Milli eğitimdeki norm kadro açığının 121.907 öğretmenden oluştuğun belirten Bostan, yılbaşından itibaren 15-20 bin öğretmenin emekliye ayrılması ile birlikte bu açığın 140 bine çıkacağı söyledi.
Öğretmen açığı ile ilgili Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Bostan, yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:
“Milli Eğitim Bakanlığı, 11 Kasım 2015 tarihinde norm güncellemelerinin tamamlanmasının ardından iller bazında öğretmen ihtiyacının toplam 91.142 olduğunu açıkladı. Yine norm kadro güncellemesine göre; 100.481 idareci norm kadrosuna karşılık 69.716 idareci bulunuyor. 6431okul müdürü, 808 müdür başyardımcısı ve 23.526 müdür yardımcısı olmak üzere toplam 30.765 idareciye ihtiyaç olduğu ortaya çıkıyor. Bu rakamları bir araya getirdiğimizde Milli Eğitimdeki norm kadro açığının 121.907 öğretmenden oluştuğu anlaşılıyor. Yılbaşından itibaren 15-20 bin öğretmenin emekliye ayrılacağı göz önüne alındığında öğretmen açığın 140 bine çıkacağı kuşkusuzdur.
Yine norm kadro güncellemesine göre; 100.481 idareci norm kadrosuna karşılık 69.716 idareci bulunuyor. 6431okul müdürü, 808 müdür başyardımcısı ve 23.526 müdür yardımcısı olmak üzere toplam 30.765 idareciye ihtiyaç olduğu ortaya çıkıyor. Bu rakamları bir araya getirdiğimizde Milli Eğitimdeki norm kadro açığının 121.907 öğretmenden oluştuğu anlaşılıyor. Yılbaşından itibaren 15-20 bin öğretmenin emekliye ayrılacağı göz önüne alındığında öğretmen açığın 140 bine çıkacağı kuşkusuzdur.
İstanbul’un öğretmen açığına gelince; MEB’in norm kadro güncellemesine göre 20.994 öğretmen ve 1890 idareci olmak üzere yaklaşık 23 bin kişi olduğu, bunlara yılbaşından itibaren emekli olacak en az 3 bin öğretmeni de ilave ettiğimizde açığın 26 binden fazla olacağı anlaşılmaktadır. Hükümetin 2016 yılı Şubatında sadece 30 bin öğretmen almayı planlaması gerçekçi bir yaklaşım değildir. Şubatta ataması planlanan 30 bin öğretmenin ancak İstanbul ilinin ihtiyacını karşılayacak düzeydedir.
MEB’in norm kadro güncellemesine göre İstanbul’da 4609 Özel Eğitim (Zihinsel, İşitme ve Görme Engelliler ve Üstün Zekâlılar), 2713 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, 2331 Rehberlik, 2286 İngilizce, 1289 İlköğretim Matematik, 1126 Türkçe, 868 Beden Eğitimi, 805 Fen Bilgisi, 576 Okul Öncesi, 566 Arapça, 555 Sınıf Öğretmenliği, 477 Bilişim, 421 İ.H.L. Meslek Dersleri, 350 Teknoloji ve Tasarım, 290 Biyoloji, 240 Matematik, 206 Kimya, 151 Fizik, 123 Almanca, 122 Güzel Sanatlar, 93 Türk Dili ve Edebiyatı, 93 Sağlık Hizmetleri, 76 Grafik ve Fotoğrafçılık, 58 Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, 29 Sosyal Bilgiler, 22 Sağlık Bilgisi ve 17 Tarih öğretmenine acilen ihtiyaç bulunmaktadır.
Söz konusu dersler İstanbul’da ücretli öğretmenlerle verilmeye çalışılmaktadır. Nitekim 2014-2015 Eğitim ve Öğretim yılında İstanbul’da kadrolu öğretmeni bulunmayan birçok ders 15 bin 902 ücretli öğretmenle verilmeye çalışılmıştır. Aynı eğitim-öğretim döneminde Türkiye genelindeki ücretli öğretmenlerin sayısı 80 bine ulaşmıştır. İstanbul’da ücretli olarak öğretmen yaptırılanların 3 bin 440’ı ön lisans (iki yıllık meslek yüksekokulu) mezunudur. Ülke genelinde 12 bin 697 iki yıllık meslek yüksekokulu mezununun ve sayısı bilinmeyen açık öğretim mezunlarının ücretli öğretmen olarak çalıştırıldığı düşünüldüğünde eğitimin ne hale düştüğünün açık delilleri olsa gerektir.
Bilindiği üzere iki yıllık meslek yüksekokulu mezunları arıcılık, aşçılık, kuaför, işletme, muhasebe v.b. bölümlerden mezun olan kişilerdir. Yani bu kişilerin öğretmenlik mesleği ile uzaktan yakından ilgileri bulunmamaktadır. Özel uzmanlık gerektiren alanlarda ön lisans mezunlarının ücretli öğretmen olarak görevlendirilmesi akıl ve mantıkla bağdaşmamaktadır. 350 binden fazla öğretmen adayımız atama beklerken ve ülkemizde en az 140 bin öğretmene ihtiyaç bulunurken Şubatta 30 bin öğretmen atamasının yapılacağını söylemek ülke gerçeklerinden ve eğitimden ne kadar uzak olduğumuzun delilidir.
Eylül 2015’deki öğretmen alımlarında İstanbul’da had safhadaki öğretmen açığına rağmen sadece 1878 yeni öğretmenin bu ilimize ataması yapılmıştır. Bu atama döneminde 1 Tarih, 2 Rehberlik, 2 Müzik, 36 İngilizce, 91 Özel Eğitim öğretmeni alınmıştır. Zekâ, duygusal ya da fiziksel engelleri olan öğrencilerimizin öğretmen ihtiyacını karşılamaktan aciz bir durumdaysak vay eğitimin haline…
Bugün eğitimimizin en önemli sorunlarının başında yetersiz öğretmen istihdamı birinci sırada yer almaktadır. İş başına gelen hükümetler bu sorunu çözme noktasında yeterli öğretmen atamasını ekonomik sıkıntıları ileri sürerek gerçekleştirmemektedirler. Yetersiz öğretmen istihdamı eğitimimizin kalitesini doğrudan etkilemektedir. Nitekim 2003 yılından bu tarafa düzenli olarak PISA araştırmasına katılan ülkemiz, 2012 sonuçlarına göre öğrencilerimiz matematik, fen ve okuma-anlama beceri düzeyleri konusunda OECD ortalamalarının gerisinde bulunmaktadır.
Bu kadar büyük sayıda öğretmen açığı söz konusu iken; kadrolu öğretmen istihdam etmeyip ücretli öğretmenlerle açığın kısmen kapatılmaya çalışılması eğitimi ciddiye almadığımızın ve gerekli önemi vermediğimizin açık göstergesidir. Yine ülkemizin ekonomik durumunun çok iyi bir konumda olduğunun dillendirildiği bir dönemde, güvenceli istihdamı bırakıp güvencesiz olarak ve asgari ücretin de altında aylık 600-700 TL’ye öğretmeni mahkûm ederek çalıştırmak hak ve hukuk ile de bağdaşmamaktadır.
Çocuklarımızın ve gençlerimizin kaliteli bir eğitim alması için başta İstanbul olmak üzere ülke genelindeki öğretmen açığı bir an önce giderilmelidir. Artık öğretmensiz eğitimle bir yere varamayacağımızı görmeliyiz.”
KAYNAK: CİHAN