Çanakkale Kirazlı’da altın maden ocağı kurulmasının çevreye yapacağı zararlara dikkat çekmek isteyen Çanakkale Belediyesi ve sivil toplum kuruluşları geçen hafta başlattıkları ‘Su ve Vicdan Nöbeti’ni 5 Ağustos’ta daha büyük boyuta taşıyacaklarını açıklarken, Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar, bölgedeki ‘ekokıyım’a son vermek için sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi.
Reuters’ın sorularını yanıtlayan Ünüvar, “Buradaki ekokıyımı durdurmak için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Burası (Kaz Dağları) gerçekten hem tarihi hem de mitolojik değerleriyle değer kazanmalı” dedi.
Çanakkale Bölgesi’nin Kaz Dağları’ndaki yeraltı ve yerüstü suları ile beslendiğine dikkat çeken Ünüvar, şöyle dedi: “Cevher işlenirken net bir şekilde biliyoruz ki siyanür kullanılacak. Sulama kaynağımız olan baraj kirlenecek, kirlenmenin ötesinde hayati tehlikeye neden olacak. Sağlık sorunları ve ölüme kadar giden tehdit söz konusu.”
‘Siyanür kullanılmayacaksa ne kullanılacak?’
“Dünyanın gözbebeği bir ekosistem yok ediliyor” diyen Ünüvar sözlerini şöyle sürdürdü: “Altı sene sonra burayı çoraklaştırıp çölleştirip gidecekler. 72 milyon ton cevher dinamitlerle patlatılıp işlenecek. Bunun 26 milyon tonu siyanür ile işlem görecek. Burada bir cehennem çukuru açılacak ve orada izole ettiklerini söyledikleri siyanür atık havuzunda toprağımız kirlenmiş olacak siyanürle ve yağmur sularıyla.”
Ünüvar, projenin sahibi olan Alamos Gold’un Türkiye’deki iştiraklerinden Doğu Biga Madenciliği’nin 865 milyon lira civarında teşvik aldığını hatırlattı.
Enerji Bakanlığı tarafından siyanür kullanılmayacağına ilişkin açıklamaya da işaret eden Ünüvar, “O zaman ne kullanılacak, burdaki gümüş ve altın madenini ayrıştıracak, bunu soruyoruz”dedi.
Ünüvar, protesto etkinliği için şunları söyledi: “5 Ağustos için büyük su ve vicdan nöbeti diye bir etkinlik planladık. Milletvekilleri yöneticiler siyasi parti ayrımı gözetmeksiniz her kesimi buraya davet ettik ve bu bölgede bir analiz inceleme yapılması kanaatine vardık.”
ÇED raporlarına itiraz ettiklerini ancak bu itirazın mahkeme tarafından reddedildiğini söyleyen Ünüvar, bu sürecin ardından oluşturulan Çanakkale Kent Konseyi Meclisi’nin, sivil toplum kuruluşlarıyla bir komitenin suyu korumak için nöbete başlama kararı aldıklarını söyledi.
TEMA, 195 bin ağacın kesildiğinin doğrulanması için başvuru yaptı
Alamos Gold’un madeni işletme hakkını bulunduran Türkiye iştiraklerinden Doğu Biga Şirketi tarafından internet sitesinde yer alan açıklamada maden sahasında kesilen ağaç sayısının 13 bin 400 olduğu, maden sahasının Kaz Dağları’na kuş uçuşu 40 kilometre uzaklıkta Kirazlı-Balaban tepesinde olduğu ve çalışmanın tamamlandığı alanlarda tüm sahanın yeniden ağaçlandırılarak eski haline kavuşturulacağı belirtilmişti.
Enerji Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada da halk arasında madenlerin aranması ve çıkarılması süreçlerinde siyanür kullanıldığına dair yanlış bir kanının olduğu belirtilerek, altın dahil madenlerin aranması ve çıkarılması süreçlerinde doğal ortamda siyanür ya da türevi bir madde kullanılmadığı, çıkarılan kayanın içindeki altının metal olarak ayrıştırılması aşamasında ise ulusal ve uluslararası kriterlere göre kapalı tesislerde üretim yapıldığı belirtilmişti.
Türkiye Erezyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Çanakkale Kirazlı Siyanürlü Altın Madeni’nin durdurulması için yüz bine yakın imza toplarken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan bölgede kesilen ağaç sayısının tespitini ve Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna aykırı davranan işletmenin durdurulmasını talep etti.
TEMA internet sitesinde yer alan habere göre, altın madeni için bölgede kesilen ağaç sayısını uydu görüntüleri üzerinden 195 bin olarak tespit eden TEMA Vakfı, bu sayının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Çanakkale Valiliği tarafından doğrulanması için gereken başvuruyu yaptı.
HDP: Protestolara kulak tıkanıyor
HDP Milletvekili Serpil Kemalbay Pekösegü de yaptığı açıklamada ‘Kaz Dağları’nda Kirazlı Altın Maden Ocağı kurularak doğa katliamının önünün açılmasına yönelik’ Çevre ve Şehircilik Bakanı’na soru önergesi verdiğini bildirdi.
Pekösegü’nün açıklamasında şöyle denildi: “Kanadalı bir şirketin taşeronu olan Doğu Biga Madenciliğe çeşitli vergi istisna ve indirimleri ile sigorta primi desteklerini içeren 865 milyon lira bedelli yatırım teşvik belgesi verilmesiyle bir yıldır devam eden ağaç katliamlarına, altını işleme sırasında kullanılacak siyanürün Çanakkale’yi, Çanakkalelileri ve gelecek nesilleri tehdit altında bırakacağına yönelik protestolara kulaklar tıkanması endişeleri büyütmektedir.”
