul etmişti. Bu kararın ardından Zeydan mazbatasını almıştı.
KAYNAK: EURONEWS TÜRKÇE – BURCU BAŞARAN