Sinan Tartanoğlu’nun haberine göre, Öğretim Elemanları Sendikası, OHAL döneminde çıkarılan kanun hükmünde kararnameleriyle ‘akademiye vurulan darbeyi’ rakamsal olarak gözler önüne serdi.
Buna göre, hükümet tüm KHK’larla 5 bin 295 akademisyeni ihraç etti. Bunların 1512’si yardımcı doçent, 1406’sı araştırma görevlisi, 885’i doçent, 766’sı ise profesör kadrosundaydı. Bir başka ifadeyle ihraç edilen akademisyenlerin yüzde 14’ü profesör, yüzde 26’sı araştırma görevlisi, yüzde 16’sı doçent, yüzde 28’i ise yardımcı doçentti.
Verilere göre, ihraç edilen toplam akademisyen sayısı, köklü üniversitelerinin birçoğunun toplam akademisyen sayısının bile üstünde.
Toplam ihraçlar üniversiteleri katlıyor
YÖK istatistiklerine göre; ODTÜ’de 2 bin 109, Ankara Üniversitesi’nde 3 bin 516, Boğaziçi Üniversitesi’nde 981, Marmara Üniversitesi’nde 3 bin 47, İstanbul Üniversitesi’nde 1834 akademisyen görev yapıyor. Bu, OHAL ihraçları ile Ankara ve Boğaziçi üniversitelerinin, ODTÜ ve Marmara üniversitelerinin, İstanbul ve Hacettepe üniversitelerinin toplamından bile daha fazla akademisyenin görevinden ihraç edildiği anlamına geliyor.
Köklü üniversitelerin akademisyen sayısı tek tek hesaplandığında ihraçların, bu üniversiteleri katladığı da görülüyor. Buna göre ihraçlarla Ankara Üniversitesi’nin 1.5, Boğaziçi Üniversitesi’nin 5, Marmara Üniversitesi’nin 1.7, ODTÜ’nün 2.5, İstanbul Üniversitesi’nin ise 2.8 katı kadar akademisyenin üniversiteyle ilişiği kesildi.
