Haberdar
  • SİYASET
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • SPOR
  • YAŞAM
  • DİĞER
    • GENEL
    • ANALİZ HABERLER
    • BİLİM TEKNOLOJİ
    • ÇEVRE
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR SANAT
    • MAGAZİN
    • MEDYA
    • MODA
    • RÖPORTAJ
    • SAĞLIK
    • SOSYAL MEDYA VE TEKNOLOJİ
    • DÜNYA
    • SPOR
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • SİYASET
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • SPOR
  • YAŞAM
  • DİĞER
    • GENEL
    • ANALİZ HABERLER
    • BİLİM TEKNOLOJİ
    • ÇEVRE
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR SANAT
    • MAGAZİN
    • MEDYA
    • MODA
    • RÖPORTAJ
    • SAĞLIK
    • SOSYAL MEDYA VE TEKNOLOJİ
    • DÜNYA
    • SPOR
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Haberdar
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Ana Sayfa ÇEVRE

Karadeniz’de akan dere kalmadı

2020-10-07
Karadeniz’de akan dere kalmadı
Share on FacebookShare on Twitter

karadeniz-de-akan-dere-kalmadi

Yaylaları ve verimli ovalarıyla ülkenin önemli yeşil bölgelerinden olan Orta Karadeniz, doğal ve tarihi yapısı ile de biliniyor. Fakat uzun yıllardır devam eden ekolojik yıkım bölgenin yeşil dokusunun yanı sıra, tarihi yapısına da büyük zarar verdi. Bölgede Hidroelektrik Santralleri (HES), Rüzgar Enerji Santralleri (RES) ve madenler için on binlerce ağaç kesilirken, yaylalar “Yeşil Yol” projesiyle ranta açılarak, doğal yapısı bozuluyor. Tüm bunların yanı sıra taş ocakları, tarımsal alanların sanayiye açılması, deniz dolgusu gibi yıkımlar bölge illerini yaşanmaz duruma getiriyor. 

 

Bölge, başta Samsun olmak üzere verimli topraklarıyla birçok tarımsal ürünün yetiştiği bir yer olarak bilinirdi. Fakat önceki yıllarda ülkenin tarımsal ihtiyaçlarını karşılayan bölge, son zamanlarda artan ekolojik yıkımla kuraklaşma tehlikesiyle karşı karşıya. Özellikle HES ve birçok ilde devam eden siyanürlü maden aramaları, bölge halkının en büyük geçim kaynağına darbe vurdu. Fındık, tütün, mısır gibi sanayi ürünlerin yanı sıra birçok meyve ve sebzenin de yetiştiği bölge de ürün kaliteleri düşüyor. Özellikle fındığın kalitesindeki düşüş, uzun yıllardır bölge halkının en büyük sorunu haline geldi. Tarımsal üretimde yaşanan düşüşle siyanürlü maden sahalarından derelere sıvan sular bölgedeki balıkçılığı da büyük oranda yok etmiş durumda. Derelerin debilerinin azalması ve barajlar yüzünden alüvyon taşıyamaması da kıyı balıkçılığını olumsuz etkiledi. 

 

ORDU’NUN DERELERİ AKMIYOR

 

Ordu’da aktif halde 16, yapımı bitip faaliyete geçmeyen 9, yapım aşamasında 1 ve proje aşamasında 5 HES bulunuyor. HES’lerin yoğun olduğu yerlerde üzerine türküler yazılan Ordu’nun dereleri kuruma noktasına gelmiş durumda. Bunun yanı sıra yapılması planlanan 3 tane de RES projesi için ihale süreci devam ediyor. Şehirde, Fatsa ilçesinde bulunan siyanürlü altın aramasının dışında 16 tane de maden sahası bulunuyor. HES, RES ve madenler için kesilen ağaçlar ve yine ormanlık alanlarda açılan taş ocaklarıyla da şehrin yeşil dokusu tahrip edilmiş durumda. Ordu merkezi dahil sahil hattında devam eden deniz dolguları da doğal kumsalı kullanılmaz hale getirdi. 

 

FATSA MADEN SAHASI İLAN EDİLDİ

 

Ordu’nun ilçeleri arasında en fazla yıkımın yaşandığı yer Fatsa. Fatsa’da 8 yıl önce başlayan ve ruhsat süresi dolmasına rağmen devam eden siyanürlü altın madeni bulunuyor. Şirket ruhsat dışı çalışmalarına devam ederken, aynı zamanda kapasite arttırmayı da sürdürüyor. Bunun yanı sıra Fatsa, Perşembe ve Gürgentepe ilçeleri arasında bulunan bir alan altın madeni sahası ilan edildi. Proje kapsamında madene gidecek yollar için Kurşunçal ormanları kesilmeye başlandı. Maden kurulduktan sonra bölgenin geçim kaynağı olan fındık üretiminde de düşüş yaşanmaya başlandı. 

 

ÇED raporuna uygun olmadan yapılması sonucu Ünye’nin İlküvez yaylasındaki katı atık arıtma tesisinin çöp suları dere suyuna sızıyor. İnsanların kullandığı, hayvanların su içtiği dereye sızan sulardan dolayı bölgede çok sayıda hayvan ölüyor. Yine birinci derece arkeolojik sit alanı olarak ilan edilen ve kazma vurulması dahi yasak olan tarihi Yason Burnuna kepçelerle yol yapıldı. Bunun yanında “Yeşil Yol” ile yaylaları tahrip edilen şehirde, deniz dolgularıyla sahil hattı da kullanılamaz hale geldi. 

 

ÇARŞAMBA OVASI ÇÖLLEŞİYOR

 

Samsun’da aktif 8 HES’in yanı sıra, 3 tane GES, 1 RES, 2 biogaz, 1 linyit ve 1 tane de atık ısı tesisi bulunuyor. Bunların yanı sıra yapımı devam eden 1 HES, 1 RES ve proje aşamasında da 1 HES ve 1 RES bulunuyor. Şehirde aynı zamanda 25 aktif maden sahasının yanı sıra başta Şahin Dağları olmak üzere birçok noktada da sondaj ve yol çalışmaları devam ediyor. Kentteki bir diğer sorun ise sahil hattında yaşanıyor. Sahil hattında yapılan inşaatlarla 40 kilometrelik kumsal yok edilmiş durumda. Yat limanı ve balıkçı barınakları inşaatları ile de ciddi kıyı erozyonları yaşanıyor. 

 

Samsun’da ekolojik yıkımın gözle görülür yaşandığı alan ise Çarşamba Ovası. Buraya yapılmak istenen biokütle santrali için başlayan inşaat sonrası bölge halkının geçimini sağladığı tarım ürünleri büyük zarar gördü. Tarımsal açıdan zengin olan bu bölge de yapılmak istenen santralde, uzmanlara göre günde 630 ton yılda 2 milyon tondan fazla kavak ağacı, çam kökü gibi ürünler yanacak. Denize çok yakın olan bu bölge, kullanacağı yer altı suları yüzünden bölgeyi çölleştirme tehlikesi yaratıyor. 

 

KAVAK’TA MADEN ÇALIŞMALARI BAŞLADI

 

Yine yıkımın en fazla yaşandığı Kavak ilçesi ise çimento fabrikaları ve taş ocaklarının işgali altında. İlçe sınırları içerisinde bulunan Şahin dağlarında, 12 bin hektarlık alan için maden arama ruhsatı verildi. Ruhsat verildikten hemen sonra Başaran ve Atayurt köylerinde yüzlerce ağaç kesilerek yol açıldı. Bu bölgedeki akarsular, bir koldan kent merkezindeki Mert Irmağını beslerken, diğer koldan da Kızılırmak deltasına iniyor. O nedenle burada yapılacak siyanürlü madencilik faaliyeti sadece buradaki 10 köyü ve halkını değil, Kızılırmak üzerinden Kuş Cennetini, Mert Irmağı üzerinden de Samsun kent merkezini etkilemesi bekleniyor.  

 

AMASYA’DA TARIM BİTİYOR

 

Amasya’da aktif 21 HES’in yanı sıra, yapımı devam eden 5 HES ve proje aşamasında 4 HES bulunuyor. Aktif 21 tane HES’in 16 tanesinin Amasya şehir merkezi ile Taşova ilçesi arasında bulunan verimli tarım arazilerinde olması tarımı bitirme noktasına getirdi. Şehirde 13 ayrı noktada maden arama çalışmaları devam ederken, 5 yeni nokta da maden sahası ilan edildi. Şehrin birçok yerinde kurulu olan madenler ve HES’ler sonucu bölgede tarım bitirilme noktasına geldi. Bunun yanı sıra HES’lerin belirli ırmaklar üzerinde yoğunlaşması sonucu ırmaklar kuruma noktasına geldiğinden kaynaklı balıkçılıkta yapılamıyor. 

 

NÜKLEER SANTRAL EKOSİSTEMİ DEĞİŞTİRECEK

 

Sinop’ta aktif 6 HES, 7 aktif maden sahası bulunuyor. Bunun yanında Sinop’ta geçtiğimiz haftalarda ÇED olumlu raporu verilen bir de nükleer santral yapılması planlanıyor. Nükleer santralin kurulmak istendiği İnceburun yarım adası etrafında kurulu liman, Karadeniz bölgesindeki en büyük doğal liman olma özelliğini taşıyor. Santral için seçili alanın tamamı bölgenin özelliğinden kaynaklı deniz seviyesinden başlayan çam ağaçlarıyla kaplı. Şimdiye kadar santralin temeliyle ilgili bir çalışma yapılmazken, bölgede yaklaşık 1 milyona yakın bir ağaç kesimi yapıldığı belirtiliyor. 

 

Ekolojistleri Sinop’ta olası bir nükleer santral yapılması durumunda öncelikle tarım ve balıkçılığın zarar göreceğini belirtiyor. Deniz hayvanlarının üremesinin engelleneceğini ve DNA’larının değişeceği söylenirken, santralin reaktörleri için 27 milyon metreküp suyun denizden çekilip ısıtılarak tekrar denize verilecek.

 

ÇED FORMALİTE HALİNE GELDİ

 

Bölgede yaşanan ekolojik yıkımı değerlendiren Samsun Çevre Platformu sözcüsü Mehmet Özdağ, Türkiye’nin 2016 yılından itibaren Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) yönetildiğini söyledi. Bu tarihten itibaren ÇED mevzuatının formalite haline getirildiğine işaret eden Özdağ, “Türkiye içinde bulunduğu ekonomik krizden çıkışın yolu olarak bütün yaşam alanlarımızı, denizlerimizi, ovalarımızı, ormanlarımızı enerji, inşaat, maden başta olmak üzere sermayenin sınırsız kar hırsına servis etti. Buna karşı çıkan kendi yaşam alanlarını korumak isteyen insanlar polis ve jandarmayla karşı karşıya kalıyor. Çevreyle ilgili bütün mücadele mahkeme salonlarına sıkıştırılıp, dava zabıtlarıyla sınırlı hale getiriliyor. Kazandığımız davaların sonucu uygulanmıyor” dedi. 

 

MÜLKİYET EL DEĞİŞTİRİYOR

 

Ekolojik yıkım için kırsalda mülkiyetin el değiştirtildiğini ifade eden Özdağ, bununla kırsal yaşamın sürdürülemez hale geldiğini aktardı. İnsanların sahibi olduğu, ekip biçtiği toprakları satmak zorunda kaldığını söyleyen Özdağ, şunları söyledi: “Köylünün yüzlerce dönüm arazisi şirket tarafından kapatılıyor. Madenler için de böyle. Kırsal alanda tarımın düşmesi ile insanlar kendi topraklarında şirketlere güvencesiz, geleceksiz çalışır hale dönüştürülüyor. Soma ‘da yapılanlar bunun en büyük örneğiydi. Bölgede tütünü, zeytini bitirip, insanları yerin altında çalışmaya mahkum ettiler. Orta Karadeniz’de de yapılmak istenende budur.”

 

‘ÖRGÜTLENMEKTEN BAŞKA ÇARE YOK’

 

İnsanların her şeye rağmen direndiğini dile getiren Özdağ, “Bu seferde devlet Manisa’da olduğu gibi acele kamulaştırmayla şirket lehine karar veriyor. Normalde afetlerde uygulanması gereken bir kanun maddesini şirketlerin çıkarları lehine gözü kapalı kullanıyor. Karşımızda devletin zor ve hukuki gücü var. Ekolojik yıkıma karşı insanların fiili olarak kendi yaşam alanlarından vazgeçmemesi gerekiyor. İnsanlar bulundukları yerellerde yaşam alanlarını korumak için gerek sahadaki fiili mücadeleyi gerekse hukuki mücadeleyi örgütlenerek sürdürmeli. Kendi çocuklarının, torunlarının geleceği için, kendisi için üzerinde yaşadığı köyüne, toprağına, kentine sahip çıkmasından başka çare yok” diye konuştu.

 

KAYNAK: MEZOPOTAMYA AJANSI – TOLGA GÜNEY

ShareTweet

BENZER HABERLER

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konvoyuna itiraz ettiği gerekçesiyle tutuklanan sanatçı Eda Saraç, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki koşulları anlattı
ÇEVRE

Hava durumu: Türkiye’de kentlere göre kirlilik

2025-12-08
Batman’da bir araca düzenlenen silahlı saldırıda aynı aileden 4 kişi hayatını kaybetti
ÇEVRE

Akbelen’e sabah baskını; giriş çıkışlar kapatıldı, zeytin kıyımına başlandı

2025-09-15
“Özlem Çerçioğlu’nun Aziz İhsan Aktaş soruşturması yeniden işleme alındı” iddiası
ÇEVRE

Yangınlar, madenler, enerji projeleri: Türkiye’nin ormanlarına karşı en büyük tehdit hangisi?

2025-08-27
“Özlem Çerçioğlu’nun Aziz İhsan Aktaş soruşturması yeniden işleme alındı” iddiası
ÇEVRE

Susuzluk alarmı: Tarladan sofraya fiyatlar artacak

2025-08-27
Arkadaşını 30 bıçak yarasıyla öldüren oyuncu Sevil Akdağ’ın ifadesi ortaya çıktı
ÇEVRE

İktidardan enerji şirketlerine kolaylık; ÇED ve ruhsat süreçleri hızlandırılıyor

2025-04-20
Bungalovdaki gizli kamera: Skandal olayda özel görüntüler patrondan çıktı
ÇEVRE

Tarımda alarm zilleri: Son 65 yılın en kurak dönemi yaşanıyor

2025-04-18
  • Trendler
  • Comments
  • Son
Fenerbahçe, deplasmandan galibiyetle döndü

Adana Demirspor, Galatasaray maçında sahadan çekildi

2025-02-09
Fatih Altaylı’nın ifadesi: Sayın Cumhurbaşkanını şahsen tanırım, yöneltilen suçlamalar aklımdan dahi geçmedi

Kütahya’da ayakkabının içinde bulundu: Değeri 550 daireden fazla

2025-06-22
5 binada 200 kişi can verdi, sorumlu olanlar 1 gün bile tutuklanmadı

İzzet Ulvi Yönter’e ‘Cevheri Güven’ şoku; sosyal medyada tepki yağdı

2025-02-23
KHK’lı emniyet müdürü hayatını kaybetti

KHK’lı emniyet müdürü hayatını kaybetti

2025-02-10

AKP Grup Başkanvekili Elitaş tarih verdi: EYT düzenlemesi ne zaman hayata geçecek?

0

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş: Sömürgeciliğin merkezi olan bir ülkedeyiz

0

Akşener'in sözleri CHP'de nasıl yorumlandı?

0

Kılıçdaroğlu, Temel Karamollaoğlu’nu ziyaret etti

0
Mehmet Akif Ersoy’un babası: Benim oğlum o girdiği hücreden Yusuf Aleyhisselam gibi güçlenerek çıkacak Allah’ın izniyle

The Guardian, Esad ailesinin Moskova’daki sürgün hayatını yazdı: Devrik lider yeniden tıp eğitimine başladı, Esma Esad iyileşti

2025-12-15
Mehmet Akif Ersoy’un babası: Benim oğlum o girdiği hücreden Yusuf Aleyhisselam gibi güçlenerek çıkacak Allah’ın izniyle

Yunus Emre Vakfı’ndaki ‘kamu zararı’ 630 milyon TL’yi aştı

2025-12-15
Mehmet Akif Ersoy’un babası: Benim oğlum o girdiği hücreden Yusuf Aleyhisselam gibi güçlenerek çıkacak Allah’ın izniyle

İbrahim Tatlıses’i vurmuştu: Yıllar sonra ortaya çıktı

2025-12-15
Mehmet Akif Ersoy’un babası: Benim oğlum o girdiği hücreden Yusuf Aleyhisselam gibi güçlenerek çıkacak Allah’ın izniyle

Ünlü giyim mağazası kepenk kapatıyor: Yüzde 50 indirimli satış yapacak

2025-12-15

Son Haberler

Mehmet Akif Ersoy’un babası: Benim oğlum o girdiği hücreden Yusuf Aleyhisselam gibi güçlenerek çıkacak Allah’ın izniyle

The Guardian, Esad ailesinin Moskova’daki sürgün hayatını yazdı: Devrik lider yeniden tıp eğitimine başladı, Esma Esad iyileşti

2025-12-15
Mehmet Akif Ersoy’un babası: Benim oğlum o girdiği hücreden Yusuf Aleyhisselam gibi güçlenerek çıkacak Allah’ın izniyle

Yunus Emre Vakfı’ndaki ‘kamu zararı’ 630 milyon TL’yi aştı

2025-12-15
Mehmet Akif Ersoy’un babası: Benim oğlum o girdiği hücreden Yusuf Aleyhisselam gibi güçlenerek çıkacak Allah’ın izniyle

İbrahim Tatlıses’i vurmuştu: Yıllar sonra ortaya çıktı

2025-12-15
Mehmet Akif Ersoy’un babası: Benim oğlum o girdiği hücreden Yusuf Aleyhisselam gibi güçlenerek çıkacak Allah’ın izniyle

Ünlü giyim mağazası kepenk kapatıyor: Yüzde 50 indirimli satış yapacak

2025-12-15
Haberdar

Gerçekler Sadece Gerçekler

MENÜ

  • SİYASET
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • SPOR
  • YAŞAM
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • SİYASET
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • SPOR
  • YAŞAM
  • DİĞER
    • GENEL
    • ANALİZ HABERLER
    • BİLİM TEKNOLOJİ
    • ÇEVRE
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR SANAT
    • MAGAZİN
    • MEDYA
    • MODA
    • RÖPORTAJ
    • SAĞLIK
    • SOSYAL MEDYA VE TEKNOLOJİ
    • DÜNYA
    • SPOR

Gerçekler Sadece Gerçekler