Olay üzerine salı sabahı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz Hizmetleri Müdürlüğü Kıyı Temizleme Ekipleri devreye girdi. Sabahın erken saatlerinde göl kenarında ve tarihi Taş Köprü çevresinde kıyıya vuran ölü balıkları toplayan ekipler, öğle saatlerinde temizleme işlemini büyük ölçüde tamamladı.
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meriç Albay, olay hakkında incelemeler yapmak için gölden numuneler alıp analiz etti. Analiz sonucunda su altı yaşamı için önemli olan ve en az yüzde 7 olması gerek oksijen seviyesinin yüzde 4 çıktığı belirtildi.
Göldeki kirlilik ile artan balık ölümlerinin ilişkili olduğunu belirten Albay, “Küçükçekmece gölü Küçükçekmece ve Avcılar ilçeleri arasında yer alıyor ama aslında birçok ilçe atıklarını yıllarca buraya vermiş. Gözümüz gibi bakmamız gereken bir yeri atık deposu olarak kullanmışız’’ dedi.
Atıkların denetimsizce göle verildiğine bizzat şahit olduğunu belirten Albay, ”Göldeki su 4. sınıf kalitede bir su. İstanbul’un ortasında böyle bir suyu tutmak, restore etmemek risk. Halk sağlığı açısından her yıl tehdit oluşturuyor. Hem su kalitesi hem de etraftaki biyoçeşitlilik bakımından göl bitmiş durumda’’ ifadelerini kullandı.
Yalnızca balıklar değil kuşlar da zarar görüyor
Küçükçekmece Gölü’nün kuşların göç duraklarından biri olduğuna dikkat çeken Albay, “Burası kuş göçü olan bir yer. Kuşlar burada konaklıyor ve ürüyor. Onları da mahvediyoruz. Su kalitesi bozulunca ekosistem çökmüş oluyor” dedi.
Göldeki kirliliğin kuşların hayatını da tehlikeye attığını belirten Albay, açıklamasını şu şekilde devam etti: ”Aslında bir restorasyon çalışmasıyla gölü 5 ila 10 yıl içinde eski haline döndürebiliriz. Fakat gölde maalesef balıkçılık yapıldığını görüyoruz. Tarım İl Müdürlüğü’nün buna karşı önlem alması gerek; hatta gerekirse yıl boyunca gölde balıkçılığı yasaklamak lazım.’’