Mahkeme, saldırganın akli dengesinin yerinde olduğunu söyleyen Adli Tıp raporuna yönelik itirazı da kabul etmedi.
Çakıroğlu’nun ‘inanç düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme’, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’, ‘kasten yaralama’ ve ‘hakaret’ suçlarından toplam iki yıl yedi aydan dokuz yıl dört aya kadar hapsi isteniyor.
Mahkeme saldırganın akli dengesinin tespiti için Adli Tıp’tan rapor talep etmiş, raporda Çakıroğlu’nun akli dengesinin yerinde olduğu tespit edilmişti.
‘Sanığın tüm savunmalarında kadınlara yönelik kasıt var’
Anadolu 40. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya Terzi gelmezken, hakkında zorla getirilme kararı çıkarılan sanık Çakıroğlu hazır bulundu.
Terzi’nin avukatlarından Birsen Baştopaloğlu, Adli Tıp Kurumu’nun verdiği raporda sanığın akıl hastalığının saptanmadığını belirterek, şunları söyledi: “Sanığın olay esnasında ve sonrasında üzerine atılı suçları işlerken ceza ehliyetinin tam olduğu tespit edilmiştir. Sanığın ceza ehliyetinin olmadığı şeklinde bir tıbbi kayıt yok. Sanık avukatının bu rapora itirazı sanığın ceza almasını geciktirmek, adaletin gerçekleşmesini geciktirmek niteliğindedir. Sanık tahliye edilirken akıl hastası olma ihtimali nedeniyle tahliye edilmişti. Sanığın ceza ehliyeti yerinde. Sanığın tüm savunmalarında kadınlara yönelik bir kastı vardır. Kadınlara yönelik bir cinsiyet ayrımcılığı var. Dışarıda olması başka suçları işleyeceği anlamına da geliyor. Tutuklanmasını talep ediyoruz.”
Terzi’nin diğer avukatı Bahar Ünlüer Öztürk de davanın kamuoyunda ve aynı zamanda bütün kadınlar tarafından ilgiyle takip edildiğini belirterek, “Sanığa verilecek adli tedbirler tüm kamuoyunda etki yaratacaktır. Emsal oluşturacağı ve takip edildiğini de belirterek sanığın tutuklanmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
‘İki kişilik yer kaplıyordu’
Söz verilen saldırgan Çakıroğlu olayı hatırlamadığını savunarak, “İlaç kullanıyordum, ilaçlarımı kullanamamıştım. Fazla da bir şey hatırlamıyorum. Hatırladığım iki kişilik yer kapladığıdır” dedi.
Çakıroğlu’nun avukatı Şemsi Dak ise şunları kaydetti: “Ortada bir mağdur var bir de bu mağdur üzerinden var olmaya çalışanlar var. Bu bir emsal oluşturma davası değil. Hukukta var olmayan bir şeyi var etmeye çalışıyorlar. Müvekkilim haksız olarak tutuklandı. İtirazımız üzerine serbest kaldı. Sırf tutuklansın diye kamuoyu baskısı yaratıldı, kişiye özel yasalar çıkarıldı. Adli Tıp raporu bunların yansıması niteliğindedir. Bu rapora itiraz ediyoruz. Raporlar bilimsel değildir. Müvekkilim bipolar bozukluk hastasıdır. Raporun Adli Tıp Genel Kurulunda değerlendirilmesi gerekir. Buradan rapor alınmasını talep ediyoruz.”
Müvekkilinin tutuklanmasını gerektirir bir durum olmadığını savunan Dak, “Dosya kapsamına göre deliller toplanmıştır. Müvekkilimin kaçma şüphesi yoktur. Buraya gelirken bir saldırı olsa bunun hesabını kim verecektir. Müvekkilimin duruşmalardan vareste tutulmasını talep ediyoruz” dedi.
Çakıroğlu’nun tutuklanma talebini reddeden hakim, sanığın avukatınca Adli Tıp Raporu’na yönelik yapılan itirazı da raporun yasaya uygun olduğu gerekçesiyle reddetti.
Mahkeme hakimi, sanık Çakıroğlu’nun duruşmalardan vareste tutulması talebini de reddederek, duruşmayı erteledi.