Akşener, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuoğlu’nın dış politikadaki gelişmelerle, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın da ekonomideki gelişmelerle ilgili muhalefet partilerine topluca ya da ikili olarak bilgi vermesini istedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik kriz ve dış politikada karşı karşıya bulunduğu açmazlar konusunda iktidarın söyleminin dış güçlerin saldırılarına karşı bir “milli mücadele” yürütüldüğü şeklinde olduğunu belirtti. “Beyanlar bu yönde olmakla birlikte her iki alanda alındığı ifade olunan tedbirlerin ne yurt içinde ne de yurt dışında yeterli güveni sağlayamadığı ve inandırıcı olamadığı da ortadadır” diyen Akşener, ekonomik duruma ilişkin olarak ortada uçuşan rakamların ise iktidarın en güçlü olduğu alanın çarpıtılan istatistikler olduğunu ortaya koyduğunu kaydetti.
Akşener, yazılı açıklamasında hükümete çağrıda bulunarak şunları ifade etti:
‘MİLLİ MÜCADELE’ GEREKTİRMEKTEYSE TEDBİRLERİN VÜSATI AKP-MHP İTTİFAKINI AŞMAK DURUMUNDADIR
“Gündemdeki sorunlar eğer bir ‘milli mücadele’ gerektirmekteyse alınması gerekecek tedbirlerin vüsatı AKP-MHP İttifakını aşmak durumundadır. Nitekim bu anlayışla 14 Ağustos tarihinde yaptığım bir basın açıklamasında ‘görüş ve önerilerimiz mahfuz kalmak kaydıyla, iktidarın tarifiyle, milli egemenliğimizi hedef alan bu ekonomik savaşa karşı, ben de milli egemenliğimizin kalesi olan TBMM’yi, Milli Ekonomi Gündemi ile toplantıya davet ediyorum’ demiştim. Meclisin halen de tatilde olması ve bu çağrımıza yanıt verilmemiş olmasından da rahatsızlık duymaktayım.
Dış politikada ise sınır boylarımızda, Suriye’de, son yılların en büyük silahlı çatışmasının İdlib bölgesinde patlamak üzere olabileceği bilgileri afaka çıkmışken anılan bölge içindeki ve dışındaki muharip unsurlar karşısında gözlem noktalarındaki TSK’ya mensup personelin güvenliği konusu bizim açımızdan en birinci öncelik konumuna gelmiş bulunmaktadır. Soruna çözüm arayışları çerçevesinde 7 Eylül’de Tahran’da yapılacak Türkiye-Rusya-İran Zirvesi’nin diğer iki katılımcısının Şam rejimini açıkça desteklemekte oldukları dikkate alınırsa iktidarın o gün aslında ve neticede Esad ile de masaya oturacağını düşünmek gerekecektir.
‘SU ALAN BİR GEMİNİN KAPTANINA GÜVENMEMİZ İSTENMEKTEDİR’
Her anlamda bir ‘Stratejik Kara Delik’ olarak tanımlanabilecek mevcut ortamda iktidar dost gördüğü ülkeler ve yeni edindiği müttefikleriyle istişarelerde bulunur ve bilgi paylaşırken aynı bilgileri kendi ülkesinin vatandaşlarından ve onların yarıya yakın bir bölümünün temsilcileri olan muhalefetteki siyasi partilerden esirgemekte, diğer ifadeyle “sormayın sadece destek verin” olarak tanımlanabilecek bir çağrıyla karaya oturmuş ve su alan bir geminin kaptanına güvenmemiz istenmektedir.
Bunun böyle olamayacağı bilinmelidir. İYİ Parti olarak hem Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu hem de Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından muhalefet partilerine topluca ya da ikili olarak bilgi verilmesi hususunda bir kez daha çağrıda bulunmak istiyorum.”
