Projenin hedefi, aracıları ortadan kaldırarak üretici pazarlarının kurulmasını sağlamak. Bu sayede hem üreticinin emeğinin karşılığını almasının hem de tüketicinin daha sağlıklı gıdaya ulaşmasının sağlanması amaçlanıyor. Projenin aynı zamanda ekolojik tarım uygulamaları ile iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sunacağı belirtildi.
Greenpeace, ‘Ekolojik Tarım Raporu‘nda insanların bozuk bir gıda sistemiyle yaşadığını, bunun çözümünün de ekolojik tarımdan geçtiğini kaydetti.
‘Gıdaların üçte biri israf ediliyor’
Rapordan öne çıkan başlıklar şöyle:
Yaklaşık bir milyar insan her gece yatağa aç giriyor. Öte yandan bir milyar insan ise aşırı kilolu ya da obez.
Dünyadaki gıdaların yüzde 30’u israf ediliyor.
Gıda sistemi, toplam küresel emisyonun yaklaşık yüzde 25’inden sorumlu.
Tarım, tatlı su kaynaklarının yüzde 70’ini kullanarak su kıtlığının ve su kirliliğinin önemli kaynaklarından biri haline geldi.
Tarım zehiri olarak bilinen pestisitler bitkilere uygulandığında sadece küçük bir yüzdesi hedeflenen haşerelere ulaşıyor. Geri kalan kısmı ise çevreye yani toprağa, suya ve havaya karışıyor.
Dünyadaki akarsuların yüzde 43’ünün pestisite maruz kaldığı tahmin ediliyor.
Ekolojik tarım konvansiyonel tarımdan hektar başına yüzde 30 daha fazla gıda üretebilir.
Greenpeace Akdeniz Gıda ve Tarım Proje Sorumlusu Berkan Özyer, Türkiye’de çiftçiliğin içinde bulunduğu zor koşullara dikkat çekerek şunları söyledi: “Bugün artık çıkmaza girmiş tarımdaki sorunlardan en çok etkilenenler kuşkusuz çiftçiler. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı çiftçi sayısı son 15 yılda, 600 bin azaldı. Üreticileri müreffeh halde tarlada tutmak, Türkiye’nin gıda ve tarım sorunlarına çözüm için olmazsa olmaz bir adım. Bunun yolu da üreticilerin aracısız şekilde doğrudan tüketicilerle buluştuğu üretici pazarlarından geçiyor. Belediyeleri üretici pazarları kurmaya, mevcutların sayısını artırmaya ve her türlü denetimi yaparak bu pazarları sürdürülebilir kılmaya çağırıyoruz. Böylece hem üretici kazanacak, hem de tüketici daha sağlıklı gıdaya ulaşacak.”
