Avrupa Birliği’nin (AB) bugün yapılacak zirvesinin ana gündem maddesi, Ukrayna’ya yapılması planlanan 50 milyar euroluk AB yardım paketinin onaylanması. Aralık ayındaki zirvede Ukrayna ile AB’ye katılım görüşmelerine başlanması gündeme gelmişti. Beklentilerin aksine, Ukrayna’nın AB üyeliği konusunda itiraz etmeyen Macaristan, yardım paketi kararını ise veto etmişti.
33 milyar euro kredi ve 17 milyar euro geri ödenmeyecek yardımdan oluşan mali destek paketinin Macaristan’ın vetosu nedeniyle onaylanmaması nedeniyle de 1 Şubat 2024’te yani bugün yeni bir zirve düzenlenmesi planlanmıştı.
Bu zirve neden önemli?
Rusya, 24 Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgale başlamıştı. Bu gelişme sonrası süratle savaş ekonomisine geçen Ukrayna, hem ülke savunmasının sürdürülebilmesi ve hem de ekonomisini ayakta tutabilmesi için dış mali kaynaklara ihtiyaç duyuyor.
Ukrayna’nın en önemli destekçileri sıralamasında da AB, ABD’nin ardından ikinci sırada.
Ukrayna, geçtiğimiz yaz aylarında cephelerde başlayan taarruzunun beklenen başarıyı gösterememesi nedeniyle 2023 sonbaharından itibaren, savaşın kaderinin kritik bir noktaya ulaştığını, acil mali ve askeri yardımlara ihtiyacı olduğunu ilan etti.
AB’nin yürütme organı Avrupa Komisyonu, bu yardım talebine hemen yanıt verdi. Komisyon, hızla 50 milyar euroluk yardımı onay için Aralık ayındaki zirvede onay için liderlere sundu.
Macaristan’ın bu yardımın ödenmesini veto etmesi ise hem mali kaynaklara şiddetle ihtiyaç duyan Ukrayna’yı ve hem de kararlarını bir türlü uygulayamayan AB’yi zor durumda bıraktı.
Bu nedenle Brüksel bugünkü zirveden mutlaka olumlu bir sonuç alınmasını arzuluyor ve bu nedenle de işi bu kez sıkı tutuyor.
Macaristan Ukrayna’ya AB yardımını neden veto etmişti?
Macaristan’ın, AB’deki genel eğilime rağmen Ukrayna’ya karşı mesafeli durmasının ve yardım projesini veto etmesinin birinci nedeni, Kiev yönetiminin Ukrayna topraklarında yaşayan tarihsel Macar azınlığa karşı olan tutumu.
Budapeşte yönetimi, Ukrayna’da yaşayan Macar etnik azınlığın 100 yıldır sahip oldukları hakların, Macarca eğitim imkanı da dahil olmak üzere, kültürel var olma koşullarının son on beş yıl içinde elinden alındığını öne sürüyor.
Bunlar, Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başlamasının ardından gündeme gelen iddialar değil. Macaristan daha savaş öncesi bu konudaki kaygılarını hem Ukrayna makamları ve hem de AB organları düzeyinde gündeme getirmişti.
Yani Budapeşte, Ukrayna’ya verilecek AB yardımı öncesi Ukrayna yönetiminin azınlık haklarını garanti altına alma vaadinde bulunmasını ve öncelikle Macarların yaşadıkları bölgelerdeki okullarda daha önce var olan Macarca eğitimin yeniden başlamasının vadedilmesini talep ediyor.
AB Zirvesi’nden neler beklenebilir?
AB bu zirvede Ukrayna’ya mali yardım paketinin “mutlaka” onaylanmasını bekliyor. Zirve öncesi açıklamalar ve basına yansıyan bazı olası önlemler bu yönde karar alınmasını sağlamaya yönelik.
Basına yansıyan haberlere göre önlemler arasında, Budapeşte’nin “siyasi şantaj” olarak nitelediği Macaristan’a yönelik bir yaptırım taslağı da var.
Buna göre eğer bugünkü zirvede Macaristan Başbakanı Viktor Orban yine veto silahına başvuracak olursa, bu kez AB Budapeşte’ye karşı iki aşamalı bir plan uygulayacak. İlk etapta bir yıl önce Macaristan’a verilmesi gerekirken dondurulan 20 milyar euroluk mali yardımın tamamen kesilmesini önerecek.
İkinci olarak da yasal düzenlemelerle mevzuatı değiştirip, Macaristan’ın veto hakkı bir şekilde elinden alınacak. Buna gerekçe olarak da bu kararları sadece Macaristan’ın veto ettiği ve tek bir üye ülkenin vetosuyla AB’nin atalete sürüklendiği, bunun böyle sürdürülemeyeceği gösteriliyor.
Taraflar zirveye nasıl hazırlandı?
AB yetkili organları, hem Macaristan’ı ikaz ederek ve hem de zirveden bir gün önce Avrupa Parlamentosu’nda alınan ortak kararla Macaristan yönetimini aklı selime davet etti.
Çarşamba günü, yani zirveden bir gün önce Avrupa Parlamentosu’nun ezici çoğunluğu, bir bildiri yayımlayarak Ukrayna’ya yardımın ertelenmesinin ya da vetolarla geciktirilmesinin kimseye bir yararı olmayacağını saptadı.
Bu bildiriye Polonya’nın muhafazakar PIS partisi ya da İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin İtalya’nın Kardeşleri Partisi gibi Orban müttefiki siyasi partilerin temsilcileri de imza koydu.
Macaristan ise zirveye Ukrayna ile doğrudan görüşerek hazırlandı. Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Péter Szijjártó, ilk kez Ukrayna’ya gitti ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimirto Kuleba ile görüştü.
Bu görüşmenin Macar etnik azınlığın yaşadığı bölgede gerçekleşmesi, dışişleri bakanlarının gündeminde nelerin olduğunu da ortaya koyuyordu.
Bugünkü AB zirvesinde Macaristan Başbakanı Viktor Orban üzerinde çok büyük baskı olacağı kesin.
Ancak Orban’ın da kendini köşeye sıkıştırmak isteyenlere kolayca teslim olmayacak kadar siyasette deneyimli olduğu da bir gerçek.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE – TARIK DEMİRKAN