Diğer ülkelerin de Türkiye’nin izlediği politikayı izlemesi durumunda küresel sıcaklığın 4 derece artabileceği öngörüldü.
CAT Türkiye’nin iklim politikasını ele aldığı raporunu güncelledi. Raporda, COVID-19’dan dolayı Türkiye’nin 2020 yılındaki emisyonlarının 2019’a göre yüzde 3-5 daha az olacağı belirtilse de 2021 yılında 2019 seviyelerine tekrar çıkılacağı tahmin ediliyor.
Raporda şu ifadelere yer verildi:
‘’Türkiye henüz yeşil iyileşme politikası girişiminde bulunmadı: Ülkenin ekonomiyi canlandırma çabaları istihdam sağlamaya (özellikle 25 yaş altı için), ihracat ve üretim odaklı büyümeyi canlandırmayı hedefliyor.’
CAT tahminleri, COVID-19’un gelecekteki emisyon seviyeleri üzerinde sadece sınırlı bir etkiye sahip olacağı yönünde. 2030 yılına kadar bugünkü seviyelere göre yüzde 40 ile yüzde 70 arasında bir artış bekliyoruz.’’
Yenilenebilir enerji maliyetlerinin rekor seviyede düşük olmasına rağmen, Türkiye’nin fosil yakıtlara bağımlı olmaya devam ettiğine dikkat çekilen raporda, Türkiye’nin fosil enerji yatırımlarından şöyle bahsediliyor: ‘’Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 2019 yılında yerli linyiti teşvik eden kömür madenleri ihalelerini açıkladı ve aynı yıl uzun süredir ertelenen 1.3 GW’luk Hunutlu Termik Santrali inşaatına başladı. Bu gelişmeler, Türkiye’nin elektrikte kömür kullanımını 2030’a kadar sıfıra yakın bir seviyeye indirgeme ihtiyacıyla bariz şekilde çelişiyor. Aynı zamanda, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatı 2019 yılında rekor bir seviyeye ulaştı ve deprem risklerine, uluslararası protestolara rağmen Türkiye’nin ilk nükleer enerji santralinin inşaatına başlandı.’’
Türkiye’nin, Paris Anlaşması’nı imzalamayan yedi ülkeden biri ve tek G20 ülkesi olduğu vurgulanan raporda, Türkiye’nin iklim eylemi konusunda işbirliği yapmadığı ve çok az yol kat ettiği savunuluyor.
