Sosyal medya hesabından yayınladığı video ile, dolar ve altına olan yüksek talebi değerlendiren Alkin, Türkiye’de, ‘Hiç kaybetmeyenler kulübü’ olduğunu söyledi.
Alkin’in açıklamalarının satır başları şöyle:
“Bazıları bana soruyor: Vatandaş neden dolar satın alıyor? Bu abes bir soru. Çok basit yanıtı: Kendilerin korumak için. TL’nin değer kaybından korunmak istiyorlar. Peki neden TL değer kaybediyor. Bakın o derin mesele, anlatayım. Bu ülkede bir kulüp var. Hiç kaybetmeyenler kulübü. Çok enteresan bu kulüp. Bunlar ne satarlarsa satsın, iplik, uçak bileti, konut, sarf malzemesi, okul taksiti… Tüm bunların faturalandırmasında dövize endeksli davranıyorlar. İlginçtir. Soruyoruz, ‘Arkadaş siz bunu niye böyle yapıyorsunuz sürekli?’
‘Ne yapayım rakipler de öyle yapıyor’ diyorlar. Cevaba bak! Ne demek? Rakipler öyle yapıyor diye sen de mi öyle yapacaksın. Sizin hiç ahlakınız yok mu? ‘Yüzde 10 bile maliyetin döviz cinsinden değil, neden döviz cinsinden fatura kesiyorsun’ diye sorunca cevap veremiyorlar. Bu arkadaşlar aslında vatandaşın cebinden kendilerine hec ediyorlar. ‘Böyle yapmayın’ deyince de, ‘Ya arkadaş bende 5 bin kişi çalışıyor, bunlar işsiz mi kalsın’ gibi demagojinin dibine vuran laflar söylüyorlar. Sanki Türkiye Cumhuriyeti bunların fabrikası olmasa ayakta duramayacak. Türkiye’nin kırılgan bir ekonomiye sahip olması bunların yüzünden.
Bir yandan sürekli olarak kendilerine ithalat vergisi isteyen, gerekli teknolojik yatırımı yapmayan, insan kaynağına önem vermeyen, kendi bölgelerinde çok fazla insan çalıştırdığı için politik güç haline gelmiş insanlar var. Nakit paranın da üstüne konuyorlar. Tarımda bunlar var. Direkt tekel olmak istiyorlar. Tekstilde var. Bu insanlar hiç kaybetmek istemiyor. Bunlar hiç kaybetmeyenler kulübü. Ama kaybeden kim oluyor: Vatandaş.
Vatandaş daha yüksek teknolojili, daha düzgün ortamlarda çalışmak istiyor. Başaramıyor. Bu insanlar yaşları büyük olduğu için hiyerarşi meraklısı gençlere nefes aldırmıyorlar. Sadece maddi değil manevi açıdan da kaybettiriyorlar.
Bu insanların sattığı ürünlerin fiyatı dövize endeksli arttığı için, vatandaş da kendini korumak için kenara üç kuruş atmışsa bunu dolara ya da altına çevirmek istiyor. Şimdi suçlayabilir misiniz? Ya çocuğun okul taksiti ya satın alacağı araba ya üstüne alacağı kıyafet… Bunların hepsinin fiyatı dövize endeksli olarak yükseliyor.
Türkiye’nin ekonomik şartlarının ortaya çıkardığı sonuçlar ve bu hiç kaybetmeyenler kulübü yüzünden, vatandaş korkuyor, çekiniyor ve gelecek kaygısıyla döviz satın alıyor. Daha acıklı da bir şey oluyor. Döviz yükselirken satın alıyorlar, döviz düşerken satıyorlar. Zarar da ediyorlar üstüne. Hiçbir işe yaramıyor.
Devlet de en sonunda anladı. Türkiye’de dövizin yükselmesi için ortada birçok sebep var. Ama bu sebeplerle uğraşmaktan sıkıldı. Mesela bu hiç kaybetmeyenler kulübü ile uğraşmıyor, uğraşamıyor. Memlekette tasarruf eksikliği var, onunla da uğraşamıyor.”