Millet İttifakı ortağı Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, ikinci tura kısa süre kala yeni açıklamalarda bulundu. Karar TV’ye konuşan Ahmet Davutoğlu, “Erdoğan devam ederse, Erdoğan devam etmeyecek. 90’lı yılların bütün kirli aktörlerin iktidarı devam edecek öyle görünüyor. Niye Süleyman Soylu’yu görevden alamadı?” dedi.
Ata İttifakı’nın adayı Sinan Oğan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açıkladığı desteği değerlendiren Davutoğlu, “Sinan bey bir tercihte bulundu, saygı duyarım ama sonuçlarını herkes görüyor. Selam çakarsanız önünüz açılıyor. Benimle Erdoğan’ın problemi beni elemanlaştıramadı. Birçok isim elemanlaştırıldı. Erdoğan’ın ve benzer otoriterlerin sorunu budur. Elemanlaştırmak isterler. Ben milletin elamanıyım. Din adamlarını elemanlaştırdı, en vahimi bu. Sivil toplum elemanlaştırıldı. Sinan Bey ortak olarak ittifaka gireceğini zannediyordu. Ama gördü ki teslim olduğunda eleman oluyorsun. Bu hamle seçim kazandırmaz” ifadelerini kullandı.
Davuoğlu, “15 Mayıs’tan sonra, ‘Davutoğlu daha halasını ikna edemedi’ diyenler oldu. Nedir bu mevzu?” sorusuna da şöyle yanıt verdi:
“Öyle bir şey yok. CHP’ye antipatisi olsa bile diye verdiğim bir örneği eskiden benim de yazarlığını yapan bir gazete son derece alçakça yayınladı. Halam da bir video çekti, ‘Ahmet neredeyse ben oradayım’ dedim. Bunlar toplumsal psikolojide yerleşik alışkanlıkları değiştirmek zor oluyor. Ama şu anda önümüze bakalım. Türk haklı bazen karar verirken yavaş karar verir ama net karar verir. Ümitliyim, karamsarlık benim ruhumda yoktur. Allah var, gam yok. 14 Mayıs bir hayra da vesile olmuş olabilir.”
‘ÜMİTSİZ DEĞİLİM’
Seçmen davranının kısa sürede değişebileceğini söyleyen Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Evet, değişebilir. Sahayı çok ölçemedik 15 gün içinde. Ama yine korku sebebiyle sandıktan farklı bir karar çıkabilir. Bu sefer gerçekle yüzleşilecek. 28 Mayıs’taki korku şu olacak; galiba devam edecek. Bu düzen devam ederse beş yıllık bütün kötülükler de devam edecek korkusu insanları farklı bir yöne götürebilir. Kesinlikle Millet İttifakı kazanacak demiyorum ama ümitsiz değilim. Soru ‘Erdoğan mı, Kılıçdaroğlu mu’ değil. Sorun, ‘ bu düzen devam etsin mi, etmesin mi’. Bu sorgulamayı en fazla muhafazakar kesimin yapmasını istiyorum. Dini bu şekilde hafife alan, sıradanlaştıran iktidara fırsat vermeyin artık.
Sivil diye bir şey kalmadı. Köleleştirildi, elemanlaştırıldı. Elemanlaştırıldıklarını örtmek içinse dini kavramlar kullanıyorlar. Bir kanaat önderi, ‘Hocam bekleseydiniz Erdoğan’dan sonra liderimiz sizdiniz’ dedi. Dedim ki, “Bana kaderle rüşvet vermeyin.” Gördüğüm yanlışlar karşısında susarsam nasıl müslüman olurum. Hakkında aksi bir değil olmadıkça insanlara kafir muamelesi yapılırsa nasıl müslüman olurum. Neymiş? Sıra bize gelecekmiş. Sıra bize gelmesin.
Altı kişiyiz masada. Bu altı kişinin inançlı olduğundan eminim. En azından dördünün toplantılar esnasında namazını kılmak için arka odaya geçtiğini de gördük biz. Niye cevap veremiyorlar yolsuzluklara? Neden servetlerini açıklayamıyorlar? Bir gün Allah tekrar güç nasip ederse, kimse bana talimat veremez.”