Hazırlanan raporda, aşırı hava koşulları kaynaklı afetlerde 2 milyondan fazla kişinin hayatını kaybettiği, en çok can kaybının kuraklık nedeniyle olduğu belirtildi.
Raporda ölümlerin yüzde 90’dan fazlasının gelişmekte olan ülkelerde yaşandığına dikkat çekildi.
11 binden fazla afetin neden olduğu maddi hasar ise 3 trilyon 640 milyon dolar olarak hesaplandı.
Rapora göre, 1970’li yıllardan bu yana yaşanan afetler sonucu oluşan maddi kayıp da 7 kat arttı.
1970-79 arasında, günde yaklaşık 49 milyon dolar kayıp yaşanırken, bu rakam 2010-2019 arasında günde 383 milyon dolara çıktı.
Sadece 2017 yılı içinde, en fazla maddi kayıp yaşanan 10 afetin üçü gerçekleşti.
Harvey, Maria ve Irma kasırgalarının toplam maliyeti 225 milyar dolara ulaştı.
Raporda olumlu bir veri de var
90 sayfalık rapora göre kuraklık, 650 binden fazla insanın ölümüne yol açarak, “en öldürücü iklim olayı” olarak değerlendiriliyor.
Aşırı sıcak hava kaynaklı kayıpların sayısı ise 56 bin olarak açıklanıyor.
Rapora göre, iklim değişimi sonucunda daha ağır yıkımlara neden olan hava olaylarının sıklığı da arttı.
Dünya Meteoroloji Örgütü Genel Sekreteri Profesör Petteri Taalas, rapora ilişkin yaptığı açıklamada, iklim değişikliği kaynaklı aşırı hava olaylarının sayısının daha da artacağı uyarısında bulundu:
“Atmosfere ulaşan su buharı miktarı artıyor, bu da aşırı yağmurlara ve ölümcül sellere neden oluyor. Okyanusların ısınması, tropik fırtınaların etki alanını ve sıklığını etkiledi.”
Araştırmada olumlu bir veri de yer alıyor. Buna göre, aşırı hava koşulları kaynaklı ölümler azalıyor.
Bunun nedeni olarak, birçok ülkenin erken uyarı sistemlerini kullanması gösteriliyor.
İklim değişikliği mültecileri için işbirliği çağrısı
Raporda, afetlere hazırlık için erken uyarı sistemlerine daha fazla yatırım yapılması önerisi de yer alıyor.
Raporla ilgili konuşan, Birleşmiş Milletler Afet Riskini Azaltma Bölümü’nden Mami Mizutori, seller, fırtınalar ve kuraklık kaynaklı göçlerin önlenebilmesi için de uluslararası işbirliğinin gerektiğini söylüyor.
