Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) hazırladığı “Küresel Enerji ve Karbondioksit Emisyonları Statü Raporu”na göre, enerji talebindeki ve özellikle Asya’da kömür kullanımındaki artışla bağlantılı olarak karbondioksit emisyonu bir önceki yıla oranla 1,7 artışla 33.1 milyar tona yükseldi. Böylece küresel karbondioksit emisyonunda da 2013’den bu yana en yüksek seviye görüldü.
Merkezi Paris’te bulunan ajanstan Salı günü yapılan açıklamaya göre 2018 yılında küresel enerji talebi yüzde 2,3 oranında artış kaydederek 2010’dan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.
Rapora göre 2018’de ABD’nin karbondioksit emisyonu yüzde 3,1 artarak, bir önceki yılın altında kalırken, Çin’inki yüzde 2,5, Hindistan’ınki ise yüzde 4,5 yükseldi. Avrupa’nın karbondioksit emisyonunda ise yüzde 1,3 oranında bir azalma kaydederken, Japonya’nın karbondioksit emisyonunda da düşüş yaşandı.
Karbondioksit emisyonu küresel ortalama sıcaklık artışının temel nedeni olarak görülüyor. Dünya genelinde birçok ülke iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak için karbondioksit emisyonundaki artışı dizginlemeye çalışıyor.
Fosil yakıtların etkisi
IEA raporunda ilk kez fosil yakıt kullanımının küresel sıcaklıklara etkisini de değerlendirdi. Rapora göre, kömür tüketimine bağlı olarak ortaya çıkan karbondioksit, sanayi devrimi öncesinde bu yana küresel ortalama sıcaklıkta kaydedilen her bir santigrat derecelik artışın 0,3 derecesinden fazlasından sorumlu.
Küresel doğalgaz talebi de kömürden doğalgaza geçişin artmasıyla bir önceki yıla oranla yüzde 4,6 ile 2010’dan bu yana kaydedilen en büyük artışa sahne oldu.
Doğal gazın altın yılı
IEA Başkanı Dr. Fatih Birol Anadolu Ajansı’nın haberine göre “Doğalgaz dünya enerji talebindeki büyümenin hemen hemen yarısını oluşturdu. Diğer yarısı da kömür, nükleer, yenilenebilir enerji kaynaklarından geldi. Yani tüm bu kaynaklar bir tarafta, doğalgaz tek başına bir tarafta. Bu, inanılmaz bir rakam. Tarihte görülmemiş büyüklükte bir artış. Bu da 2018’in doğalgazda altın yıl olduğunu gösteriyor” dedi.
Rapora göre sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen enerjiye yönelik talep de yüzde 4 artı. Ancak uzmanlar uzun süreli iklim hedeflerine ulaşılabilmesi için sürdürülebilir kaynakların kullanımının çok daha hızlı bir şekilde çoğaltılması gerektiğine dikkat çekti.
