“Gelişen teknoloji ve artan alternatiflerle birlikte bugün maçın oynandığı stattan bile cep telefonları başta, canlı yayın yapıp, bu yayın çoğaltılabiliyor, dağıtılabiliyor” diyen Büyüka “Böyle bir kaçağa engel olmak adına en ufak bir adım atılmaması, kelimenin tam anlamıyla Türk futbolunun ‘bindiği dalı kesmesi’ anlamına gelmiyor mu?” diye sordu.
“Türkiye Futbol Federasyonu ile Süper Lig’in yayıncısı beIN Medya Group’a bağlı Digitürk arasında uzunca süredir kamuoyuna da yansıyan bir anlaşmazlık var. Aslında bu anlaşmazlık, sadece döviz kurunun yeniden ayarlanması ile ilgili değil. Türkiye’de havuz işi başladığından beri bu işlerin içindeyim, biliyorum, anlatmaya çalışayım…” diyen Büyüka, Milliyet’teki “Yayında korkunç kaçak 2 milyar lira” başlığıyla yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:
beIN Media Group sözleşme gereği Futbol Federasyonu’na her sezon için 500 milyon dolar ödüyor… Bu ödemenin yarısını döviz, yarısını Türk parası olarak yapıyor… Ancak Türk parası ödenen yarısı için de yıllık %25 enflasyon zammı ödüyor…
Aslında ödemelere, maliyetlere, işletme giderlerine baktığınızda Digitürk için yıllık maliyet, abartısız KDV ile birlikte 600 milyon doların üstünde, ki unutmamak lazım bu Dünya futbolundaki en yüksek yayın anlaşmalarından biri… Ancak sorun sadece ödemelerle ilgili değil…
Kendine zarar
İnanamayacaksınız ama Digitürk’ün illegal yayınlardan yılda tam 1.2-2 milyar TL kaybı var… Gelişen teknoloji ve artan alternatiflerle birlikte bugün maçın oynandığı stattan bile cep telefonları başta, canlı yayın yapıp, bu yayın çoğaltılabiliyor, dağıtılabiliyor… Bu konuda TFF’ye ısrarla müracaat edilmesine ve çok ciddi yaptırımlar talep edilmesine rağmen bugüne kadar bir girişim bile yapılabilmiş değil. Sonuç olarak iş TFF’nin yayın haklarını korumasına bakıyor. Çünkü beIN gelir gider ama halkın yarısı ligi illegal olarak bedava izlerken hiçbir yayın kuruluşu Süper Lig’in yayın haklarını almaz. Zaten bu yüzden Premier Lig, La Liga veya diğer ligler kaçak yayınlara karşı bu kadar yatırım uyguluyorlar. TFF ise aksine hiçbir aksiyon almıyor. Bu da kendi kendine zarar vermektir.