TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) ile Ekoloji Kolektifi Derneği 24 Kasım 2014 yılında değişen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Yönetmeliği’ne dava açtı. Danıştay 14. Dairesi, Oda ve Derneğin itirazını haklı bularak 4., 8., 11. 14., 17. 19. ve 24. maddede yer alan bazı fıkralarla ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi.
ÇED’DE ARTIK İSTENDİĞİ GİBİ HAREKET EDİLEMEYECEK
Yürütmesi durdurulan 4. Madde’nin b bendine göre artık ÇED firmaları kendi hazırladıkları raporlar üzerinden izleme ve kontrol yapamayacak.
Danıştay’ın verdiği bu karar şu anlama geliyor:
Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlar: Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu, Proje Tanıtım Dosyası hazırlamak ve sunmak, “ÇED Olumlu” kararı alan projelerin inşaat dönemine ilişkin izleme ve kontrol çalışmalarına yardımcı olacak raporlamaları yapmak için gerekli şartları taşıyan kurum/kuruluşları, ÇED raporunu hazırlayan firmaların kendi raporları üzerinden yapılan izleme ve kontrol faaliyetinin kendi kendini denetleme anlamına geleceği için iptal edildi. Yani artık ÇED firmaları kendi hazırladıkları raporlar üzerinden izleme ve kontrol yapamayacak.
ÇED SÜRECİNDE HALK DOĞRU DÜZGÜN BİLGİ ALAMIYOR
Danıştay, bu maddelerde yer alan ve yurttaşların ÇED sürecine dair ilan ve duyuruların yapılmasının öngörüldüğü “anons” ve “askıda ilan” kavramlarının tanımın yapılmadığı, ÇED sürecinde yapılacak olan anons ve askıda ilanlar ile ÇED süreci hakkında verilen kararlar için yapılacak olan askıda ilanın nerede yapılacağı, projeden etkilenen veya etkilenmesi muhtemel olan halkın yaşadığı yerde yapılıp yapılmayacağı, yapılacak olan anons ve ilanın ilgili halkın rahatlıkla öğrenebileceği şekilde yapılması konularında ise herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğini iptal gerekçesi olarak belirtti.
BELİRSİZ YADA SINIRSIZ SÜRE TANIYAN MADDEYE DE İPTAL
19. Maddenin b bendinde ÇED raporundaki taahhütlere uygun hareket edilmemesi durumunda 90 gün süre tanınma sınırı kaldırılmış ve sınırsız süre tanınması ihtimali oluşmuştu. Yani bir termik santralin baca gazı filtresi takma konusundaki taahhüdünü yerine getirmemesi durumunda Bakanlık istediği kadar süre verebilecek bu sırada da halk sağlığı tehlikeye atılabilecekti. Bu madde 2872 Sayılı Çevre Kanunu’nun 15. maddesindeki yönetmeliğe aykırı davranışlar için verilebilecek 1 yıllık üst sınıra dahi uyarlılık gösterilmediği için bir üst sınır konulması gerektiğinden yola çıkılarak yürütmesi durduruldu.
ŞAİBELERİN ÖNÜ KESİLDİ
24. Madde istisnai durumları ifade ederek kapasite artışlarında veya genişletilmesi planlanan çalışmalarda ÇED uygulanacak projeleri Bakanlığın anlık kararlarına bağlamaktadır. Yani idarenin bilim dışı karar verme koşullarının önü açılmıştı. Anayasa’nın 56. maddesine ve Çevre Kanunu’nun 10. maddesine aykırı olan bu düzenlemenin de yürütmesi durduruldu.
“ÇED SÜRECİYLE İLGİLİ BAKANLIK ORTAYA İRADESİNİ KOYSUN”
ÇMO Çevre Sorunları Araştırma Merkezi (ÇESAM) Başkanı Baran Bozoğlu, yürütmesi durdurulan maddeyle ilgili açıklama yaptı. Açıklamasında Bozoğlu, Bakanlığın hızlıca yeni bir düzenlemeye gitmesi gerektiğini belirtti.
Bozoğlu kararı, “Bu düzenleme ile mevcut tesis veya projeye ek tesis yapıldığında toplam etki değerlendirmesinden uzaklaşılmıştı. Bu maddeye dayanarak yayımlanan genelge de artık uygulanamaz duruma gelmişti. Kısmi ÇED muafiyetlerine, şaibelere sebep olabilecek bu düzenlemenin iptal edilmesi oldukça olumlu” ifadeleriyle değerlendirdi.
Bozoğlu açıklamasında şunları söyledi:
Birçok davayı kazanmamıza rağmen uygulamada bu kazanımların yansımasını Bakanlık sadece çevre sorunlarını kronikleştirmekle kalmıyor aynı zamanda yatırımcıları ve çevre sektörünü de mağdur ediyor. Belirsizlikleri arttırıyor. Bakanlık biran önce bizler de dahil bütün paydaşları biraraya getirerek çağdaş, çevreyi koruyan, katılımcı ve uluslararası kriterlere uygun bir ÇED mevzuatını hayata geçirmelidir.
Dava kararları önemli birer fırsattır. Bu fırsat artık değerlendirilmeli. Çevreyi koruyan, halkın bilgi edinme hakkını sağlayan, sosyal etkileri de değerlendirebilen bir ÇED süreci ülkemizde yaratılabilir yeter ki, Bakanlık bu konuda irade koyabilsin. ÇED bir engel değil önemli bir planlama sürecidir. Bu asla unutulmamalı…”
KAYNAK: HABERDAR