KLİMİK’in 26-30 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği 21’inci kongresiyle ilgili düzenlenen basın toplantısında gündem Covid-19 salgınıydı.
Dernek başkanı ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Alpay Azap “Salgında çoğu gitti, azı kaldı” diyerek şöyle konuştu: “Bunu söyleyebiliyoruz. Çünkü tarihteki büyük salgınlara baktığınız zaman… Örneğin 2009 yılında yaşadığımız domuz gribi salgınında, Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘Salgın başladı’ dediği günde ‘Salgın bitti’ dediği güne 18 ay geçmişti. Yine 20’nci yüzyılda yaşanan grip pandemilerine baktığımızda, bir buçuk ile üç yıl arasında sürdüğünü görüyoruz. Covid-19 salgınında, tabii teknolojiler ve bilim ilerliyor, tarihte hiç olmadığı kadar hızlı aşı üretme şansı oldu insanoğlunun. O yüzden sanırım iki yıl kadar süreceğini söylemek sanırım bilimsel, geçerli bir tahmin olur. Ve biz artık bir buçuk yılı neredeyse bulmuş durumdayız.”
Azap, virüse karşı kullanabilecek etkili koruma önlemleri ve tedavi yöntemleri bulunmayan belirsizlik ortamından aşıların konuşulduğu bir ortama geldiğimizi ifade ederek şunları söyledi: “Birbirinden farklı etkileri olsa da aşıların hepsi etkili. Salgının başından beri, özellikle son zamanlarda aşılara karşı bir sorunumuz var, o da yanlış ve eksik bilgi. Yanlış ve eksik bilgi hastalığın kendisinden daha çok zarar verebilir, pandeminin kontrol altına alınmasını çok zorlaştırabilir.”
Bütün emekler boşa gidebilir
Pandemi açısından artık şanslı bir döneme girildiğini, çok çeşitli sayıda aşı bulunduğunu belirten profesör şöyle devam etti: “Üretim kapasitesi de dünya genelinde giderek artıyor. Ancak çok önemli bir şey, aşının olması yetmiyor. Aşının uygulanması ve doğru şekilde uygulanması da çok önemli. Eğer aşı konusundaki kapsayıcılık yeterli düzeye ulaşmazsa o zaman aşılanmamış kişilerde virüs dolaşmaya devam edecek. Ve çok iyi biliyoruz ki, artık herkes de bu varyant meselesini öğrendi, virüs çoğalmaya, insanlarda hastalık yapmaya devam ettikçe değişmeye de devam ediyor. Yeni varyant virüsler karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla toplumumuz veya dünyanın belli bir kesimi aşılanmazsa bunlar arasında dolaşmakta olan virüsler değişime uğrayarak artık aşıların da etki etmediği, yeni varyantlar şeklinde karşımıza çıkabilir. Böyle olunca da tekrar bütün dünyanın o yeni varyanta karşı aşılanması gerekebilir ve bütün emekler boşa gider.”