Aydın’da konuşan Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Aydın’ın koca yürekli efeleri 1950 yılında demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkmıştır. Bu meydanda medeniyetimizin kökleri var.
Aydınlı kardeşlerim seçimlere az kaldı. Çok çalışacağız. Hazır mıyız? Ben size inanıyorum, bu işi başaracaksınız. Aydınlı halkım 31 Mart’ta AK Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın yanında duracaktır.
Aydın dün Menders’in yanında yer alarak safını belirlemişti, bugün de beka mücadelesinde bizim yanımızda yer alacaktır.
Yıkım ekibi yine ellerini ovuşturmaya başladı. Her seçimde armut piş ağzıma düş misali ülkenin yönetinin kendi ellerine verilmesini beklerler. Şimdi yine aynı hevesle kıvranıyorlar. Bunun için CHP’ye PKK’nın güdümündeki partiye onlarla güya milliyetçilik iddiasındaki bir başka partiye kadar hepsi bir araya gelebiliyor. CHP terör örgüti ile terör örgütünün siyasi temsilcileriyle yürüyor. Onun yanında İYİ Parti. Öbür tarafta bir de Saadet Partisi. HDP. Bunlar dörtlü çete. Beraber yürüyorlar. Biz gerçeği söylüyoruz. Siz de ittifaksınız diyorlar bizim ki Cumhur İttifakı. Biz 15 Temmuz darbe girişiminin karşısında el ele verdik. Yenikapı ruhu orada birleştik.
Geçen seçimde soğana patatese ümit bağlamışlardı şimdi domatese bibere sarılmış durumdalar bunları konuşarak oy toplayacaklarını zannediyorlar. Cerablus’ta El Bab’da Afrin’de İdlib’de Mehmetçiğim tanklarıyla toplarıyla silahlarıyla bu teröristleri yok etti mi? DEAŞ’ı PKK’yı yok etti mi? O patatesçilere domatesçilere bibercilere sesleniyoruım o bir tane merminin bedelinin ne olduğunu biliyor musun sen? Bay Kemal sen 18 Mart 1915 Çanakkale ruhunu bilir misin? Biz gerekirse aç kalırız açlığımızı bildirmeyiz.”
Türkiye ekonomisinin sıkıntılarının çözümüne katkı vermek yerine adeta ülkenin batması için kriz duasına çıkıyorlar. CHP’nin adındaki halk ifadesi, milletin isminin gasbedilmiş halinden başka bir şey değildir. Bu parti artık sadece Kılıçdaroğlu’nun ve avanesinin partisidir. Fırsat bulup ipleri ellerine geçirirlerse, züccaciye dükkanına girmiş fil misali her şeyi kırıp dökecekler, eski Türkiye’yi hortlatacaklar.
Tanzim satış merkezleri kuracağız. Bu fiyatları üreticiden alıp tüketiciye taşıyacağız maliyetine. İstanbul’a büyükşehir belediye başkanı olduğum zaman fırıncılar sürekli zam yapıyorlardı. İstanbul’da bir tane Anadolu Yakası’nda iki tane de Avrupa Yakası’nda olmak üzere 3 tane halk ekmek kurduk fiyatları düşürdük ekmek fiyatları da inmeye başladı. Aynısını burada da yapacağız.
İstanbul Kartal’da bina çöktü fakat bu bina ruhsatsız iskanı yok. 3 kat diye başladılar 8 kat yan taraf 10 kat. Hepsinin yıkılma tehlikesi var. 17 vatandaşım burada şehit oldu 14 tanesi yaralı olarak çıktı. Şu anda birkaç kişi daha enkazın altında var. Eğer kentsel dönüşüm olsaydı bunlar planlı olsaydı kaçak yapılaşma olmasaydı başımıza bunlar gelir miydi?
Artık bizim sabrımız taştı bunlara sabredecek halimiz yok. AK Parti’li belediyeler başta olmak üzere Çevre Şehircilik Bakanlığımız ile birlikte yoğun çalışmaya gireceğiz. Enkaz kaldırıldıktan sonra bakanlarımızla bir araya gelecek nasıl bir eylem yapacağız buna göre de adımlarımızı atacağız ama bunlar kararlı adım olacak. 8 evladım var bana 8 daire lazım diyor. Evimin ederi nedir bunu sormuyor.”
