Bir ilçe düşünün…
Yıllık altyapı ve sosyal tesis yatırımı 15 milyon dolar, buna karşılık bir kuruş borcu yok.
Üstüne üstlük, tiyatro salonları, 50’ye yakın parkı, spor, sanat, kültür akademileri var.
Hatta işi biraz abartmışlar, bisiklet akademisi bile kurmuşlar, içinde bulunduğumuz yılı ‘Bisiklet Yılı’ ilan edip… STK’leri önplana çıkartıp, tüm organizasyonu halka ve halkın seçtiği yönetimlere bırakmışlar…
Devlet 2011 yılında ülkedeki tüm belediyelerin yer aldığı bir performans ölçüm tablosu hazırlamış, birinci çıkmış ve ertesi yıl yine ilk sırada yer almışlar. Zirve değişmeyince yerel yönetimler bu ölçümü bırakmış.
Hangi belediye mi?
Cumhuriyet’ten Arif Kızılyalın’ın haberine göre; Tekirdağ ili sınırlarındaki Lüleburgaz Belediyesi’nden söz ediyoruz. Bunca hizmetin altında 1999’dan bu yana her seçimden elini kolunu sallaya sallaya galip ayrılan mühendis Belediye Başkanı Emin Halebak’ın imzası var. Espri yapıyor, “Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u alırken, biz de seçimle iş başına geldik, halk bizi bırakmıyor” diye. Göreve ilk seçildikleri yıl, kentin su, atıksu, elektrik, kaldırım, yol sorunları had safhadaymış. Borç da gırtlağa kadar birikmiş. İlk meclis toplantısında, kendisine oy verenlere sormuş, “Kent mi olalım, yoksa kasaba mı kalalım?” diye…
Halk, modernleşmeden yana tercihini kullanınca başlamışlar yatırıma. Her yıl 15 milyon dolarlık yatırımla, kendi ifadesiyle, “Parayı yerin altına gömmüş”ler. Şu an, büyükşehir belediyesini kıskandıracak tesislere sahipler. 1400 dönümlük yaşam alanı kurulmuş durumda. Örneğin 80 bin metrekarelik futbol akademileri FIFA standartlarına uygun. Keza kapalı spor salonları da FIBA ölçülerinde. Kentin girişine bir bisiklet parkı kurulmuş. İçinde dağ bisikleti parkuru dahil tüm etaplar bulunuyor. Konuk bisikletçilerin yararlanacağı sosyal alan, dinlenme odaları, banyolar bulunuyor. Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak, kentte başlayan bisiklet merakını Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’ndan çıkacak Şampiyonlukla taçlandıracaklarına inanıyor.
Halebak oldukça iddialı. Çünkü kurdukları dans atölyesinde yetişen gençler Türkiye Şampiyonası’nda valsinden tangosuna, salsasından rumbasına 18 şampiyonluk kazanmışlar. Futbolda da iddialı olan Halebak, “Şimdi değil ama bizim tesiste yetişecek Lüleburgazlı topçular 10 yıl sonra (A) milli takım formasını giyecek” diyor. En çok gurur duydukları sosyal yaşam alanları ise, kadınlara yönelik lezzet ve kadın akademileri. Burada el sanatları ile yöresel yetenekler eğitimle birleştiriliyor. Emin Halebak’a göre, yakında hizmete girecek olan ikisi olimpik 12 havuzluk yüzme akademisi ise Trakya’nın yüzme merkezi olacak. Halebak, “Yüzme tesisiyle özel olarak ilgileniyorum. Zorla şampiyon yüzücü çıkartacağız Lüleburgaz’dan. İşin şakası bir yana, biz bütçemizin yüzde 42’sini yatırıma ayırdık, çünkü giderimiz yok, borcumuz yok. Halk için bir şeyler üretiyoruz. Bilgi üretiyoruz, sanat ve kültür üretiyoruz. İstanbul ise rant üretiyor. Bizim rantımız halk. Yükselen değerimiz insanımız. Ana temamız ise sosyalleşmek. Eskiden kimse birbirini tanımazdı, şimdi şu bisiklet ve trafiğe kapalı alanlarda insanlar sosyalleşiyor. Kent 24 saat yaşıyor, suç oranı yok denecek kadar az. Mesela geldiğimizde tiyatro salonu yoktu. Römorkta oyun oynatırdık, şimdi biri mahkeme ile geri aldığımız 2 salonumuz var. Belediye olarak yılda 250 etkinliğe imza atıyoruz” dedi.
Bizde ‘Bayramlar kutlanır’
İleri demokrasi bizde var. Türkiye bayramları kutlamıyor ama biz her bayramı saatlerce kutlarız diyen Emin Halebak, “Geçenlerde Lüleburgaz’ın kurtuluşu vardı. 2.5 saat insanlar kutlama yaptı. Üstelik işin içinde askeriye yok, polis yok, kaymakamlık yok. Sivil halk Lüleburgaz’ın düşmandan kurtuluşunu kutladı. Keza 23 nisan, keza 30 Ağustos, hep aynı coşkuyla kutlanır bizde. Lüleburgazlı çocuk tiyatroya da gidiyor, operaya da. 14 atölyemiz var. Buralarda binlerce kişi kültürel aktivitelere dahil oluyor. Çocuklar 5-6 yaşında spora başlıyor. Sabah gelip antrenman yapan, sonra okula giden çocuk akşamüstü gelip yeniden antrenmanını tamamlıyor. Almanya’da, Amerika’da spor eğitimi nasılsa, bizim de onlardan farkımız yok” ifadesini kullandı. İleriye yönelik planlarını aktaran Halebak, “Peki, biz bu yatırımı niye yapıyoruz? Planlamalara göre 2040’ta dünya nüfusunun yüzde 70’i kentlere kayacak. Türkiye’de ise bu oran yüzde 96… Eğer buna bir önlem alınamazsa, kentlerin altyapı sorunları ortaya çıkacaktır. Buna önlem almazsak çökeriz. Büyüyen ama büyürken de tüm altyapı sorunlarını çözen, modernleşen ve kent kültürünü oturtan bir Lüleburgaz’ı yaratmayı hedefliyoruz. Yeni bir projemiz var. O da, Akıllı Şehir Kurulumu projesi… Ancak bu proje şimdilik Lüleburgaz’ın sırrı olsun. Bu proje hayata geçtiğinde dünyanın en kompakt yerleşim alanı olacağız” dedi.
İşte o sır proje
Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak, aslında AŞK projesini açıklamak istemiyor. Ancak, sorulara da yanıt veriyor. “Örneğin her eve konacak digital sistemle, o hanenin tüm verileri belediye bilgi bankasında yer alacak. İtfaiyeden ambulansa, borç ödemelerinden sosyal hizmetlere kadar ev sahibi tek bir dokunuşla, ilgili birime ulaşabilecek. Halebak, şimdilik gizli dediği projeyi şöyle anlatıyor: “Her hanenin içine bir tablet yerleştireceğiz. Sağlık sorunu çıktığında ambulans, o evdeki kişilerin kan grubundan hastalık verisine kadar bilgi dolu olarak eve ulaşacak. Keza itfaiye de yangın alarmında eve giderken binanın projelerine ulaşacak. Şimdilik bu projeyi bu kadar anlatabilirim.”
