DHA’dan Hümeyra Pardeli’nin haberine göre bakanlığa bağlı Ulusal Hava Kalite İzleme Ağı, Erzurum’un havasındaki partikül miktarının 1 metreküpte 368 mikrogama ulaştığını gösterdi.
Bu oran tehlikeli. Zira Türkiye’de havada ortalama 80, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde 50 mikrogram partikül var. Ölçülen değer, ülke ortalamasının yaklaşık beş, AB ortalamasının ise 7,5 katı.
‘Sağlıksız’ olarak nitelendirilen bu değerler için sistemde “Herkes sağlık etkileri yaşamaya başlayabilir. Hassas gruplar için ciddi sağlık etkileri söz konusu olabilir” notu düşüldü. Açık hava sporları, bisiklet sürmek, yürüyüş yapmak, piknik yapmak için havanın kötü olduğu uyarısı yapıldı.
Örnek davranış: Vali özeleştiri yaptı
Erzurum Valisi Okay Memiş, sorunun kendisi olduğunu söyledi: “Kömür kokusundan geçemiyoruz. Nedir bunun sebebi? Rahatsız edici bir koku. Öğrendik ki bu konunun sebebi benmişim. Benim, bizzat Okay Memiş. Peki nasıl yapacağız? Bizim dağıttığımızın kömürlerin kükürt oranlarıyla ilgili bir sorun olabileceğini değerlendirdik. Gümüşhane valisiyken böyle bir olayla karşılaşmadım, aynı kömürü dağıtıyoruz. Orada öyle kötü bir koku yok. Ancak fark ettik ki; Erzurum’da inversiyon hattı diye bir hat oluşuyor. Erzurum’un topografyasından, coğrafyasından kaynaklı inversiyon hattı çevre kirliliği, insan kirliliği açısından sorun oluşturmamasına rağmen dağıttığımız Soma kömürünün Erzurum’a özel bir etkisi var.”
Memiş, Yakutiye, Palandöken ve Aziziye ilçelerinde 2020’de kükürt oranı düşük, kalitesi daha yüksek kömür dağıtacaklarını ya da doğalgaz desteği sağlayacaklarını dile getirdi.
TEMA Vakfı Erzurum İl Temsilcisi Işıl Bedirhanoğlu, kent merkezindeki binaların hava koridoru oluşmasını engelleyip kirliliği kentte tuttuğunu belirterek rüzgar koridorları açılmasını önerdi.
Kömürden daha iyi olan doğalgazın da fosil yakıtlardan elde edildiğini ifade eden Bedirhanoğlu, güneş enerjisinin yaygınlaştırılmasını istedi.
Doktor sağlığa etkisini anlattı
Türk Toraks Derneği Bilimsel Komite Başkanı ve Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Akgün, hava kirliliği nedeniyle KOAH ve astım gibi kronik hastaların şikayetlerinin arttığını söyledi.
Akgün şöyle devam etti: “Uzun dönemde daha çarpıcı sonuçlar ortaya çıkıyor. Özellikle çocuklarda gelişme geriliği, astım gelişiyor. Sigarayla birlikte KOAH, akciğer kanseri riskini artırıyor. Vatandaşın tek başına çözebileceği bir şey değil. Trafikteki emisyonların azaltılması, yakıt gibi değişiklik gerekiyor. Vatandaşların eğer kronik hastalıkları varsa havanın kirli olduğu saatlerde dışarı çıkmamaları, evlerin pencerelerini açmamaları, maske takmaları gerekiyor. Ülkemizde hava kirliliği ölçümünde iki parametre kullanılıyor; partiküller madde ve kükürtdioksit ama hava kirliliği sadece bunlardan ibaret değil. Özellikle partiküller madde 2,5 çok tehlikeli. Birçok merkezde bu ölçüm yapılmıyor. Bunun düzeyini biliyor olsak belki farkında olup ona göre hareket edebiliriz. Ölçümlerin artırılması, tüm şehirlere yangınlaştırılması, hava durumlarında, hava sıcaklığı gibi hava kirliliği durumunun iletilmesi gerekiyor.”