Yurtyören, “Anne cezasını alsın, serbest olursa bizi öldürecek!’ diyor. Onu çok korkutmuş. Demiş ki, ‘Ben kapıcıyım. Herkesin kapısının anahtarı bende var. Birine söylersen, gelir eve seni keserim!’ Ben bu davanın emsal bir dava olmasını istiyorum” dedi.
Ayşe Arman’ın “Yuh olsun! Beter olsun! Kapıcı 10 yaşındaki çocuğa tecavüz etti” başlığıyla (127 Kasım 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
Funda Yurtören çok cesur bir anne. Yel değirmenlerine karşı tek başına savaşan bir anne.
10 yaşındaki kızının başına korkunç bir şey geldi. İnsan yazarken bile rahatsız oluyor.
Aklı, havsalası böyle kötülüğü almıyor.
Antalya’da yaşadıkları apartmanın kapıcısı, küçük kıza cinsel istismarda bulundu.
Sistematik bir şekilde başlayan tacizler, sonunda tecavüze kadar gitti. Annesi, çocuğun bedenindeki izleri görünce aklı başından gitti. Beyninden vurulmuşa göndü. Hemen karakola başvurdu ve yasal süreç başladı.
Her türlü rapor mevcut, Adli Tıp “Çok net fiili livata var” diyor. Psikiyatrist raporları da var. Küçük kızın defalarca ifadesi alınmış, o yaşta bir çocuğun asla bilemeyeceği detaylar anlatmış.
Ama yine de mahkeme, 90 yıl ceza istenen kapıcının tutuksuz yargılanmasına karar vermiş. Çaresiz anne, derdini anlatabilmek için geçenlerde Serap Ezgü’nün programına çıktı. Orada bana da çağrı yaptılar. Ezgü’nün yayını sayesinde, sapık kapıcı dün tutuklandı.
Hepimiz Funda Yurtören’e destek vermeliyiz ki, kızının ve kendisinin hayatını kaydıran bu sosyopat hak ettiği cezayı alsın…