Arjantin’de Nisan ayında yıllık enflasyon yüzde109’a yükseldi. Güney Amerika ülkesinde milyonlarca kişi temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. BBC’nin konuştuğu Arjantinliler ülkede durumun ne kadar kötüye gidebileceğini merak ediyor.
Yanina isimli Arjantinli için, geçim maliyetinin katlanarak arttığı bir yerde yaşamak yeni bir şey değil. Başkent Buenos Aires’te işçi sınıfının yaşadığı bir semtteki küçük bakkal dükkanını 10 yıl önce, yıllık enflasyon yüzde 25’i açmışken açtı.
Enflasyon oranı o günden bu yana arttı ancak BBC’ye konuşan Yanina insanların o zaman hala geçinebildiğini, hatta çevresindekileri ödüllendirebildiğini söylüyor. “İnsanların aldıkları her 10 üründen sadece dördüne temel ihtiyaç denebilirdi” diyor.
Ancak 2018’den bu yana Arjantin’de yıllık enflasyon katlanarak arttı ve Nisan ayında 30 yıldır ilk kez enflasyon oranı yüzde 100’ü aştı.
Döviz krizinin ardından, rekor kuraklık da Arjantin’de tarım sektörünü derinden etkiledi.
Arjantin hükümeti, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) iki kurtarma paketinin koşulu olarak, kemer sıkma önlemleri uygulamaya zorlandı.
Bu durumun Yanina’nın müşterilerinin alışveriş alışkanlıklarını değiştirdiği kesin.
Yanina “Müşteriler şu anda sadece gerekli şeyleri alıyorlar” diyor ve aslında onlar şanslı kesim.
Arjantin Ulusal İstatistik ve Nüfus Sayımı Enstitüsü’nün verilerine göre Mart ayı itibarıyla Arjantinlilerin yüzde 40’ı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. 14 yaş altı çocuklar arasında bu oran neredeyse yüzde 55.
Ekonomistler, yüksek enflasyon nedeniyle yoksulların sayısının artmasını bekledikleri uyarısında bulunuyor.
Enflasyon, özellikle yoksulları orantısız şekilde olumsuz etkiliyor. Yüksek enflasyonla en çok gıda fiyatları artıyor ve yoksul aileler küçük bütçelelerinin daha büyük bir kısmını gıdaya harcamak zorunda kalıyor.
Buna ek olarak, Arjantin’de çalışanların önemli bir kısmı kayıt dışı ekonomide istihdam ediliyor. Yani maaşlı çalışanlar gibi gelirleri sendikalar, işletmeler ve hükümet arasındaki anlaşmalarla, enflasyon oranında artmıyor.
Aynısı, özellikle de Covid-19 pandemisinden sonra kayıt dışı şekilde çalışanlarla birlikte Arjantin’deki iş gücünün yarısını oluşturan esnaf için de geçerli.
Ancak bir yerde resmen istihdam edilmiş olmak da Arjantin’de önemli bir koruma sağlamıyor. Görece düşük işssizlik oranına karşın (Yüzde 6,3) maaşların değeri önemli ölçüde azaldı.
Şu anda Arjantin’de asgari ücret neredeyse aylık 350 dolar. Bu, Güney Amerika ülkeleri arasında en düşük ikinci asgari ücret.
Ancak Arjantin’de Nisan ayında, iki çocuk ve anne ile babadan oluşan bir ailenin gıda masrafı 829 doları buldu. Buna barınma masrafları dahil değil.
Yanina’nın bakkalına, torununa bisküvi almaya giren 37 yaşındaki Cinthia, bir çocuk hastanesinde sekreterlik yaptığını ve düzenli bir işi olduğunu söylüyor. Ancak enflasyona göre ayarlanan kirayla başa çıkamadığı için anne ve babasının yanına taşındığını anlatıyor.
Cinthia, “Ben kendi maaşımla başa çıkamadım. Anne ve babam kendi emeklilik maaşlarıyla geçinemiyorlardı” diyor.
Kaynaklarını birleştirmelerine karşın artık her hafta sonu mangal yapamadıklarını, ailenin şimdi ayda bir kez et yiyebildiğini söylüyor.
‘Çalışsan da yoksulsun’
Cinthia ayrıca, geldiğinde torununun en çok sevdiği şekerleri de çok pahalı olduğu için alamadıklarını söylüyor:
“Arjantin’de hep enflasyon vardı ama şimdi çalışsan da yoksulsun.”
Cinthia ayrıca, fiyatlar hızla yükselirken, gıda alışverişinin ne kadar tutacağını tahmin etmenin de imkansız bir hale geldiğini anlatıyor.
Cinthia, “Bu bisküviler için ne kadar ödeyeceğim konusunda bir fikrim yok. Fiyatı bugün belki dünden farklıdır” diyor.
Ancak göreceli olarak iyi maaş alan Arjantinliler bile geçinmekte zorlanıyor. Hayat koşullarının zorlaşmasının yanı sıra, enflasyonun tetiklediği maaş artışları, halkın hükümet vergi dilimlerini değiştirmediği için daha çok vergi ödemesi anlamına geliyor.
Bir havayolunda kargo müdürü olarak 30 yıl çalıştıktan sonra, iki yıl önce emekli olan 67 yaşındaki lojistik uzmanı Guillermo, çalışma hayatına geri dönmüş. Bunu, hem kendisini hem de çocuklarını geçindirebilmek için yapmış.
Guilermo, Buenos Aires’in kuzeyindeki varlıklı Nordelta semtinin yakınlarındaki bir süpermarketteki sohbet sırasında, “Bu yıl torunumun okul ücretini ödemeye başladım, çünkü anne ve babası karşılayamıyordu. Okul ücreti sadece dört ayda ikiye katlandı” diyor ve ekliyor:
“Puro içerdim ama ithal ve fiyatı nedeniyle almayı bıraktım. Her gün 10’lu bir paket alıp, 300 peso (1,29 dolar) öderdim. Şimdiyse fiyatı 4200 peso (18,16 dolar) oldu. Artık alamam.”
Arjantin Pesosu’nun ABD Doları karşısındaki değerinin hızla azalması, ülkede artan enflasyonun bir diğer nedeni.
Fiyatları ABD dolarına bağlı ülke dışında tatil ya da yeni otomobil almak, neredeyse zengin Arjantinliler için bile yanına yaklaşılmaz şeyler.
33 yaşındaki psikolog ve iki çocuk annesi Jessica, “Arada yeni araba alırdık ama şimdi mümkün değil. Şimdi ülke dışına gitmek yerine tatilimizi de Arjantin’de yapıyoruz” diyor.
Jessica yine de kendisini “şanslı hissedenlerden”. Kendi işlerinin sahipleri olarak hem kendisi hem de eşi ücretlerini artırıp, yaşam tarzlarını sürdürebiliyorlar.
Ancak hem Jessica hem de konuştuğumuz diğerleri, Ekim ayında yapılacak başkanlık seçimleri yaklaşırken Arjantin’de ekonomik durumun daha da kötüleşeceğine inanıyor.
Cumhurbaşkanı Alberto Fernandez ile selefleri Mauricio Macri ve Başkan Yardımcısı Kristina Kirchner, yarışa katılmayacaklarını söyledi. Ülkede siyasi belirsizlik sürüyor.
Belirsizliğe karşın Arjantinli seçmenler, birçok kişinin yaşamına darbe indiren 1989-90 ve 2001-02 ekonomik krizlerinin bir benzerinin yaşanmaması için dua ediyor.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE