İstanbul Valiliği Proje Koordinasyon Merkezi’nin İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderdiği bir belge, öğrencilerin yıkım kararı olan okullara devam ettiğini ortaya çıkardı. 28 Eylül’de binlerce öğrenci ile eğitime başlayan 41 okula da gönderilen belgede, binaların depreme dayanıksız olduğu ve yıkılıp yeniden yapılması gerektiği ifade edildi. Buna rağmen okulların açık tutulmasına tepki gösteren Türk Eğitim-Sen Başkanı İsmail Koncuk, “Örtülü ödenekten milyarlarca lira harcayanlar öncelikle çocukların güvenliği için gerekli adımları atmalı.” dedi. İstanbul Mühendisler Odası Başkanı Cemal Gökçe, büyük deprem riski olan İstanbul’da çürük okulları konuşmanın bile ayıp olduğunu söyledi. Çocuğu 41 okuldan birinde okuyan R.D. de “Bizim çocuklarımız neden depreme dayanıklı olmayan binalarda eğitim görüyor?” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bir süredir ‘denetim’ adı altında yüzlerce polisle, zırhlı ve otomatik silahlarla özel okullara baskınlar yapıyor. Çöp kutusu ‘metal mi plastik mi’ sorusuna cevap arıyor.
Okul koridorlarını, merdivenleri hatta levhaları santim santim ölçüyor. Ancak devlet okullarında yaşanan devasa sorunlar görmezden geliniyor. Çocukların hayatını ve sağlığını hiçe sayan manzaralar dikkat çekiyor. Bunun son örnekleri megakent İstanbul’da gündeme geldi. İstanbul Valiliği Proje Koordinasyon Merkezi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bir belge gönderdi. 28 Eylül’de binlerce öğrenci ile eğitim-öğretime başlayan 41 okula gönderilen belgede, okulların yaşanacak bir depreme karşı dayanıksız olduğu ve yıkılıp yeniden yapılması gerektiği ifadeleri yer aldı. İl Milli Eğitim’e gönderilen listede, yıllardır yıkılıp yeniden yapılmayı bekleyen okullar da var, listeye yeni girenler de. Daha önce Rize’de öğrencilerin inşaat iskelesi altında eğitim gördüğü, Adana’da ise adeta cezaevlerini hatırlatacak şekilde okul duvarlarının jiletle çevrildiği gündeme gelmişti.
41 OKUL YIKILIP YENİDEN YAPILMALI
17 Ağustos 1999’da binlerce kişinin hayatını kaybettiği depremden gerekli derslerin alınmadığı ortaya çıktı. İstanbul Valiliği Proje Koordinasyon Merkezi’nin İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderdiği ve 41 okulun yıkılıp yeniden yapılmasına ilişkin belgede, “Muhtemel bir depreme karşı hazırlanması amacıyla oluşturulan İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi kapsamında, ekli listede yer alan okulların yıkılıp yeniden yapılmasına ilişkin tasarım ve inşaat kontrollük hizmetleri işi….imzalanmıştır.” ifadeleri yer aldı. Ayrıca belgede “Söz konusu okul binalarının yeniden yapımına yönelik projelerin hazırlanması için gerekli olan zemin etüdü, kadastro ve mülkiyet, elektrik, doğalgaz, kanalizasyon, su, yağmur suyu, aplikasyon krokisi, yol kotu, imar çapı, vb. bilgi ve belgelerin temini ile binalara giriş izni verilmesi konusunda müşavir firmaya gerekli kolaylığın sağlanması hususunda bilgi ve gereğini arz ederim.” denildi.
‘DEPREM OLURSA ÇOCUKLARIN SORUMLUSU KİM OLACAK?’
İstanbul’un Kağıthane ilçesindeki Zuhal İlkokulu, Bahçelievler’deki Bahçelievler Anadolu Lisesi ve Fatih’teki Hattat Rakım İlköğretim Okulu depreme karşı dayanıksız olduğu halde eğitim-öğretime başlayan okullar arasında. Kağıthane Zuhal Ortaokulu Okul Aile Birliği Başkanı Huriser H., kendi çocuğunun da eğitim gördüğü okulun riskli okullar arasında yer aldığını söyleyerek, “Bu okulun yıkılacağı söyleniyor ama 2 senedir misafir öğrenci ağırlıyor. Bu sene Vasfi Çoban İlköğretim Okulu’nu, geçen sene de Şair Yahya Kemal İlkokulu öğrencilerini ağırladı. Sınıflar 45 kişilik. Çözümü ancak ikili eğitime geçerek bulduk. Yıkılacağı söylenen bir okul nasıl misafir öğrenci alıyor?” diye sordu. Çocuğu deprem riski olan okulda okuyan bir başka veli R.D. ise “Bizim çocuklarımız neden depreme dayanıklı olmayan binalarda eğitim görüyor? Deprem olursa hem benim çocuğumun hem de bu okulda okuyan diğer çocukların sorumlusu kim olacak? E.T. adlı veli de “Çocuklarımız kaç yıldır bu çürük binalarda eğitim görmüş. Bizim canımıza mı kast ediyorlar? Yazıklar olsun, insan hayatı bu kadar ucuz mu?” diyerek tepkisini dile getirdi.
Bu ihmalin bedelini çocuklar canlarıyla ödemesin
Türk Eğitim-Sen Başkanı İsmail Koncuk: “Tespit edilmesine rağmen yıkımları yapılmayan okulların eğitim-öğretime açık tutulması çok büyük bir risk. Binlerce çocuğun hayatının tehlikeye atılması demektir. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı bir an önce gerekeni yapmalı. İstanbul gibi depremin her an beklendiği bir yerde çocukların riske atılması, ölüme terk edilmesi kabul edilemez. Çocuklar bedel ödemeye mahkûm edilmesin. Hani eğitimde fırsat eşitliği, hani FATİH Projesi’nde tablet dağıtılma olayı, akıllı tahtalarda çocukların okutulması?”
İstanbul Mühendisler Odası Başkanı Cemal Gökçe: “İstanbul’da 41 okulun depreme karşı dayanıksız olduğunu konuşmak bile ayıp. Bir deprem olduğunda okullardaki binlerce öğrenciyi kaybedeceğimiz anlamına geliyor. O okullarda eğitim alan öğrenciler, risk ile karşı karşıya. Risk taşıyan okulların ya boşaltılmaları, güçlendirilmeleri ya da yıkılıp tekrar yapılmaları gerekir. Bu çocuklar kaderlerine terk edilemez.”
KAYNAK: ZAMAN