İzmir’e su sağlayan en büyük havzalardan birisi durumundaki Efemçukuru’na açılan altın madenini işleten firmaya, 2012 yılında kapasite artırım izni verildi. Bunun için gerekli olan ÇED olumlu raporuna ise çevreciler itiraz edip İzmir Birinci İdare Mahkemesi’ne dava açtı. İlk önce bu rapor için, yürütmeyi durdurma kararı veren mahkeme, ardından iptal etti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile şirketin temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay 14’üncü Dairesi, 1’inci İdare Mahkemesi’nin verdiği iptal kararını bozdu. Danıştay gerekçesinde ise bilirkişilerin İzmir’deki üniversitelerde görevli olmalarını gösterdi.
DANIŞTAY BOZDU, YEREL MAHKEME AYNI KARARI VERDİ
Danıştay’ın ilk ‘ÇED olumlu raporu’ için verdiği bozma kararının tekrar Birinci İdare Mahkemesi’nde görülmeye başlamasından önce, şirkete bakanlıkça verilen ikinci ÇED olumlu raporu için bu kez İzmir 6’ıncı İdare Mahkemesi’ne dava açıldı. 6’ncı İdare Mahkemesi de, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Aynı konuda ikinci kez yürütmeyi durdurma aldıran çevreciler, Danıştay’ın bozma kararı vermesine isyan etti.
Haklılıklarının gerek mahkeme kararlarıyla gerekse de bilimsel raporlarla ispatlandığını anlatan Avukat Arif Ali Cangı, “İzmir Birinci İdare Mahkemesi bölgeyi tanıyan bilim insanlarıyla yaptığı keşif sonucunda, bilimsel karar verdi. Bu nedenle, Danıştay 14. Dairesinin bozma kararına katılmıyoruz. Yerel mahkemenin iptal kararı yerindedir. Hukuka uygundur. Su havzasını koruyan bir karardır. 6’ncı İdare Mahkemesi de bu hukuksuz karar karşısında yürütmeyi durdurma kararı verdi. Efemçukuru kapasite artırım projesi hukuka aykırıdır” dedi.
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Başkanı Helil Kınay ise “Efemçukuru altın madeni uzun yıllardır mücadele veriyoruz. İzmir’in suyunu korumak için bilimsel olarak da bu ispatlandı. Buna dayanarak mahkeme iptal kararı verdi. İptal kararı üzerine bakanlık ikinci kez ÇED kararı verdi. İzmir’in suyunu tehdit eden bu konuda mücadele ediyoruz. Alınan mahkeme kararı, halklığımızı gösterdi. Mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
