Son yıllarda birçok üniversite, bünyesindeki hocaları ilkokul öğrencileriyle buluşturuyor. MEF Üniversitesi tarafından yürütülen ‘Okulda Üniversite’ projesi kapsamında profesörler, ilkokuldaki çocuklara ders veriyor. Sınıfa girdiklerinde ayağa kalkan, ‘Örtmenim’ diye peşlerinde dolanan, zil sesini duyunca sırasından fırlayan çocuklar, ilkokul atmosferinden yıllarca uzak kalan akademisyenleri şaşırtıyor.
Yrd. Doç. Dr. Nafiye Çiğdem Aktekin, sınıfa girdiğinde öğrenciler ayağa kalkınca epey şaşırmış, sessizliği sağlamaya çalışırken sesi kısılmış, miniklerin ilgisini canlı tutabilmek için oyunlar üretmiş, şarkılarla derse renk vermiş. Aktekin, çocukların İngilizceye olan merakını öyle artırmış ki öğrenciler ‘Üniversiteyi bırakıp bizim Öğretmenimiz olsanıza’ diyor.
Akademisyen olmadan önce ilkokulda öğretmenlik yapan Yrd. Doç. Dr. Zelha Tunç Pekkan da proje sayesinde miniklerle yeniden buluşmuş. Amfilerdeki sakinliğin yerini sınıfın uğultusu almış. Onların gürültüsüne alışmakta zorlansa da projeyi, yenilenmek adına fırsat görmüş. Haftada 5 saat derse giren Pekkan, ilgisiz öğrencilerin bile ‘Öğretmenim dersimiz bitmesin’ dediğini anlatıyor. Nitekim okulun matematik başarısı yüzde 42 artmış.
ÖĞRETMEN EĞİTİMİNİN REFORMA İHTİYACI VAR
Proje sahibi Prof. Dr. Mustafa Özcan, “Türkiye’de öğretmen eğitiminin reforma ihtiyacı var. Öyle öğretmenlerimiz olmalı ki öğrenciler onun dersini sabırsızlıkla beklemeli. İlköğretim sınıflarının derslerine akademisyenlerimiz ve eğitim fakültesi öğrencilerimiz giriyor. Pilot okullardaki başarı yüzde 23 arttı. Matematik başarısı yüzde 42, bu derse ve matematik öğretmenine karşı olumlu tavır yüzde 85 arttı.” dedi.
KAYNAK: ZAMAN