Çelik, Habertürk TV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. AA’nın haberine göre Çelik’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
* Rusya-Ukrayna Savaşı ortaya çıkmasaydı, bizim sınırlarımızdaki hareketlilik, tehdit daha da büyüyecekti. Neticede sınırımızdan itibaren 30 kilometre derinlik dahil olmak üzere, tehdit olduğunda Türkiye açısından tercih değil varoluşsal zorunluluktur bunu vurmak ve dağıtmak. Türkiye’nin milli güvenliği sağlaması açısından bu askeri operasyonlar kuşkusuz sürdürülecektir. Bu süreç uzadıkça terör örgütleri daha çok yerleşmeye başlıyor. Buradaki bilinen devlet ve toplum yapıları büyük tehditle karşılaşıyor. O zaman Suriye’yle görüşmek, diyalog kapılarını yeniden açmak bölge için zorunlu açılım olarak gündeme geliyor.
* (‘Altılı masa’nın önerisine dair) “Cumhurbaşkanını da başbakanı da halk seçsin” diyorlar. Böyle bir model Türkiye’yi felç eder. Bu modelde geride bıraktığımız vesayet biçimleri zaman içerisinde yeniden ortaya çıkar. Siyasetin doğasına aykırı. “Bu çerçevede göreve gelen kişi, ‘altılı masa’yla istişare halinde yönetecek” deniyor. Devlette böyle bir mekanizma yok. Siyasi literatürde bunun adı politbürodur. Bu, güçlendirilmiş parlamenter sistem değil, güçlendirilmiş ‘altılı masa’ sistemi.
* (EYT’lilerle ilgili çalışma) Son aşamaya geldiğini söyleyebiliriz. İyi bir şekilde çalışıldı. Bu, yıllar içinde kilitlenmiş bir konu. Bizden önceki dönemden devraldığımız problem. EYT’li vatandaşlarımızın talepleri var. Yıllar içinde çektiği sıkıntıların giderilmesine dönük beklentileri var. Bunun optimum noktasının bulunması için çalışılması gerekiyor. Sonuç olarak gündeme alınmıştır. Cumhurbaşkanımız çözüm iradesini ortaya koymuştur. Bakanlık çalışmasını yapmıştır, son aşamaya gelmiştir.