MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyaretinde “aşırı vaatlerde” bulunduğunu söyleyerek, “Zamanlaması yanlış olmuştur. Twitter’da 5 soru sordum. Onların cevabını önce 6’lı masaya anlatsın, sonra Türk milletine anlatsın” dedi.
Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyaretine tepki göstermiş, “Sayın Kılıçdaroğlu, dört parçalı büyük Kürdistan’ın kurulmasından yana mısın, değil misin? Terörist Demirtaş’ın annesini ziyaret etmeyi düşünüyorsan, hemen arkasından Şanlıurfa’ya geçip İmralı canisi Abdullah Öcalan’ın ailesini de ziyaret edip onlarla hasret gidermeyi planlıyor musun? 28 Şubat 2022 tarihinde yuvarlak masa etrafında buluştuğun zillet ortaklarına bağımsız büyük Kürdistan’a taraftar olup olmadıklarını sorup onların gerçek niyetini, kafalarının içinde saklı duran kanaatlerini öğrenmeyi aklından geçiriyor musun?” demişti.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, Rusya’dan gelen ayçiçek yağının gecikmesi sonrası insanların markete akın etmesine ilişkin olarak, ‘”Türkiye’de yağ yoktur’ denilerek marketlere hücum edilmiştir, basın yoluyla tahrik edilmiştir, yağ kavgası çıkartmaya çalışmışlardır. Yağdan umut edenler Türkiye’nin yarınını karatmıştır” dedi.
Bahçeli, Rusya-Ukranya Dışişleri Bakanları’nın Antalya’da bir araya gelmesinin önemli olduğunu belirterek, olumsuz yorum yapanlara tepki gösterdi.
Bahçeli’nin açıklamaları şöyle:
“Telefon diplomasisi, yakın görüşme çerçevesi içinde faaliyetlerini sürdürmüştür. Antalya’da her sene artık diplomasi forumu yapılmaktadır. Böyle bir toplanın 9 Mart’ta yapılacağı bir dönemde Türkiye çok daha başarılı bir adım atmıştır. Bu barış yolunda atılmış bir adımdır. Bu adım 2 ülkenin yetkililerini bir araya getirerek barışın başlangıcı sağlayabilecek adımı yapmayı amaçlamışlardır.
Bu toplantı önemli olmuştur, başarılı olmuştur. 15 günden beri devam eden çatışmanın oradaki bir toplantıda sonuçlanması mümkün değildir ama bir başlangıçtır, hayırlı bir adımdır. Bazı iç ve dış değerlendirmelerde görüyorum ki; Türkiye’de bazı kesimler, bu adımları hazmedememektedir. Bu adımların sonuç vermesini istememektedirler. Bazı basınımızın manşetleri, ‘barış gerçekleşmedi, barış şöyle böyle oldu’ şeklinde olumsuz ifadelerle toplumda gelişebilecek olan umudu şimdiden söndürmeye gayret göstermişlerdir. Bu kolay bir iş değildir. Bir ülkenin bunu yapabilmesi de önemlidir. Türkiye’nin bu konuma gelebilmesindeki diplomatik başarısını takdir etmek lazım. Bu memleketin evladıyız, savaş çok yakınımızda.
23 gemi Türkiye’ye ayçiçek yağı getirecek, savaş sebebiyle biraz ertelendi. ‘Türkiye’de yağ yoktur’ denilerek marketlere hücum edilmiştir, basın yoluyla tahrik edilmiştir, yağ kavgası çıkartmaya çalışmışlardır. Yağdan umut edenler Türkiye’nin yarınını karatmıştır. Bu tür hayırlı adımları millet olarak hangi partide olursak olalım desteklemekte yarar var. Bölgenin, Türkiye’nin ve dünya barışından yanadır.
(The Economist Kılıçdaroğlu makalesi) Milliyetçi Hareket Partisi’nin genel başkanı imzasız bildirilere, makalelere, sahipsiz sözlere aldırış etmez, gerçekçidir. İmza attı mı, atmadı mı onu 6 ortağına sormak lazım.
(Kılıçdaroğlu Diyarbakır ziyareti) Twitter’da geçen gün yorumu yaptım: Yanlış bir zamanlama olmuştur. Konuşmalarda barış dillendirilmemiştir. Orada çok aşırı vaatlerde bulunulmuştur. O vaatler karşısında Sayın CHP Genel Başkanı özellikle yüksek sesle, kararlı bir şekilde ‘bana her türlü soruyu sorabilirsiniz, her şeyi sizinle konuşabilir, açıklayabilirim. Ne biliyorsanız sorunuz’ demiştir. Ben de Twitter’da 5 soru sordum. Onların cevabını önce 6’lı masaya anlatsın, sonra Türk milletine anlatsın. Ondan sonra da vakit bulabiliyorsa dünya barışının nasıl gerçekleşeceğine değinsin.
(Batı’dan Türkiye’nin Rusya’ya yaptırım uygulaması talebi) Doğru bir yaklaşım değil, savaşan ülkeler arasında sahip olduğumuz ekonomik imkanlarla savaşa girmeden yaptırım yoluyla savaşı tahrik eden yaklaşımlara dikkat etmemek lazım. ABD bu konuda kendisine çekidüzen vermelidir. Dünyanın ABD’ye soracağı çok konu vardır. Batı emperyalizminin çerçevesinde bulunan ülkeleri tahrik ederken Türkiye’yi de buna dahil etmek istiyor. Türkiye’de de buna ekonomik yaptırım uygulayacak hale kalkmaya çalışsanız, Türkiye’deki CHS muhalifleri zaten ekonomik yaptırımı yapmak için yalan siyasetiyle her türlü malın üretimini durdurdu, sosyal kargaşayı artırmak için söylenmedik söz bırakmadı.
