Küresel seviyede sıcaklığın 7 derece arttığını gösteren bu senaryo, 2012 yılında yapılan ve en kötüsünü işaret eden modelden 1 derece daha yüksek.
Geçen yedi yıl içerisinde önceki öngörüleri değerlendirme fırsatı bulan ve günümüzde çok daha güçlü ve hassas ölçüm cihazlarına sahip olan araştırmacılar modellemelerin daha kesin ve hatasız olduğunu belirtiyor. Fransız süper bilgisayarları, 20 milyon gigabyte veri ve 500 milyon saat hesaplama ile ortaya çıkan modellerin şimdiye kadar yapılan en derinlikli çalışma olduğu ifade ediliyor.
Üç farklı Fransız araştırma enstitüsünün işbirliği ile yapılan ölçümler ve öngörülere göre modellemelerin tamamında Kuzey Kutbu en yüksek ısı artışını yaşayan bölge oluyor. Bunun da tüm dünya üzerinde olumsuz etkilerinin kaçınılmaz olduğu kaydediliyor.
“En kötü senaryoya doğru gitmiyoruz”
Bahsedilen 7 derecelik artış dünya hükümetlerinin iklim krizi konusunda hiçbir şey yapmaması halinde varılacak nokta olarak gösteriliyor. Bunun yanı sıra yüksek seviyede nüfus artışı ve başta kömür olmak üzere fosil yakıt kullanımında artış olduğu takdirde bu kabus senaryosu gerçek oluyor.
İklim uzmanı Pascal Braconnot dünyanın ‘en kötü senaryo’ya doğru gitmediğini, politikaların değiştiğini ve bir takım olumlu adımların atılmış olmasının bu seviyede bir tahribat olasılığını şimdiden bertaraf etmiş olabileceğini düşünüyor.
— CEA_Officiel (@CEA_Officiel) September 17, 2019
— CEA_Officiel (@CEA_Officiel) September 17, 2019
“İyi senaryolar” daha korkutucu
Ne var ki, göreceli “iyi senaryolar” ile ilgili modellemeler daha çok korkutuyor çünkü ortaya çıkan tablo hala endişe verici ve gerçekleşme olasılığı daha yüksek. Örneğin 2040 yılında ortalama küresel sıcaklığın 2 derece artmış olacağını öngören modellemeler bulunuyor.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) yayınladığı en son rapora göre ise ortalama 1,5 derecelik bir artış dahi pek çok alanda doğal felaketlere yol açabilecek bir etki doğuruyor.
2040’a kadar bu sıcaklık artışını aşmamak ve 2060’ta karbon-nötr bir noktaya gelebilmek için bile dünya genelinde karbondioksit salınımında her yıl milyarca ton CO2 kesintisi sağlanmak zorunda. Bunun gerçekleşmesi için yalnızca enerji kaynaklarının değiştirilerek yenilenebilir enerji kaynaklarına geçilmesi yeterli değil. Ulaşımdan diyet alışkanlıklarına üretimden tüketime pek çok alanda insanoğlunun farklı tercihlere yönelmesinin gerekeceği belirtiliyor. Aksi halde +2 derecelik artışın 2040’dan daha önce meydana gelebileceği kaydediliyor.
Sıcak hava dalgaları ile yaşamayı öğreneceğiz
Paris Enstitüsü’nde görevli olan ve araştırmanın başında yer alan uzman Olivier Boucher en masum modellemelerin bile bazı şeyler için geç kalındığına işaret ettiğini belirtiyor ve “Örneğin ne yaparsak yapalım her yıl can alacak olan uzun süreli sıcak hava dalgalarından kaçamayacağız.” diyor.
Dünyanın gözü BM İklim Zirvesi’nde olacak
Fransız araştırmacıların öngörüleri New York’da gerçekleşecek olan Birleşmiş Milletler iklim zirvesinden bir hafta önce gelmesi dikkatleri bir kez daha zirveye ve zirveden çıkacak sonuca çekti. IPCC’nin de 23 Eylül’de ‘Okyanuslar ve kriyosfer’ raporunu yayınlaması bekleniyor.
20 Eylül Cuma günü de iklim krizine dünya kamuoyunun dikkatini çekmek için küresel iklim grevi gerçekleştirilecek. Pek çok ülkede okullar tatil edilecek ve araçlar trafiğe çıkmayacak.
KAYNAK: EURONEWS TÜRKÇE – SERTAÇ AKTAN
