Gazete Habertürk’ten Mehmet Demirkaya’nın haberine göre; günlerdir hem sosyal medyada ‘Maçka Parkı’na dokunma’ kampanyası sürüyor hem de protesto gösterileri düzenleniyor. Henüz bu tartışmalar dinmemişken şimdi de parkın bitişiğinde yer alan ağaçlık alandaki ağaçlar kesilme veya taşınma tehlikesiyle karşı karşıya olabilir.
Maçka Parkı’nın devamı niteliğinde olan alan, Dolmabahçe Sarayı ile Swissotel arasındaki ağaçlık kısmı kapsıyor. İBB, söz konusu alanda yer alan Swissotel ve ona ait parselleri 2010 yılında Anadolu Japan Turizm A.Ş.’ye satmış ancak satış ihalesi Danıştay tarafından 2014 yılında iptal edilmişti. Fakat firmanın söz konusu tesisi ve araziyi 2032 yılına kadar kullanma hakkı bulunuyor. İşte o arazide yer alan ağaçlar için Swissotel’in işletmecisi, ‘ağaç budama, taşıma, tescil, kesme, bakım’ konularında İstanbul 4 No’lu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’na başvurdu.
Başvuru, komisyon tarafından dün gündeme alındı, gizli oturumda görüşüldü. Komisyonun başvuruda yer alan başlıklardan hangileriyle ilgili işlem yapacağı bu nedenle henüz belli değil. Tartışmaya neden olan alanla ilgili açıklama yapan İBB Meclisi’nin eski üyelerinden Yüksek Mimar Mehmet Yıldız, Dolmabahçe Sarayı’nın arkasındaki yeşil alanla ilgili yapı yasağı olduğunu belirtti:
“Bizim dönemimizde plan değişikliğine inşaat yasağı koyduk. Planlarda değişiklik yapılmadıysa, başvuru oraya inşaat yapmak için olamaz. Ancak otel, bu taleplere izin aldığı takdirde kira sözleşmesine göre ormanlık alanda kendi hizmetinde alan kullanmak üzere ağaç kesebilir, sökebilir ya da budayabilir. İnşaat yasağı var fakat ağaç kesme yasağı yok. Kaldırılacak ağaçların yerlerine, otel müşterileri için hizmet alanları oluşturmanın önünde de engel kalmayabilir.”
Buda ve bakım için başvurduk
Swissotel yetkilileri “Ağaçlık alanda nasıl bir tasarrufta bulunacaksınız?” sorusuna: “Rutin bir bakım ve budama işlemi için başvuru yaptık. Taşıma-kesme-budama-bakım adı altında ortak başlıkla başvuru yapıyoruz.” şeklinde cavepa verdi.
Swissotel yetkilileri, ‘kesmebudama- taşıma’ ortak başlığıyla başvuru yapılabildiğini belirtti. Fakat İstanbul Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonlarına, örneklerdeki şekilde sadece budama, tescil ya da kesim gibi tek tek taleplerle de başvuruluyor.
İstanbul 4 No’lu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun 23.2.2018 tarihli gizli oturumundaki toplantı gündeminde, 7. sırada Swissotel’in talebi bulunuyor. Tapu Kadastro kayıtları da 684 ada 1 parseldeki alanın söz konusu arazi olduğunu doğruluyor.
17 ülkede faaliyet gösteren Swissotel’in uluslarası internet sitesinde, “Müşterilerimiz ve çevreye eşit
ölçüde saygılıyız” ibaresi yer alıyor.
İhale iptal edilmişti
Otel ve ağaçlık alanın bulunduğu arazinin satış ihalesinin iptal süreci şöyle gelişmişti: İBB, Swissotel’in bulunduğu araziyi 1989 yılında “yap-işlet-devret” modeliyle ihale etti. İhaleyi alan Anadolu Japan Turizm A.Ş.’ye oteli 43 yıl (2032’ye kadar) kullanma hakkı verildi. İhaleden 21 yıl sonra İBB bir ihale daha açtı ancak bu kez arazinin satışı içindi. 2032 yılına kadar oteli kullanma hakkını elinde bulunduran firma, oteli ve arazilerini 422 milyon TL’ye satın aldı. CHP’li İBB Meclisi üyeleri Serdar Bayraktar, Hakkı Sağlam ve Tuncer Özyavuz, kira süresi dolmadan yapılan satış ihalesinin yeterli rekabet ortamının oluşmasını engelleyeceği gerekçesiyle mahkemeye başvurdu.
İstanbul 7. İdare Mahkemesi, 2012’de otelin satış ihalesini iptal etti. İptal kararının sonuç bölümünde, “Yapılan ihalede, ihalenin tabi olduğu kanun olan 2886 sayılı yasanın 2. maddesindeki ‘ihalede açıklık ve rekabetin sağlanması’ şartlarının sağlanamayacağı görülerek dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır” denildi. İhaleyi alan ve otelin kiracısı olan Anadolu Japan firması, idare mahkemesinin bu kararına itiraz ederek Danıştay’a başvurdu. Danıştay 13. Dairesi, itiraz başvurusu zamanında yapılmadığı için itirazı reddetti ve idare mahkemesinin ihaleyi iptal eden kararını 11 Kasım 2013’te onayladı. Karar taraflara Mart 2014’te tebliğ edildi.
Davacılardan CHP’li eski İBB Meclisi üyesi Serdar Bayraktar, Danıştay kararına karşı “karar düzeltme” başvurusunda bulunulduğunu ancak bu başvurunun daha sonra, anlayamadıkları bir nedenle geri çekildiğini söyledi.
