Salgınla mücadelede bütün stratejinin aşı üzerine kurulması gerektiğini de vurgulayan Prof. Dr. Tükek, özel saklama koşulları gerektiren BioNTech aşısı için randevu alıp gitmeyenlere dikkat çekerek şunları söyledi: “Toplumda aşılamayı desteklemeyen bazı kitlelerin olduğunu görüyoruz. Bunların da ikna edilmesi gerekiyor. Çünkü gerçekten aşı bu salgını durdurmak için elimizdeki en önemli silahlardan birisi. Özellikle BioNTech aşısı, sınırlı sayıda var. Ama randevusuna gelmeyenler olduğu zaman o kişinin aşısı çöpe gidiyor. Çünkü bu aşının saklama koşulları nedeniyle aşı eritildikten sonra tekrar dondurmanız mümkün değil. Mutlaka o anda kullanılması gerekiyor. Bir flakon altı kişilik ve dondurulmuş vaziyette. Eritiyorsunuz, uygulamaya başlıyorsunuz. Diyelim ki, o flakondan dört kişiye aşı yaptınız, geri kalan iki kişi randevusuna gelmedi. O aşı dozları tekrar kullanılamıyor ve çöpe gidiyor. Gerçekten yazık, büyük israf. Bu durumda, aşıya erişme imkanı bulamayan kişilerin de hakkı yenmiş oluyor. Vatandaşlardan ricamız, bu aşılar çok kıymetli, boşa gitmemesi için aşı randevusunu aldığınız zaman mutlaka randevunuza gidin ve aşınızı yaptırın.”
Pandeminin üçüncü pikinde aşının öneminin görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Tükek şöyle devam etti: “Aşı gerçekten umut vaat eden bir durumda. 65 yaş üstü kesim bir miktar daha az yatmaya başladı hastanelere. Ölüm oranları da düştü. Ölüm sayısı az değil tabii ama bu yaştakilerin oranı çok daha azaldı. Demek ki 40-60 yaş arasını da aslında aşılamış olsak, ki haziran gibi onun da tamamlanmasının planlandığı söyleniyor, o zaman hazirandan sonraki süreçte çok daha rahat bir dönem geçireceğiz gibi gözüküyor. Britanya zaten bunun örneğini verdi. Tek doz aşılamayla bile şu anda vaka sayıları oldukça azaldı. Aşılamadan önce Britanya’daki vaka sayıları Türkiye’den daha kötü durumdaydı. Tek doz aşılama bile vaka sayılarını oldukça azalttı.”