CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır Baro’nun eski Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesine dair açılan davanın 7’nci duruşmasının ardından açıklamalarda bulundu.
“Bugün bir kez daha gördük ki, yargılama adil bir biçimde yapılmıyor ve gerçek anlamıyla olayı aydınlatacak bir süreç mahkemede işlemiyor” diyen Tanrıkulu, Elçi’nin “siyasal suikasta” uğradığını söyledi.
Tanrıkulu, şunları söyledi:
“Bugün bir kez daha gördük ki, yargılama adil bir biçimde yapılmıyor ve gerçek anlamıyla olayı aydınlatacak bir süreç mahkemede işlemiyor. Nedeni şu, Tahir Elçi suikastı bir siyasal suikasttı, siyasal suikastlar Türkiye’de ve dünyada siyasal iktidarın koruması ve ortaklığı olmadan gerçekleşmez. Bu koruma ve ortaklık, cinayetin işlendiği anla ilgili değil bir süreçle ilgilidir.
‘ARKASINDAKİ GÜÇLER AYDINLATILMASINI İSTEMİYORLAR’
Tahir Elçi’nin öldürüldüğü süreci bir kez daha hafızamızı yoklarsak, adım adım bu cinayete giden yol televizyonlar ve basın vasıtasıyla ve Yargının ortaklığıyla adım adım işlendi. Ve sonuç itibariyle de Dört Ayaklı Minarenin altında bir siyasi suikasta kurban gitti. Aradan geçen 8 yıl içerisinde de bu siyasal suikastın ortakları ve arkasındaki güçler maalesef bu olayın aydınlatılmasını istemiyorlar. Yoksa bir mahkeme 8 yıl geçmiş aradan nasıl bir keşif yapmaz, nasıl bir canlandırma yapmaz, nasıl olaydaki istihbarat elemanlarını dinlemez?”
Elçi’nin öldürüldüğü günle ilgili birçok soru işaretinin bugün de geçerli olduğunu kaydeden Tanrıkulu, “İki örgüt mensubunun takip edildiği sure 8 kilometrelik bir yol, Kayapınar’dan Dört Ayaklı Minare’ye kadar tam 8 kilometre. Bu 8 kilometre boyunca iki örgüt mensubunu canlı bir biçimde yakalamaları mümkünken, Dört Ayaklı Minare’ye kadar gitmelerine izin verilmiş ve orada 2 polisin şehit olmasından sonra bu cinayet gerçekleşmiş” dedi.
‘SANIKLAR KORUNUYOR, ARKASINDAKİ GÜÇLER KORNUYOR’
Mahkemenin istihbarat elemanlarının tanıklığını kabul etmediği söyleyen Tanrıkulu, “Simdi ısrarla arkadaki istihbarat aracındaki memurların dinlenilmesi talebi sadece Tahir Elçi Suikastinin aydınlatılmasına dönük değil aynı zamanda ölen iki polisin de öldürülmesinin açıklığa kavuşması içindir. Bu Mahkeme bunu bile yapmıyor. İstihbarat mensuplarının konuşma taleplerini, istihbarat mensuplarının tanıklığını maalesef kabul etmiyor. Keşif yapmıyor, delilleri toplamıyor, 13 saniyelik görüntünün neden kaybolduğu noktasında aradan geçen 8 yılda alınan bir mesafe yok. O da şundan kaynaklıdır, sanıklar korunuyor, arkasındaki güçler korunuyor. Bizler buradayız, ben Diyarbakır Barosunun önceki Başkanı olarak ve Tahir Elçi’nin de çalışma arkadaşı olarak Başkanlığım sırasında bu davayı sonuna kadar takip edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.