Başbakan Binali Yıldırım’ın konuşmasından öne çıkan kısımlar şu şekilde:
Bu ülkede her seferinde karamsarlık pompalayan, felaket tellallığı yapanlar hiç eksik olmadı fakat bunlara rağmen ekonomimiz sağlam temeller üzerinde durmaya, büyümeye devam ediyor. Hamdolsun ki Türk ekonomisi 2008’den beri her türlü saldırıya karşı testten geçti, dayanıklılığı bir kez daha görüldü.
Bugünlerde Zeytin Dalı Harekatı devam ediyor. Z eytin Dalları da burada. Mehmetçik ile beraber Özgür Suriye Ordusu’nun kahraman yiğitleri bölgenin huzuru için destanlar yazıyor. Mehmetçik, kahraman askerimiz niye orada? Çünkü onlar vatandaşımızın can ve mal güvenliğini koruyor. Onlar hudutlarımızın güvenliği için oradalar. Onlar alçak PKK, PYD, YPG, DEAŞ örgütlerini ortadan kaldırmak için oradalar. O kahramanlarımız bölgeye huzur, barış kardeşlik için getirmek için oradalar. İstikbalimiz ve istiklalimiz için gece gündüz demeden destan yazıyorlar.
‘Terör örgütünün zulmünü bitirmek için gittik’
Sınır güvenliğimiz için yaptığımız bu harekatı karalamaya, saptırmaya çalışanlar var ama biz haklıyız, onun için de güçlüyüz. Sonuna kadar da bu yolda devam edeceğiz. Biz Afrin bölgesine savaşa gitmedik. Neye gittik? Orada yıllardan beri Araplara, Kürt kardeşlerimize, Türkmenlere zulmeden, malını mülkünü elinden alan, genç yaşta kız erkek çocukları askere almaya zorlayan, onları terörist yapmaya çalışan alçak terör örgütünün orada yaptığı zulümleri bitirmek için gittik.
‘Hiçbir devlet gözyumamaz’
Hiçbir devlet, kimse kusura bakmasın yanında ur gibi büyüyen bir terör örgütü varsa, ona gözyumamaz. Bu doğrudan Türkiye için tehdittir. Bu doğrudan doğruya hem uluslararası hem de iç hukuktan doğan en tabi hakkımızdır. Sadece teröre odaklı bir harekat yürüttüğümüzü cümle alem biliyor. DEAŞ, PYD, PKK adı ne olursa olsun, orada bölge insanına zulmeden terör örgütlerinden hiçbir terörist kalmayıncaya kadar bu harekat devam edecek. Oralarda aynen Fırat Kalkanı bölgesi gibi terörden temizlenecek, ülkemizde misafir ettiğimiz savaştan kaçan mülteciler, göçmenler gidip oraya yerleşecekler. Böylece bölgede huzur olacak.
“Sayın Kılıçdaroğlu’nun iki lafının biri milli olmak”
DEAŞ ile mücadele yapıyoruz diye PKK’ya destek verenleri, söylemleriyle, eylemleriyle, gönderdikleri silahlarıyla, onları Türkiye’ye karşı bir tehdit haline getiren sözde dost diye bildiğimiz ülkeleri hepiniz biliyorsunuz. PYD ve PKK’nın dostlarıyla aynı dili kullanan içeride de siyasetçilerimiz var. NE yazık ki onlar da terör örgütünün ağzından konuşuyor. Bugünlerde Sayın Kılıçdaroğlu sık sık milli ve yerli olmaktan bahsediyor. İki lafının biri milli olmak, yerli olmak diyor. Bir delikli demiri, tüfeği bile yapamıyoruz diyor. Ey Kılıçdaroğlu sen nerede yaşıyorsun, ortaçağda mı kaldın. Türkiye ne tüfek ne tabanca, topunu da tüfeğini de İHA’sını da SİHA’sını da t ankını da yapıyor. Uyan artık uyan. Millilik yerlilik lafla olmaz. Millilik yerlilik FETÖ ağzıyla konuşmakla olmaz. Millilik yerlilik PKK, PYD ağzıyla konuşmak olmaz. Sen önce partindeki ‘PYD terör örgütü değildir’ diyenlere de ki, ‘Siz yerli değilsiniz, teröristlerin ağzıyla konuşuyorsunuz’; ondan sonra milli ve yerli olmaktan vazgeç. Eğer milli ve yerli olmak istiyorsan sen de milli mutabakata katıl da bu mezbelelikten kurtar kendini.
“Sivillere zarar veriliyor diye çatlak sesler var”
Bu yaptıkları açıklamalar çocukları kaçırıp ellerine silah veren terör örgütünün ekmeğine yağ sürüyor. Özgür Suriye Ordusu da terör örgütlerine boyun eğmeden ülkesindeki zulme, istilaya, iç savaşa boyun eğmeyen vatansever Suriyelilerden oluşan bir ordudur. Mehmetçik ile kol k ola, omuz omuza sahada teröristleri bir bir etkisiz hale getiriyorlar. Sivillere zarar veriliyor diye çatlak sesler var. Sivillere zarar verme meselesine girersek bunu söyleyenler altından kalkamaz. Afganistan’a, Irak’a, Yemen’e, Afrika ülkelerine bakın. Binlerce sivili yok eden o istilaların siz hesabını önce bütün dünyaya verin. Türk askeri kılı kırk yarıyor, tek bir sivilin kılına zarar gelmesin diye çok ama çok hassas bir çalışma yapıyor. Ama siviller konusunda hassas olanlar Reyhanlı’ya, Kırıkhan’a, Kilis’e düşen roketlerle ölen, yaralanan vatandaşlarımızı nedense bir türlü aklına getiremiyor.
“Çıkışta hazır olun gidiyoruz”
Başbakan Binali Yıldırım ‘Başbakan bizi Afrin’e götür’ şeklindeki tezahüratlara karşılık olarak “Çıkışta hazır olun gidiyoruz” dedi.
