Ekonominin üç yıllık yol haritasını sunan Orta Vadeli Program (OVP) bugün açıklandı. 2024-2026 dönemine ilişkin enflasyon, istihdam, büyüme gibi temel makro ekonomik hedeflerini açıklayan hükümet, büyüme beklentisini bir önceki OVP dönemine göre düşürürken enflasyon tahminini yükseltti.
OVP’de daha önce yüzde 5 olarak açıklanan 2023 yılı büyüme tahmini yüzde 4,4’e çekildi.
Önceki dönemde yüzde 24,9 oranında gerçekleşmesi beklenen 2023 sonu enflasyonu tahmini yüzde 65 olarak güncellendi.
Açıklanan programa göre hükümetin önümüzdeki üç yıldaki dört temel hedefi “afet yaralarının sarılması; enflasyonun tek haneye düşürülmesi; yatırım, istihdam, üretim ve ihracat perspektifinde büyüme ve istihdamın devam ettirilmesi; ve sosyal adalet ve refahının güçlendirilmesi” olarak sıralanıyor.
Programın tanıtımında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hükümet olarak OVP’ye desteğimizin tam olduğunu ifade etmek istiyorum” dedi ve hükümetin enflasyonla mücadele için sıkılaşma adımları atarken büyüme önceliğinden vazgeçmeyeceğini söyledi.
Erdoğan, “Ekonomik büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz… Yüksek katma değerli yatırımların önünü açarak ve finansmanını kolaylaştırarak sağlıklı ve kaliteli bir büyüme sağlayacağız.
“Bununla birlikte sıkı para politikasının da desteği ile enflasyonu yeniden tek haneye düşürecek, cari işlemler dengesini iyileştireceğiz.” ifadelerini kullandı.
Enflasyon hedefi yıl sonu için yüzde 65; dönem sonu için yüzde 8,5
OVP’de Türkiye’nin önümüzdeki üç yıl için temel makroekonomik gösterge tahminleri şu şekilde sıralanıyor:
- OVP’de 2024 büyüme tahmini yüzde 4, 2025 için yüzde 4,5 ve 2026 için yüzde 5. 2023 için büyüme tahmini ise yüzde 4,4’e çekildi. Büyümede tahminlerin yüzde 5’ten düşük olmasının nedeni 6 Şubat depremlerine bağlandı.
- 2024 için enflasyon tahmini yüzde 33, 2025 için yüzde 15,2; 2026 içinse yüzde 8,5 oldu. 2023 enflasyon tahmini yüzde 65.
- İşsizlik oranının 2024’te yüzde 10,3’e, 2025’te yüzde 9,9’a, 2026’da yüzde 9,3’e gerilemesi bekleniyor. Yıllık ortalama 909 bin ve toplamda 2,7 milyon kişilik artış amaçlanıyor.
- Kişi başına gelirin 2024’te 12 bin 875, 2025’te 13 bin 717, 2026’da 14 bin 855 dolar olması bekleniyor.
- Dönem sonunda cari işlemler açığının milli gelire oranının dönem sonunda yüzde 4’ten yüzde 2’ye gerilemesi bekleniyor.
- Cari açık 2024’te 2,6 trilyon lira; 2025’te 1,8 trilyon lira; 2026’da 1,8 trilyon lira olacak.
Bunlara ek olarak OVP’de Dolar/TL için 2024 tahmini 36,8; 2025 tahmini 43,9; 2026 için 47,8 olarak açıklandı.
‘Deprem bölgesinin ihyası için OVP ile 3 trilyon lira kaynak kullanılacak’
Erdoğan konuşmasında 6 Şubat depremlerinin mali hasarının 100 milyar doların üzerinde olduğunu söyledi.
Programın tanıtımında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2023’te bütçe giderlerinin 6,5 trilyon lira civarında, gelirlerinin 4,9 trilyon lira civarında gerçekleştiğini ve yaklaşık 1,6 trilyon liralık açık oluştuğunu söyledi.
Yılmaz, bütçedeki bozulmanın büyük ölçüde deprem giderlerinden kaynaklandığını not etti.
Yılmaz, “Açık, 2024’te 2,6 trilyon, 2025’te 1,8 trilyon 2026’da 1,8 trilyon olacak. Depreme ayrılan kaynak 1 trilyonun üzerinde o sebeple 2024’teki görünümün bozulması büyük oranda deprem harcamaları ile ilgili. Toplamda 3 trilyona yakın kaynağın afetin yaralarını sarmaya kullanılacağını söyleyebiliriz” diye ekledi.
Deprem bölgesine ayrılan kaynağın bölgede konut, sanayi ve altyapı yatırımları için kullanılacağı belirtildi.
Erdoğan, “Programın ilk yılında tüm kaynaklarımızı deprem bölgesinin yeniden inşa ve ihyasına göre tahsis ettik” dedi ve ek bütçe ile bölgeye 762 milyar lira ayrıldığını hatırlattı.
Program döneminin tamamında yaklaşık 3 trilyon lira kaynak deprem bölgesi için kullanılmış olacak.
Erdoğan, “Bu kaynakla afetzedelerimizin konut ihtiyacını hızla giderirken zarar gören tarım ve sanayi alanları ile tüm alt yapı ayağa kalkacaktır.” dedi.
‘Program sonunda yüksek gelirli ülkeler arasına girmeyi öngörüyoruz’
OVP’de kişi başı milli gelirin üç yıl boyunca dolar bazında artacağı ve “yüksek gelir grubunda ülkeler arasına girileceği” ön görülüyor.
Erdoğan, “Dönem sonunda tarihimizde ilk kez 1,3 trilyon doları aşan bir ekonomik büyüklük ve 14 bin 855 dolara çıkan fert başına milli gelir ile yüksek gelir grubu ülkeler arasına girmeyi öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.
OVP ile gelir dağılımının iyileştirileceği öne sürülüyor.
Cumhurbaşkanı, ihracat odaklı sürdürülebilir büyüme sağlarken sabit ve dar gelirli kesimlerin alım gücünü artıracaklarını belirtti.
“Mali disiplin ile desteklenen dezenflasyon süreci güven ve istikrar ortamını pekiştirerek iş ve yatırım ortamımızı iyileştirecek, ihracat odaklı sürdürülebilir bir büyüme iklimi sağlayacaktır.
“Orta vadede bir taraftan tek haneli enflasyon hedefi ile uyumlu gelirler politikası izlerken diğer taraftan vatandaşlarımızın özellikle sabit ve dar gelirli kesimlerimizin alım gücünü yükselteceğiz.” dedi.
Yeşil ve dijital dönüşümü politikalarının merkezine koyduklarını söyleyen Erdoğan, “Bu şekilde ürün ve hizmetlerimizin teknolojik kompozisyonunu iyileştirmeyi hedefliyoruz” ifadesini kullandı.
Programa tepkiler: İş dünyası olumlu karşıladı, ekonomistler hedefleri sorguladı
İş dünyası OVP’yi olumlu karşılarken ekonomistler programdaki hedefleri farklı yönleriyle sorguladı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, OVP’yi önemli bir “kazanım” olarak nitelendirerek, “OVP’de iş ve yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik kamu-özel sektör birlikteliğiyle yeni çalışmalar yapılacak olması, yeşil ve dijital dönüşüme odaklanılması, girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesinin hedeflenmesi kıymetlidir” dedi.
Hisarcıklıoğlu, “Programın temel amaçlarına ulaşmak için ortaya konan reformların belirlenen takvimlendirme çerçevesinde hayata geçirilmesini bekliyoruz. Başta finansmana erişim olmak üzere iş dünyasının üretime ve yatırıma yönelik ihtiyaçlarının gözetilerek uygulanması da programın başarısını artıracaktır” diye ekledi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, programın “piyasanın duymak ve görmek istediği bir yol haritası” olduğunu vurguladı ve “Hedeflerin gerçekçi ve tutarlı belirlenmiş olması piyasanın ufkunu netleştirecektir. İş dünyası olarak OVP’deki hedeflerde yeni yatırım planlarımızla yer alacağız.” dedi.
Programı olumlu karşılayan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, ” OVP’den en önemli beklentilerimizden biri de atılacak olan yapısal adımlardı. İşte bu noktada belirlenen yedi öncelikli yapısal alan olan; “Büyüme ve Ticaret, Beşeri Sermaye ve İstihdam, Fiyat İstikrarı ve Finansal istikrar, Kamu Maliyesi, Afet Yönetimi, Yeşil ve Dijital Dönüşüm, İş ve yatırım Ortamı” ile ilgili ciddi bir vizyonun belirlenmesini çok değerli bulduğumu ifade etmek istiyorum” dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, programı “gerçekçi” ve “ufuk açıcı bir yol haritası” olarak tanımladı.
‘Kesin tutacak hedef, vergi artışları’
OVP’nin büyümeden taviz vermeden enflasyonu düşürme hedefini sorgulayan Koç Üniversitesi Ekonomi Profesörü Selva Demiralp, ” 3+ sene içinde enflasyon %65’ten alınıp %8.5’e düşecekse bunu potansiyelin altına bile inmeyecek bir büyüme ile gerçekleştirmek nasıl mümkün olacak?” diye sordu.
Demiralp, sosyal medya platformu X hesabından, “Kur patikasının da enflasyona göre daha iyimser kaldığını düşünürsek, 2001 sonrasına benzer bir sermaye girişi varsayımı mı var?” diye ekledi.
Benzer şekilde Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Ekonomist Hakan Kara da kur ve enflasyon tahminlerinin birlikte nasıl gerçekleşeceğini sorgulayarak, “Gelecek yıl kur %44 artıp büyüme ciddi yavaşlamazken enflasyon %33’e nasıl düşecek?” ifadelerini kullandı.
Ekonomist Mahfi Eğilmez ise OVP’nin hedeflerine dair somut adımlar sunmadığını savunarak, “OVP benim açımdan bir yazı konusu yapılabilecek bir belge değil.” dedi.
Eğilmez, “Faizi ne yapacaksınız ve ne zaman yapacaksınız? Bunu yazmadan ve taahhüt etmeden yazılanlar program olmaz, temenni olur. OVP’nin her tarafı bu tür temennilerle dolu.” ifadelerini kullandı.
Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başlanı Kerim Rota, “OVP’deki hedefler tutar mı bilinmez. Ancak kesinlikle tutacak hatta rahatça aşılacak hedeflerin” vergi gelirlerindeki artış olduğunu söyledi.
Ekonomi yazarı Uğur Gürses ise enflasyonda düşüş için seçim sonrasına “randevu” verildiğini söyledi.
“2024’te öngörülen özel tüketim büyümesi yüzde 3.5. 2023’te gerçekleşme tahmini yüzde 10.9’a göre epey bir yavaşlama demek. Belli ki 2024’ün birinci çeyreğinden sonra (seçim sonrası) sıkılaşma ‘gerektiği gibi’ yapılacak… Böylece enflasyon düşüşüne seçim sonrasına randevu verilmiş…”